 |
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/2721
Karar no: 1999/6011
Tarih: 29.6.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- CAMİ VE MÜŞTEMİLATININ ÖZEL VE TÜZEL
KİŞİLERİN MÜLKİYETİNE KONU OLAMAYACAĞI
ÖZET : 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16İA maddesi uyarınca kanunun yararlanmasına ve hizmetine tahsis edilen ve kamu mallarından bulunan cami ve müştemilatının maddede açıklanan Kamu Tüzel Kişileri dışında özel ve tüzel kişilerin (vakıf dernek gibi) özel mülkiyetine konu olamaz.
(3402 s. Kadastro K. m. 1 6/A)
Davacı-davalı K Merkez Camii İmar Onarım ve Donatım Derneği Başkanı Hasan ile davalı-davacı H Yaptırma ve Koruma Derneği, davalılar Hazine ve K.... Belediye Başkanlığı aralarındaki tescil davasının reddine dair Bartın 1. Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 9.10.1998 gün ve 330-566 sayılı hükmün duruşma yapılması suretiyle Yargıtay'ca incelenmesi davacı-davalı vekili ile duruşmasız olarak incelenmesi de Hazine vekili taraflarından istenilmiştir. Dosya incelenerek, gereği düşünüldü:
Davacı K.... Merkez Camii İmar Onarım ve Donatım Derneği Başkanlığı tarafından açılan 1992/330 esas sayılı dava dosyasına ait dava dilekçesinde; dava konusu 1499 parsel numaralı taşınmazın öncesinin başka şahıslara ait iken malikleri tarafından derneklerine bağışlandığını ve dernek tarafından üzerindeki cami ve dükkanların yapıldığını, kadastro işlemleri sırasında adlarına yazılması gerekirken Havza-i Fahmiye nedeniyle tescil dışı bırakıldığı, arsa ve üzerindeki binaların dernekleri adına tescili, cami ve müştemilatının derneklerine ait olduğun un tespitine karar verilmesi talebiyle Hazine, Belediye Başkanlığı ve H Yaptırma Koruma Derneği aleyhine dava açmıştır. H Yaptırma Koruma Derneği Başkanlığı da mahkemenin 1993/17 esas sayılı dava dosyasıyla davalılar Hazine, Belediye ve K Merkez Cami İmar Onarım ve Donatım Derneği Başkanlığı aleyhine açmış olduğu tescil davası ile de, dava konusu taşınmazın arsasının 1954'de Bican ve Halit kardeşler tarafından derneklerine bağışlandığını ve üzerindeki cami ve dükkanları kendilerinin yaptırdıklarını, davalı diğer derneğin sadece tamirat yaptırdığını, bu sebeple dava konusu taşınmazla üzerindeki cami ve müştemilatın adlarına tescilini istemiştir. Her iki dava dosyası birleştirilerek 1992/330 esas sayılı dava dosyası üzerinde yargılama tamamlanmıştır. Davalı Hazine ve belediye davanın reddini savunmuşlar, mahkemece derneklerin mal edinme haklarının sınırlı bulunduğu ve davacı derneklerin taşınmaz edinmeleri hususunda Dernekler Kanununun 41. maddesi uyarınca mülki amirden izin almadıklarından ve zilyetlik yoluyla edinme şartları oluşmadığından davanın reddine karar verilmiş, hüküm K.... Merkez Cami İmar ve Donatım Derneği vekili ve davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmaz 1982 tarihinde yapılan tapulama tespitinde H.... Derneği adına tespit edilmiştir. Tespite karşı üçüncü şahıs tarafından açılan itiraz davası sonunda Tapulama Mahkemesince Havza-i Fahmiye sınırları içerisinde kalması nedeniyle tespit dışı bırakılmıştır. Keşifte dinlenen bilirkişi ve taraf tanıkları; taşınmazın öncesinin K.... halkına ait olup derneğe bağışlandığını ve halktan toplanan yardımlarla cami ve dükkanların yapıldığını, sonradan Cami Yaptırma Derneğinin cami ve dükkanları tamir ettiklerini açıklamışlardır.
Dava konusu 1499 parselle birlikte bu taşınmaz üzerinde bulunan cami ve dükkanların davacı dernekler adına tescil ve tespitinin mümkün olup olmadığı hususu uyuşmazlık konusudur. Her ne kadar keşifte dinlenen taraf tanıkları kendilerini tanık olarak bildiren dernek yararına beyanda bulunarak dava konusu taşınmaz ile üzerindeki cami ve dükkanların adına tanıklık yaptığı dernek tarafından derneğe bağışlandığı ve bu dernek tarafından binaların ve caminin yapıldığını bildirmiş iseler de; yerel bilirkişi ve tanıkların bu beyanlarının aşağıda açıklanacağı üzere dava konusu taşınmazla birlikte üzerindeki cami ve dükkanların tescilinin kimin adına yapılacağı ve mülkiyetinin tespitinin belirlenmesi yönünden sonuca etkisi bulunmamaktadır. Zira, MK.nun sahipsiz şeyler ve umuma ait mallar başlığını taşıyan 641. maddesi "sahipsiz şeylerle menfaati umuma ait olan malların Devletin hüküm ve tasarrufu altında olduğu ve menfaati umuma ait malların işletilmesi ve kullanılması hakkında özel hükümler düzenleneceği" açıklanmıştır. Dava konusu olan taşınmaz üzerindeki cami müslümanların ibadetine mahsus umuma ait mabeddir ve bu nitelikleri ile görevi gereği kamu mallarındandır. 3402 sayılı Yasanın kamu malları başlığını taşıyan 16. maddesinin A fıkrasında; "kamu hizmetinde kullanılan .... cami ve benzeri hizmet mallarının kayıt, belge veya özel kanunlara göre Hazine, kamu kurum ve kuruluşları, il, belediye, köy ve mahalli idare birlikleri tüzel kişiliği adına tespit olunacağı" açıklanmıştır. Camilerin ibadete açılması ve yönetilmesi ile ilgili hükümleri içeren 2.7.1965 gün ve 633 sayılı "Diyanet işleri Başkanlığının Kuruluş ve Görevleri Hakkındaki Kanun"un 1. Maddesinin Değiştirilmesine Dair" 31.7.1998 gün ve 4379 sayılı Yasayla değişik 35. maddesinde "cami ve mescitlerin Diyanet İşleri Başkanlığının izni ile ibadete açılıp Başkanlıkça yönetileceği, gerçek ve tüzel kişiler tarafından yapıldığı halde izinli veya izinsiz olarak ibadete açılmış bulunan cami ve mescitlerin yönetiminin üç ay içerisinde Diyanet İşleri Başkanlığına devredileceği" hükmü getirilmiştir. Ayrıca 7.10.1983 gün ve 2908 sayılı Dernekler Kanununun 64. maddesine göre; "Dernekler ikametgahlarıyla amaç ve faaliyetleri için gerekli olanlarından başka taşınmaz mala sahip olamazlar." Bu edinme yasağı sadece satın alma yahut bağış kabul etme anlamında olmayıp dernek elinde olanının da tasfiyesini kapsamına aldığı açıktır. Açıklanan Yasa hükümleri özellikle 3402 sayılı Yasanın 16/A maddesi hükmü karşısında, kamunun yararlanmasına ve hizmetine tahsis edilen ve kamu mallarından bulunan cami ve müştemilatları maddede açıklanan kamu tüzel kişileri dışında özel ve tüzel kişilerin (vakıf, dernek gibi) özel mülkiyetine konu olamayacağı gibi bu yerlerin yönetim ve tasarrufunun özel ve tüzel kişilere bırakılamayacağı açıklanan Yasaların amir hükümleri gereğidir. Her iki davada, davacı ve taraf durumunda bulunan dernekler Yasada öngörülen kamu kurum ve kuruluşu niteliğindeki kuruluşlar değildir. Bu sebeple davacılar adına dava konusu taşınmazın üzerindeki cami ve dükkanların tescili ve dolayısıyla tespitine karar verilmesi mümkün değildir.
Davanın açıklanan nedenlerle reddine karar verilmesi gerekirken, mahkemece Dernekler Yasasının 41. maddesi uyarınca mülki amirden izin alınmadığı ve zilyetlik yoluyla edinme koşullarının oluşmadığı nedeniyle vaki red sebebinde isabet bulunmamakta ise de, dava redle sonuçlandığına göre sonucu itibariyle doğru olan red kararına karşı davacı K Merkez Cami İmar Onarım ve Donatım Derneği vekilinin temyiz itirazlarının açıklanan nedenlerle REDDİNE,
Davalı Hazine vekilinin vekalet ücretine yönelik temyiz itirazlarına gelincEsas no: Davacılar K Merkez Cami İmar Onarım ve Donatım Derneği ile H.... Yaptırma ve Koruma Derneği Başkanlıkları mahkemenin 1992/330 ve 1993/ 17 esas sayılı dava dosyalarıyla ayrı ayrı tescil davası açtıklarına ve davalarda reddolunduğuna göre davalı Hazine vekili yararına bu davacı dernekler için ayrı ayrı vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken, tek vekalet ücretine hükmolunması isabetsiz ve davalı Hazine vekilinin temyiz itirazları bu sebeple yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün vekalet ücreti yönünden (BOZULMASINA) ve Yargıtay duruşmasında vekille temsil olunan Hazine yararına takdir olunan 65.000.000.-lira vekalet ücretinin hükmü duruşmalı olarak temyiz eden K.... Merkez Cami İmar Onarım ve Donatım Derneğinden alınarak Hazineye ödenmesine ve 1 .370.000.-lira peşin harcın istek halinde temyiz eden Dernek Başkanlığına iadesine, 29.6.1999 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.