Davacı  dava dilekçesinde mevkii ve sınırları yazılı taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini istemiştir. Hazine davanın reddine karar verilmesini savunmuş, Mahkemece davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.

Davacı dava konusu taşınmazı imar ve ihya ederek kültür arazisi haline getirdiğini. 20 yıldan fazla süre ile tarım arazisi olarak kullandığını ileri sürerek tescil isteğinde bulunmuştur. Yerel

bilirkişi ve tanıklar, dava konusu taşınmazın dava tarihi inden geriye doğru 20 yıldan fazla süre ile davacı tarafından tasarruf edildiğini, ziraatçı uzman bilirkişi,taşınmazın kuru tarım arazisi niteliğinde bulunduğunu bildirmiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın kadastro

çalışmaları sırasında ekilemez arazi niteliğinde tesbit dışı bırakıldığını, böyle bir yerin ancak imar ve ihya yolu ile kazanılacağını, imar ve ihya olgusunun kanıtlanmadığı görüşünden

hareketle davanın reddine karar verilmiştir. Toplanan deliller ve dosya kapsamına göre mahkemenin red gerekçesi Yargıtay 8.Hukuk Dairesinin önceki tarihli uygulamalarına uygun ise de Dairece benimsenen Yargıtay Hukuk Genel Kurulunun son kararına göre tescil

isteği imar ve ihyayı da kapsayacağından 20 yıldan fazla süre ile koşullarına uygun olarak tasarruf edilen bir yerin tescili isteneceğine karar verilmiştir. İncelenmekte olan bu olayda tesbit  dışı bırakılan taşınmazın 22. 2.1994 dava tarihinden geriye doğru 20 yıldan fazla süre ile tasarruf edildiği bildirilmiştir. Ne varki dava konusu taşınmaz ile çevresindeki diğer taşınmazın 23.6.1987 tarihinde 824 parsel numarası ile Hazine adına tapuya tescil edildiğine göre kazanma süresinin ve koşullarının bu tarihe göre belirlenmesi gerekir.

Ayrıca tanıklar tescil konusu taşınmazın tapulu bölümünün zaman zaman genişletilmek suretiyle 20 yılı aşan bir zamandan beri kullanıldığını ifade etmişlerdir. Tanıkların beyanları gözönünde tutularak dava konusu taşınmazı kapsayan 824 parselin Hazine adına tescil edildiği 23.6.1987 tarihine kadar koşullarına uygun olarak tasarruf edilip edilmediğinin

taşınmaz başında keşif yapılmak suretiyle yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulması ondan sonra uyuşmazlık hakkında hüküm kurulması gerekmektedir. Davacının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve 774.000.- lira peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 15.12.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.

 

Diğer Bölümlerimiz +
Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini

Yargıtay Kararları 2007 2006 2005 2004 2003 2002 2001 1999 1998 1997 1996 1995 1994 1993 1992 1991 1990 1989 1988 1987 1986 1985 1984 1983 1982 1981 1980 1979 1978 1977 1976 1975 1974 1973 1927-1972