 |
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/8558
Karar no : 1995/14490
Tarih : 29.12.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : M.Karaca ile belediye başkanlığı aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Ağrı Asliye Hukuk Hakimliği'nden verilen 24.5.1995 gün ve 345-146 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Belediye Başkanlığı tarafından süresinde istenmiş olmakla dosya incelendi, gereği düşünüldü.
KARAR : Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu 113 ada parsel sayılı taşınmaz 5.9.1985 tarihinde yapılan kadastroda 6.11.1970 tarih 6 numaralı tapu kaydının revizyonu olarak belediye adına tespit edilmiştir. Bu kayıt 16.11.1962 tarih 30 numara ile senetsizden oluşmuştur. Bu revizyon kaydı yerinde uygulamaya çalışılmış yerel bilirkişi gerekçe gösterilmeksizin bu kaydın buraya ait olmadığını belirtmekle yetinmiş, mahkemece de buna değer verilmiştir. Ancak bu uygulama yeterli değildir. Belediye adına olan tapu kaydının tesisine esas teşkil eden tüm belgelerin ve bu arada krokisi var ise onun da getirtilerek çevreyi bilen daha yaşlı yerel bilirkişi veya bilirkişiler aracılığı ile yerinde uygulanması, kayıttaki sınırların arazide gösterilerek krokisinde işaretlenmesi, kayıt uygulamasında çevre taşınmazlara ait kayıtlar da getirtilerek yararlanılması, bilirkişinin bilemediği sınırlar yönünden tanık dinlenebileceği hususunun düşünülmesi ve sonuçta tapu kaydının bu yere ait olup olmadığının, buraya ait değilse nereye ait olduğunun belirlenmesi ve uygulama sonucuna göre revizyon tapusunun tesis tarihine kadar davacının iktisaba yeterli zilyetliği olup olmadığı hususunun tartışılması, 3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 14. maddesinde yazılı miktar sınırlaması yönünden tapu, kadastro ve hukuk mahkemeleri yazı işleri müdürlüklerinden araştırma yapılması, taşınmazın devletçe sulanan yerlerden olup olmadığının DSİ ve Köy Hizmetleri müdürlükleri gibi kamu kuruluşlarından sorulması, bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsiz olduğu gibi kabule göre de, davacının zilyetliğinde bulunduğu ve hak iddia ettiği taşınmaz bölümü 8026 metrekare yüzölçümünde olduğu halde bu miktar 23906 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın tamamı hakkında hüküm verilmesi isabetsiz,
SONUÇ : Temyiz itirazları bu itibarla yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve 125.000 lira peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine 29.12.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.