 |
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E. 1996/4862
K. 1997/904
T. 6.2.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAPU İPTALİ VE TESCİL DAVASI
MERA SINIRLANDIRILMASI KAYDI
KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI ZİLYETLİĞİ
KARAR ÖZETİ : Dava konusu taşınmaz, tapulamada mera olarak sınırlandırılmış olduğundan, uyuşmazlık meraya ilişkin olup, mer'anın mülkiyeti Hazineye ait olmakla beraber, oradan yararlanma hakkı belde sakinlerine ait olup, Hazine yanında Belediye Başkanlığı da davada, davalı olarak gösterilmelidir.
Ayrıca; davacı, davasını kanıtlaması gerektiğinden yerel bilirkişilerin anlatımları yeterli değildir. Tanıklarını taşınmazın başında dinleterek, zilyetlik kazanılıp kazanılmayacağı, mera olup olmadığı, değilse; kimden, kime ne şekilde kaldığı, ne şekilde tasarruf edildiği, taşınmazı çevreleyen parsellerin dosyalarını getirtip birlikte incelenmesi, bu yerlerde mera olup olmadığı hususu ilgili yerlerden araştırılıp, yerinde uygulanarak sonuca göre hüküm verilmesi gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 16)
Yusuf ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair, (Hüyük Asliye Hukuk Hâkimliği)'nden verilen 17.7.1995 gün ve 105-99 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davasının yargılaması sonucunda; tapulamada 9977 parsel numarası ile mera olarak sınırlandırılan taşınmaza ait mer'a kaydının iptal ve davacı adına tesciline karar verilmiş, hükmü davalı Hazine temyiz etmiştir.
Mahkemece yapılan inceleme ve araştırma hükme yeterli bulunmamaktadır. Taşınmaz, tapulamada mera olarak sınırlandırılmış olduğundan uyuşmazlık meraya ilişkindir. Mer'anın mülkiyeti Hazineye ait olmakla beraber, oradan yararlanma hakkı belde sakinlerine aittir. Bu itibarla, Hazine yanında Belediye Başkanlığı da davada, davalı olarak gösterilmelidir. Sadece Hazine aleyhine açılan davanın dinlenme olanağı yoktur. Davacı, bu davada 50 seneyi aşkın zilyetliği olduğunu ileri sürmüş ve tanık delili olduğunu dilekçesinde açıklamıştır. Mahkemece davacıdan tanıkları sorulmamış, sadece re'sen seçilen iki yerel bilirkişi ifadesine göre hüküm kurulmuştur. Davacının, davasını kanıtlaması gerekir. Bu itibarla, davacıdan ve bu arada davalıdan dava hakkında dinletmek istediği tanıklarının listelerinin istenmesi, listede gösterilenlerin taşınmaz başında dinlenerek öncesinin mer'a olup olmadığı, değilse ne ve kime ait olduğu, kimden kime kaldığı, kimler tarafından, ne zamandan beri, ne sebep ve şekilde tasarruf edildiği, çevrede eylemli mer'a olup olmadığı, varsa taşınmazın bu yerlerden elde edilmiş olup olmadığına dair bilgilerine başvurulması, ayrıca taşınmazı çevreleyen 9985, 9979, 9975 ve 9976 parsel sayılı taşınmazlar da tapulamada mer'a olarak sınırlandırılmış ve buna itiraz edilmiş olduğundan bu parsellerle ilgili itiraza ilişkin dosyaların getirtilerek birlikte incelenmesi, bu yerde ayrılmış mer'a olup olmadığı hususunun Tapu, Kadastro, Özel İdare ve Köy Hizmetleri Müdürlüklerinden sorulması, varsa kayıtlar getirtilerek yerinde uygulanması, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerekirken, eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsiz, temyiz itirazları bu itibarla yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 6.2.1997 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.