 |
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
Esas No: 2000/1239
K: 2000/1437
Tarih : 21.2.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ZİLYEDLİK YOLUYLA KAZANMA KOŞULLARI
İSPAT ŞEKLİ
Karar Özeti: Zilyedlik olayı maddi olaylardan olup ve benzeri delillerle kanıtlanması gerekir.
Öte yandan taşınmazın öncesinin kime ait olduğunun belirlenmesi gerektiği gibi, somut olayda olduğu üzere muristen kalıp kalmadığı muristen kalmış ise murisin ve mirasçıların tasarruf şekli ve süresinin de belirlenmesi ayrıca dava şartı üzerinde durulması gerekir.
(743 s. MK. m. 581, 639)
Yılmaz ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair (Şebinkarahisar Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 22.9.1999 gün ve 34-105 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
Davacı, 50 yılı aşan zilyedlik hukuki nedenine dayanarak dava konusu 8 ve 27 parsellere ait tapu kayıtlarının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Davalı Hazine, davanın reddini savunmuş, mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı vekili tarafından taşınmazlardan 304 ada, 8 parsele hasren temyiz edilmiştir.
Dava ve temyize konu 304 ada, 8 parsel numaralı taşınmaz,. kadastroca 16.8.1993 tarihinde yapılan tesbitte, dava dışı üçüncü şahıs adına tespit edilmiş, buna vaki itiraz komisyonca reddedilerek taşınmazın Nurettin tarafından tarla olarak açıldığı sonucuna varılmış, komisyonun bu kararına karşı davacının Kadastro Mahkemesinde açmış olduğu itiraz davası da görevsizlikle sonuçlanmıştır. Davacı muristen intikal eden zilyedliğe dayanarak iptal ve tescil talebinde bulunmuştur. Dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar; taşınmazın öncesinin davacının babası Ali'ye ait iken 1945 yılından 1956 yılına kadar kendisinin kullandığını, bu tarihteki ölümünden sonra çocuklarına kaldığını ve yeri davacının tasarruf ve zilyed ettiğini bildirmişler, taksim hakkında bilgilerinin olmadığını beyan etmişlerdir. ziraatçı bilirkişi; taşınmazın özel mülkiyete konu yerlerden olduğunu, Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerle ilgisi bulunmayıp iktisaba engel bir niteliğinin olmadığını açıklamıştır. Taşınmazın niteliği yönünden herhangi bir iddia ve savunma ileri sürülmediği gibi toplanan delillerle de engel bir durumun olmadığı, özel mülkiyete konu, özel hükümlere tabi, Devletin Dava, zilyedliğe dayanan iptal ve tescil talebine ilişkindir. Zilyedlik olayları maddi olaylardan sayılmakla tanık ve benzeri delillerle kanıtlanabilir. Gerek zilyedlik olaylarının kanıtlanması, gerekse taşınmazın öncesinin kime ait olduğu veya somut olayda olduğu gibi davacıya murisinden kalıp kalmadığı, murisin ve mirascılarının tasarruf ve zilyedliklerinin şekli veya süresinin kanıtlanması mahkemenin gerekçesinde ileri sürdüğü gibi komşu parsellere ait tapu kayıtlarının uygulanması ile yerine getirilmez. Komşu kayıt uygulanması; nizalı taşınmazın hukuksal niteliğinin araştırılması veya davacının dayandığı belgenin taşınmaza uygunluğunun denetlenmesinde gözönünde tutulur. Yukarıda açıklandığı gibi zilyedlik olayları maddi olaylardan sayılmakla, ancak tanık, yerel bilirkişi ve benzeri delillerle ispat edilebilir. Bu sebeple mahkemenin davanın reddine dayanak yapmış olduğu gerekçesinde isabet bulunmadığı gibi, Yasal bir dayanağı da yoktur. Yukarıda açıklandığı gibi taşınmazın davacıya murisinden intikal ettiği ve tespit tarihine kadar eklemeli zilyedlikle kazandırıcı zamanaşımı yoluyla iktisap koşullarının tamamlandığı sabit ise de, tanıklar taksim hakkında bilgilerinin olmadığını beyan ettiklerine ve taşınmaz davacıya murisinden kaldığına ve ölüm tarihinden itibaren tereke iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunduğuna göre, davacıdan murise ait mirascılık belgesi istenerek kendisi dışında başkaca mirascı var ise bunların tesbiti ve davaya dahil edilmeleri veya usulüne uygun şekilde muvafakatlarının alınması ya da MK.nun 581.maddesi hükmü uyarınca terekeye mümessil tayin edilerek mümessil huzuruyla davaya devam olunmak suretiyle dava şartının yerine getirilmesinden sonra toplanan deliller tartışılıp takdir edilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, dosya kapsamına uymayan ve yasal dayanağı bulunmayan gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması isabetsiz ve temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün 304 ada, 8 parsele ilişkin bölümünün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA) ve 1.370.000.-Lira peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 21.2.2000 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.