Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/3843
Karar No : 1998/11520
Tarih : 9.11.1998

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
KIYI KENAR ÇİZGİSİNİN BELİRLENMESİ
 
ÖZET : İdare tarafından belirlenmiş kıyı kenar çizgisi varsa mahkemece buna ait haritanın uygulanması gerekir. Aksi halde kıyı kenar çizgisinin mahkemece konunun uzmanı olan jeolog bilirkişi aracılığıyla tespit edilmelidir.
(743s.MK.m.641)
(3621 s. Kıyı K. m. 9)
(YİBK., 28.11.1997 gün ve 5/3 s.)
 
 
Mustafa ile Hazine, Orman Genel Müdürlüğü ve Ç... Köyü Muhtarlığı aralarındaki tescil davasının kısmen, kabulüne ve kısmen reddine dair (AIiağa Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 9.12.1997 gün ve 544/444 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Hazine vekili ile Orman Genel Müdürlüğü vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
 
Teknik bilirkişinin krokisinde taşınmazın kuzey kısmında deniz bulunmaktadır. Taşınmazın kıyı ile olan ilişkisi üzerinde durulmamış, kıyıya elatma olup olmadığı, kıyıdan yer kazanılıp kazanılmadığı araştırılmamıştır.
 
Medeni Kanunun 641. maddesi hükmüne göre kıyılar Devletin hüküm ve tasarruf altında bulunan yerlerdendir. Bu tür yerlerin zamanaşımı ve zilyedikle kazanılması mümkün değildir. Kıyı denizin uzantısı (ve mütemmim cüzü) olduğuna göre böyle bir yer özel mülkiyet konusu yapılamaz. Bu itibarla; öncelikle kıyı alanının, kıyı şeridinin yani denizin uzantısı sayılan ve halkın kullanımına açık olan, nitelik itibariyle Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan ve kıyı kenar çizgisi ile sınırlanan alanın tespiti gerekir. Kıyı kenar çizgisi; deniz, tabii ve suni göl ve akarsularda, kıyı çizgisinden sonraki ve kara yönünde su hareketlerinin oluşturduğu kumluk, çakıllık, kayalık, taşlık, sazlık, bataklık ve benzeri alanların doğal sınırını ifade eder. Kıyı kenar çizgisinden kıyı çizgisine kadar olan kısım özel mülkiyete topu olmayan kıyı alanını (kıyı şeridini) oluşturur. Kıyı kenar çizgisinin tespitinin nasıl yapılacağı, başka bir ifade ile tespitte izlenecek yol Yüksek Yargıtay İçtihadı Birleştirme Hukuk Genel Kurulunun 28.11.1997 gün 1996/5 esas, 1997/3 sayılı kararı ile açıklanmıştır. İçtihadı Birleştirme Kararına göre, kural olarak, mülkiyet hukuku yönünden kıyı kenar çizgisinin belirlenmesi görevi adli yargıya aittir. Ancak, 3621 sayılı Kıyı Kanununun 9. maddesi uyarınca idare tarafından kıyı kenar çizgisinin belirlenmiş ve yazılı bildirimine rağmen yasal süresinde idari yargıya başvurulmaması nedeniyle yargı yolunun kapanmış olması veya idari yargı tarafından verilip kesinleşmiş karar bulunması durumlarında, bunlara uygun şekilde kıyı kenar çizgisinin adli yargı tarafından tespiti gerekir. Bu durumda mahkemece yapılacak iş; İdare tarafından belirlenmiş ve ilgili tarafa usulen yazılı olarak Anayasanın 125/3 ve 2577 sayılı İdari Yargılama Usulü Kanununun 7. maddesi uyarınca tebliğ edilmiş ve yasal süre içerisinde idari işleme karşı idari yargıya başvurulmamış olması nedeniyle idari yargı yolu kapanmış veya idari yargı tarafından verilmiş bir karar sonucu belirlenmiş ve kesinleşen idari işlemle oluşmuş kıyı kenar çizgisinin bulunup bulunmadığının sorulması, varsa kesinleşmiş kıyı haritasının idareden getirilerek jeolog ve teknik bilirkişi aracılığı ile mahallinde dava konusu yere uygulanarak taşınmazın kıyı haritası kapsamında kalıp kalmadığının tespiti ile durumunun bilirkişiler tarafından kıyı haritası üzerinde ve düzenlenecek krokide açık ve net bir şekilde ve Yargıtay denetimi ile infaza elverişli şekilde gösterilmesinden ibarettir.
 
İdarece yapılmış kıyı kenar çizgisinin bulunmaması halinde, 28.11.1997 tarihli İçtihadı Birleştirme Kararında açıklandığı gibi kıyı kenar çizgisinin mahkemece usulüne uygun şekilde tespiti gerekir. Bu tespit yapılırken 13.3.1972 tarih ve 7/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararında açıklanan kıyı şeridinin nasıl tespit edileceğine dair kural ve yöntemler ile 17.4.1990 tarih 3621 sayılı Kıyı Kanununun 4. maddesindeki tanımlar ve 9. maddesi hükmü gözönünde tutulmalıdır.
 
Açıklandığı şekilde varsa idare tarafından belirlenmiş kıyı kenar çizgisine ait haritanın uygulanması, yoksa bu işlerde uzman olan jeolog bilirkişi aracılığı ile tespit edilecek kıyı kenar çizgisine göre dava konusu taşınmazın niteliği belirlenerek uyuşmazlık hakkında bir karar verilmesi gerekir. Bunlardan zühul ve eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsiz, temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA) ve 870.000 lira peşin harcın istek halinde Orman Genel Müdürlüğüne iadesine, 9.11.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • İcra Hukuk Mahkemesi Görevsizlik Kararı Talebi 
  • 28.03.2024 23:57
  • TMK'nın 1007. maddesi uyarınca tazminat zamanaşımı ve anayasa mahkemesi 
  • 28.03.2024 19:53
  • ihalenin feshi davasının kabulu kesinleşmeden icra takibine konu edilebilir mi? 
  • 28.03.2024 19:42
  • [Sözleşmeler hukuku] İhtarname 
  • 23.03.2024 05:49
  • [Boşanma davaları] Boşanma davası 
  • 22.03.2024 13:52


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini