Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E. 1998/1415
K. 199817223
T. 22.6.1998

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
ZİLYETLİK VE KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI YOLUYLA    
  MÜLK EDİNİLMESİ
ZİRAATE ELVERİŞLİ YERLER
DAĞ VE TEPE SINIRLARININ GENİŞLETİLMESİ
 
KARAR ÖZETİ: 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20/C, Mülga Tapulama Kanununun 42. maddesi hükmü-ne göre; "harita, plan ve krokiye dayanmayan tapu ve vergi kaydı gibi kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar değişebilir ve genişletmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur." Bu hüküm karşısında kural olarak kayıtta gösterilen miktar fazlasının kayıt tarihinde değişebilir sınırın genişletilmesi suretiyle elde edildiği sonucuna yarılır. Genişletilen kısmın zilyetlik ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinilebilmesi için ziraate elverişli yerlerden olması gerekir. Dava konusu taşınmazın birinci sınıf tarım ve kültür arazisi olduğu ziraatci bilirkişi tarafından açıklandığına, taraf  tanıkları dinlenerek deliller toplandığına göre, toplanan deliller değerlendirilerek bir karar verilmesi gerekir.
 
(3402 s. Kadastro K. m. 14, 17, 20/c)
(766 s. Tapulama K. m. 42)
(743 s. MK. m. 641)
 
Zeynep ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair, (Baskil Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 5.11.1997 gün ve 116-152 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
 
Davacı, kök muris Burhan ve Muhsin'den intikalen ve taksimen kendisine kalan 879 parsel numaralı taşınmaza ait tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Mahkemece, dava konusu taşınmazın nitelik itibariyle MK. nun 641. maddesi kapsamında kalan yerlerden olduğu ve tapulamaca uygulanan vergi kaydı miktarı kadar yerin de hak sahiplerine verilmiş olması ve vergi kaydının dava konusu taşınmaz yönünü tepe okuması nedeniyle ve taşınmaz da tepe vasfında bulunduğundan bahisle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
 
Dava konusu taşınmaz, tapulamaca yapılan tespit işlemi sırasında dava dışı davacıya ait 845 parsele uygulanan 33 tahrir numaralı vergi kaydının doğu sınırını tepe okuması nedeniyle Hazine adına tespit ve tescil edilmiştir. Dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar dava konusu taşınmazın davacıya babasından kaldığını bildirmişler, ancak taksimden söz etmemişlerdir. Bu durumda öncelikle dava şartının araştırılıp yerine getirilmesi ve davacıdan babasına ait mirasçılık belgesi istenerek davacı dışında kalan başka mirasçılar var ise bunların davaya dahil edilmesi ve usulüne uygun muvafakatlarının alınması ve MK. nun 581. maddesi uyarınca terekeye mümessil tayin edilerek mümessil aracılığıyla davaya devam edilmesi gerekir.
 
