 |
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E. 1996/10717
K. 1996/5286
T. 27.5.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAPUYA KAYITLI OLMAYAN TAŞINMAZ
KAZANDIRICI ZAMANAŞIMI VE ZİLYETLİK
İHYA OLGUSU
KARAR ÖZETİ Dava konusu yer, MK.nun 641. maddesinin kapsamına giren Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerden olup, davacının ileri sürdüğü ihya olgusu gerçekleşmediğinden ve taşınmazların, niteliği itibariyle kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile edinilecek yerlerden bulunmadığına göre davanın reddine karar verilmesi gerekir.
(743 s. MK. m. 639/1, 641)
(3402 s. Kadastro K. m. 17)
Mehmet ile Hazine, DSİ Genel Müdürlüğü, Orman Genel Müdürlüğü ve Okurcular Köyü Muhtarlığı aralarındaki tescil davasının kabulüne dair, (Alanya 1. Asliye Hukuk Hakimliği)'ndenverilen 28.4.1995 gün ve 477-198 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı, tapulama çalışmaları sırasında tesbit dışı bırakılan dava konusu taşınmazın MK.nun 639/1. maddesi hükmü uyarınca adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Hazine, davanın reddine karar verilmesini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm, Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Fen bilirkişisinin 16.6.1994 günlü raporuna göre, tescil konusu taşınmazın çalılık olması nedeniyle tesbit dışı bırakıldığı açıklanmıştır. Davacı dilekçesinde, bu yeri imar ve ihya ettiğini, 30 seneyi aşkın bir zamandan beri zilyet olduğunu bildirmiştir. Yeminli bilirkişi ve tanıklar, imar ve ihya olgusundan söz etmeksizin davacının eskiden beri zilyet olduğunu, üzerine ev, samanlık, ahır yapmak suretiyle tasarrufta bulunduğunu bildirmişlerdir. Uzman bilirkişinin açıklamalarına ve tapulama paftasına göre, dava konusu yer MK.nun 641. maddesinin kapsamına giren Devletin hüküm ve tasarrufu altında bulunan yerlerdendir. Böyle bir yer ancak 3402 sayılı Kadastro kanununun 17. maddesi hükmüne dayanılarak iktisap olunabilir. Davada ihya olgusu kanıtlanmamıştır. Davacı tarafından ileri sürülen tasarruf şekli, özellikle taşınmaz üzerine ev, ahır ve samanlık yapmak gibi işlemler iktisap bakımından ihya işlemi sayılmaz. Davacının ileri sürdüğü sebep kanıtlanmadığına ve taşınmazların niteliği itibariyle kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik yolu ile edinilecek yerlerden bulunmadığına göre, davanın reddine karar verilmesi gerekirken, yazılı gerekçeyle davanın kabulüne karar verilmiş olması yasaya aykırıdır. Hazinenin temyiz itirazları bu bakımlardan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), 27.5.1996 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.