 |
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/9416
Karar No : 1998/6979
Tarih : 15.6.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAPULU TAŞINMAZLARIN TAPU DIŞI YOLLA İKTİSABI
HİBE SENEDİ
KARAR ÖZETİ : Tapulu taşınmazların tapu dışı temliki kural olarak geçersizdir. Ancak; 3402 sayılı Kanunun 13/B-b maddesindeki yazdı koşulların gerçekleşmesi halinde tapu dışı satış hukuki sonuç doğurur. Tapu dışı temlikin geçerli olabilmesi için de harici temlikin olayımızdaki hibenin kadastro tesbitinden önce yapılmış olması, taşınmaz malın zilyet tarafından kayıt maliki, mirasçıları ve mümessillerinden tapu dışı yolla iktisap edilmesi gerekir. Ayrıca zilyet satışla tesbit tayini arasında en az 10 yıl çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunmalı ve zilyetlik devredilmiş bulunmalıdır.
(3402 s. Kadastro K.m.13/B-b)
Vahit ile Güllüzar aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair, (Emirdağ Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 23.10.1997 gün ve 573-648 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
Davacı tapulama tesbitinden önceki hibe senedine dayanarak tapulamaca davalının murisi Süleyman adına tespit ve tescil olunan tapu kaydının iptali ile adına tesciline karar verilmesini istemiş, mahkemece 15.8.1979 tarihli hibe senedinin resmi yoldan yapılmadığı gerekçesiyle davanın reddine katar verilmiş, hüküm davacı vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu 37 parsel numaralı taşınmaz davalı murisi Süleyman adına kayıtlı Ağustos 1955 tarih, 18 sıra numaralı tapu kaydının revizyonu sonucu muris Süleyman adına tespit ve tescil edilmiştir. Anılan tapu kaydının dava konusu taşınmaza ait olduğu ve davalının muris Süleyman'ın yegane mirasçısı olduğu taraflar arasında tartışma konusu değildir. Davacının dayanağı olan ve murise aidiyeti taraflar arasında aynı şekilde tartışma konusu olmayan 15.8.1979 tarihli adi senet ise muhtevası ve başlığı ve düzenleyenlerin iradelerinin açık ifadesine göre hibe senedi niteliğindedir. Bu durumda dava, tapulama tesbitinden önce tapulu taşınmazın haricen hibe yoluyla temlikiyle ilgili olup, 3402 sayılı Yasanın 13/B-b maddesine dayanan tapu iptal ve tescil talebine ilişkin bulunmaktadır. Tapulu taşınmazların tapu dışı yolla temliki kural olarak geçersizdir. Ancak, 3402 sayılı Kanunun 13/B-b maddesinde yazılı koşulların gerçekleşmesi halinde tapu dışı satış hukuki sonuç doğurur. Tapu dışı temlikin geçerli olabilmesi için de harici temlikin olayımızdaki hibenin kadastro tesbitinden önce yapılmış olması, taşınmaz malın zilyet tarafından kayıt maliki, mirasçıları ve mümessilleriinden tapu dışı yolla iktisap edilmesi gerekir. Ayrıca zilyet satışla tespit tarihi arasında en az 10 yıl çekişmesiz, aralıksız ve malik sıfatıyla zilyet bulunmalı ve zilyetlik devredilmiş olmalıdır. Harici satış, tutanağın düzenlendiği tarihe kadar bozulmamış ve dava konusu taşınmazın tapu dışı yolla iktisap edildiği kayıt maliki, mirasçısı veya mümessillerin beyanı veya herhangi bir belge veya bilirkişi ve tanık sözleriyle de ispat edilmiş olmalıdır. Anılan maddede açıklanan koşullar dava konusu taşınmazın 28.8.1991 tarihinde tespit edilmiş ve hibenin 15.8.1979 tarihinde yapılmış olması karşısında ve hibe tarihinden tespit tarihine kadar davacının taşınmazın zilyetliğini de devralmak suretiyle zilyetliğini sürdürmüş ve bu hususların dinlenen tanık beyanları ile kanıtlanmış olması karşısında açıklanan .maddedeki tüm koşullar yerine gelmiş olmakla ve dava bu şekilde isbat edilmiş bulunmakla davanın kabulüne karar vermek gerekirken, değişik düşünce ve yorumla reddine karar verilmiş olması isabetsiz ve temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle- (BOZULMASINA) ve 429.000 lira peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 15.6.1998 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.