 |
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
Esas No : 1997/696
Karar No : 1997/7333
Tarih : 17.11.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAPU İPTALİ VE TESCİL
HARİCİ SATIŞ
EKLEMELİ ZİLYETLİK
ZİLYETLİK VE TANIK YAŞI
KARAR ÖZETİ : Kadastro tespitinden sonra ve kesinleşmesinden önceki tarihte harici satın almaya dayanılarak tapu iptali ve tescil davası açılması halinde, mükellef hakkının doğumu için, eklemeli zilyetlik dahil, mülkiyet hakkının tespit tarihinden önce doğduğunun ispat ve tespiti gerekir.
Ancak, tanıkların zilyetlikle ilgili bilgileri 10 yaşından itibaren başlayabileceğinden tanık yaşlarındaki fiili imkansızlık ve tespitin kesinleşmesinden sonrası için de tapulu yer haricen satılmayacağından davanın reddi gerekir.
(743 s.MK.m.634)
(818 s.BK.m.21 3,26)
Cemal ile Sultan ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair; (İskenderun 1.Asliye Hukuk Hakimliği)ndenverilen 4.10.1994 gün ve 1051/532 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılardan Haydar ve Mehmet vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
Davacı miras şirketi mümessil dava dilekçesinde; dava konusu 74 parsel numaralı taşınmazın 1927 yılında Fransız hükümeti tarafından yapılan kadastro işlemi sonunda tespit maliki ölü Haydar adına tespit ve tescil edilmiş olduğuna, bu yerin tespitten sonra ve kesinleşmeden önce davacılar murisi Recep tarafından harici satış senedi ile satın alındığı ve bu satış tarihinde murisin vefaatına kadar bizzat muris tarafından, ölümünden sonra ise mirasçılar tarafından dava tarihine kadar 60 yıldan beri nizasız, fasılasız tasarruf edildiğinden ve davalıların bu yerle herhangi bir alakaları bulunmadığından tapunun iptali ile tescile karar verilmesini istemiştir. Davalılar, savunmalarında taşınmazın muris Haydar adına tapuda kayıtlı olduğu ve zilyetlikleri bulunduğunu ileri sürerek davanın reddini istemişlerdir. Mahkemece; davanın kabulüne karar verilmiş, hüküm davalılar tarafından temiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmaz 29.6.1927 tarihinde yapılan kadastro tespitinde davalılar murisi Haydar adına tespit ve tescil edilmiştir. Yukarıda açıklandığı gibi davacılar vekili dava dilekçesinde, dava konusu taşınmazın tespite müteakip ve tespit kesinleşmeden davacılar murisi Recep tarafından haricen satın alındığını bildirmiştir. Ve böylece davacılar, murislerinden intikal eden zilyetlik ve satın almaya dayanmışlardır. İddia ispatı için dinlenen tanıklar 1914 ve 1915 doğumludurlar. Bu tarihler itibariyle tanıkların zilyetlikle ilgili beyanları Yargıtay'ın yerleşmiş içtihatlarına göre 10 yaşlarından itibaren başladığının kabulü halinde 1924 ve 1925 yıllarına tekabül eder. Bu tarihten önceki zilyetliğin tanıklar tarafından bilinmesi ve açıklanması, yaşları itibariyle mümkün değildir. İddia, kadastro tespitinden sonra ve kesinleşmeden önceki tarihte, harici satın almaya dayandığına göre, davacılar ve murislerinin mülkiyet haklarının doğumunun, tespit tarihine kadar tahakkuk etmesi, başka bin anlatımla önceki malik Haydar'dan eklemeli zilyetlikle intikal eden mülkiyet hakkının, 1927 tarihinden önce yani tespit tarihinden önce doğduğunun ispat ve tespiti gerekir. Oysa yukarıda açıklandığı gibi tanıkların yaşları itibariyle fiili imkansızlık mevcut olduğundan, tespit tarihinden önce mülkiyetin davacıları ve murisenine ait olduğu isbat edilemediğinden, kesinleşmeden sonraki satışın ise, tapulu yerin haricen satışı MK. nun 634., Borçlar Kanununun 213 ve Tapu Kanunun 26. maddesi uyarınca Yasaya aykırı bulunması sebebiyle mümkün olmadığı ve her iki hale dayanan iddianın da dinlenme olanağı bulunmadığından davanın reddine karar verilmesi gerekirken kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz ve temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA) ve 60000 lira peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, 17.11.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.