Dava konusu taşınmaz kadastro işlemi sırasında 33 tahrir numaralı vergi kaydının doğu sınırını tepe okuması nedeniyle miktar fazlası olarak tespit ve tescil edilmiştir. Ziraatci bilirkişi yapmış olduğu inceleme sonunda düzenlediği raporda; taşınmazın birinci sınıf susuz, tarım ve kültür arazisi olduğunu bildirmiş taşınmazın doğusunda yer alan komşu taşınmaz yamaç olup daimi otsuz bitkilerle kaplı olduğuna, doğal yapısı itibariyle dava konusu taşınmazla farklılık arzettiğini açıklamıştır. Dinlenen yerel bilirkişi ve tanıklar da; davacının murisinden intikalen ve eklemeli zilyetlikle 35-40 yılı aşkın süreden beri taşınmazın tarla olarak kullanıldığını bildirmişlerdir. Mahkeme, komşu taşınmaza uygulanan vergi kaydının dava konusu taşınmaz yönünü "tepe" okuduğu ve vergi kaydı miktarı kadar yerin de hak sahibine verildiği, dava konusu yerin MK. nun 641 maddesi kapsamına giren yerlerden olduğu düşüncesi ile davayı reddetmiştir. Dağ ve tepe sınırları değişir ve genişletilmeye elverişli sınırlardandır. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 20/c, mülga Tapulama Kanununun 42. maddesi hükmüne göre; "harita, plan ve krokiye dayanmayan tapu ve vergi kaydı gibi kayıt ve belgelerde belirtilen sınırlar değişebilir ve genişletilmeye elverişli nitelikte ise, bunlarda gösterilen miktara itibar olunur". Bu hüküm karşısında kural olarak kayıtta gösterilen miktar fazlasının kayıt tarihinde değişebilir sınırın genişletilmesi suretiyle elde edildiği sonucuna varılır. Genişletilen kısmın zilyetlik ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinilebilmesi için ziraate elverişli yerlerden olması gerekir. Dağ, dağ tepeleri, kayalıklar ve akarsular MK. nun 641. maddesinin 2. fıkrasında sahipsiz şey diye adlandırılan oluşları ve yaradılışları itibariyle tarıma elverişli olmayan, kural olarak zilyetlik ve kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinilemeyen Devletin hüküm ve tasarrufu altındaki yerlerdendir. Bir yerin dağ, tepe olması o yerin her halükarda kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinilemiyeceği anlamına da gelmez. Bu yerlerin tarıma elverişli olmayan bölümlerinin kazanılması mümkün değil ise de, tarıma elverişli yerler deyimine açıklık getirmek gerekir. Tarıma elverişli yerler deyiminden, verim azlığı ya da çokluğu söz konusu olmadan eldeki bilgilere göre insana yararlı bitki yetiştirilmesi mümkün olan, üzerinde ekim, dikim, bakım, yetiştirme yapılabilen ya da orman harici doğrudan doğruya yararlanmak suretiyle bitki yetiştirmeye veya hayvan otlatmaya. elverişli olan ya da imar-ihya yoluyla üretime elverişli hale getirilebilen yerler anlaşılır. Taş, çakıl, kum almakla veya maden çıkarmakla elde edilen şeylerin ekonomik değeri bulunmasına rağmen, bunlar bitki niteliğinde olmadığı için çıkartıldığı yerlere tarıma elverişli yerler denilemez. Dağ, tepe gibi yerlerin yamacı, dikliği yani arazi meyil derecesi, toprak yapısı ve diğer nitelikleri yönünden ihya işlemine başvurmadan sadece sürmek suretiyle veya 3402 sayılı Kanunun 17 ve 14. Maddelerindeki imar-ihya şartlarının yerine getirilmesi sonucu ekilir ve tarım yapılabilir kültür arazisi niteliğini kazanmışsa kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinilebilir. Yurdumuzun bazı bölgeleri toprak yapısı itibariyle taşlıktır. Ancak, bu tür yerlerde kısım kısım taşlar arasında kültür toprağı bulunur ve toprağın özelliğine uygun tarım yapılabilir. Bu özelliği taşıyan yerlerde toprak bölümü üstün durumdaysa ve yöresel özellikler bu çeşit toprakların tarım için kullanılmasını zorunlu hale getiriyorsa, bu gibi yerler üzerinde de kazandırıcı zamanaşımı yoluyla mülk edinme hükümlerinin uygulanması gerekir. Ancak, bu tür yerler içerisindeki ziraate elverişli yerlerin içerisinde bulunan ve toprak bütünlüğünü bozan tarıma elverişli olmayan geniş taşlık ve kayalıklar mevcut ise bunların krokide belirtilerek, tarıma elverişli kısımların müstakil bölüm veya bölümler halinde sınır ve yüzölçümleri belirtildikten sonra tescile karar vermek gerekir. Dava konusu taşınmazın birinci sınıf tarım ve kültür arazisi olduğu ziraatçı bilirkişi tarafından açıklandığına ve taraf tanıkları dinlenerek deliller toplandığına göre toplanan delillerin tartışılıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken, Vergi kaydının dava konusu taşınmaz yönünü tepe okuması nedeniyle davanın reddine karar verilmesi isabetsiz ve temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA) ve 1.548.000 lira peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 22.61998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini