 |
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/9826
Karar No : 1997/3952
Tarih : 23.06.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Davacı dava konusu 3916 ve 3917 parsel numarası ile mer'a olarak sınırlandırılan taşınmazların öncesinin kocasına ait iken kocası tarafından kendisine mihir bedeli olarak verildiğini ancak tapulama tespitinde mer'a olarak sınırlandırıldığını, taşınmazın mer'a ilgisi bulunmadığını, bu sebeple adına tesciline karar verilmesini istemiş, mahkemece davanın kısmen kabulüne karar verilmiş, hüküm Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazlardan 3916 parsel numaralı yer tapulamaca yapılan ilk tespit işleminde 80 dönüm miktarı ile mer'a olarak sınırlandırılmış, bu işleme davacının kocası İsmail tarafından vaki itiraz ve adına kayıtlı tescil sonucu oluşan 1.9.1972 tarih, 2 numaralı tapu kaydına sunulması ve bu kaydın uygulanması sonucu komisyonca itirazı kabul görerek taşınmazın 5882 parsel numaralı bölümü ifrazen İsmail adına tespit ve tescil edilmiş, tapu kaydının güney sınırının hali okuması nedeniyle 3916 parsel numaralı bölümde yine ifrazen mer'a olarak sınırlandırılmıştır. Davaya konu 3917 parsel ise doğrudan doğruya mer'a olarak sınırlandırılmıştır. Davaya konu 3917 parsel ise doğrudan doğruya mer'a olarak sınırlandırılmıştır. Davacı iddiasında kocası tarafından mihir bedeli olarak bırakılan yerin 3916 ve 3917 parselleri kapsadığını ileri sürmüştür. Başka bir anlatımla davacı dava konusu 3916 ve 3917 parsellerin önceki maliki kocası İsmail'in tasarruf ve zilyetliğinde bulunduğunu ileri sürmüş, bu husus dinlenen bilirkişi ve tanıklarca doğrulanmıştır. Davacının kocası ve mihir bedeli olarak taşınmazları kendisine bırakan İsmail, davacının cüzzi halefi durumundadır. İsmail tarafından Cihanbeyli Asliye Hukuk Mahkemesi'ne açılan tescil davası sonunda dava konusu taşınmazlara uygulanan tapu kaydı 1967/82 esas, 1968/238 sayılı tescil kararı sonucu oluşmuştur. Tapunun tescil tarihi de 1.9.1971'dir. Davacı dava konusu taşınmazların önceki malik kocası İsmail tarafından dava dışı 882 parselle birlikte bir bütün halde kullanıldığını ileri sürdüğüne, yerel bilirkişi ve tanıklarda bu iddiayı doğruladığına göre, dava konusu taşınmazların HGK'nun 29.4.1992 tarih, 1992/8-197-276 sayılı kararında açıklandığı gibi davacı bayii, kocası İsmail tarafından tescil tapusunun oluştuğu tarihte zilyetliğinin başladığının kabulü gerekir. Zira tescil tapusunun güney sınırı hali okumakta olup, iki sınır niteliği itibariyle değişebilir ve genişletilmeye elverişli sınırlardandır. Tapu kaydına terk edilen 5882 parselin güneyini oluşturan ve davaya konu olan 3916 ve 3917 parsellere mer'a olarak sınırlandırılmıştır. Bu taşınmazların tespit tarihi ise 1984'tür. Tescil tarihi ile tespit tarihi arasında davacı ve bayii olan önceki malik İsmail'in eklemeli zilyetlikleri kazandırıcı zamanaşımı ve iktisap süresini doldurmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken, değişik düşünce ile kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz ve temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 23.6.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.