 |
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
Esas no : 1995/4018
Karar no : 1995/2969
Tarih : 23.03.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Ayşe ve müşterekleri ile Hazine, Sivaslı Belediye Başkanlığı,dahil davalılar İsa ve müşterekleri aralarındaki men'i müdahale ve tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair, (Sivaslı Asliye Hukuk Hakimliği)'nden verilen 19.7.1993 gün ve 135-111 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
KARAR : Taraflar arasında görülen MK.nun 639/1. maddesine dayalı tescil ve men'i müdahale davasının yargılaması sonucunda; 15971 metrekare yüzölçümündeki taşınmazın davalı gerçek kişiler ile davacılar adına tapuya tesciline, Avlu Mevkii'taşınmaza ait tescil ve Ali aleyhine açılan men'i müdahale davası kanıtlanamadığından reddine karar verilmiş; hükmü, davacı Ayşe ve davalılardan Kazım temyiz etmişlerdir.
Tesciline karar veilen hüküm fıkrasının 1 numaralı bendinde yazılı taşınmazın yöreye gelen tapulamaca 124 ada 18 parsel numarası ile tesbit edildiği ve bu davadan sözedilerek davalı olduğunun tutanağında açıklandığı görülmüştür. 3402 Sayılı Kadastro Kanunu'na göre hukuk mahkemelerinde dava açıldıktan sonra taşınmazın tapulamada tesbit edilmesi halende tutanağın düzenlendiği anda hukuk mahkemelerinin görevi sona erer. Bu itibarla bu taşınmaz hakkında görevsizlik kararı verilerek dosyasının ayrılıp görevli kadastro mahkemesine gönderilmesi gerekirken kamu düzeni ile ilgili olan bu görev hususu gözardı edilmek suretiyle tescile karar verilmesi isabetsizdir. Hüküm fıkrasının 2 numaralı bendinde yazılı Avlu Mevkii'nde yazılı taşınmaza ait temyiz itirazlarına gelince: Bu taşanmazın, davalı Ali dışındaki taraf gerçek kişilerin miras bırakanları Ayşe'den kaldığında uyuşmazlık bulunmamaktadır. Davalılardan Ali bu taşınmazın miras bırakanın ölümünden sonra mirasçılar arasında taksim edildiğini, taksimde mirasçılardan Kazım'a düştüğünü, ondan da kendisinin satın aldığını ve 15 yıldır zilyet olduğunu savunmuştur. Dava nedeniyle dinlenen taraf tanıkları ve bilirkişiler taşınmazların taksiminden söz etmemişler, ancak 15 yıldır Ali'nin zilyetliğinde olduğunu ifade etmişlerdir. Taşınmazın öncesinin miras bırakan Ayşe'ye kaldığı sabit olduğuna göre davalı Ali'nin mirascılar arasında taksim yapıldığını ve bu yerin mirasçılardan Kazım'a ve ondan da kendisinin satın aldığını kanıtlaması gerekir. Adı geçen davalı bu hususu kanıtlıyamamıştır. Kazım'ın satışı vaki olsa dahi taşınmaz iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabi bulunduğundan mirasçılardan birinin satışı hüküm ifade etmez. Davalı Ali'nin bu taşınmazda zilyetliği 15 yıl olup iktisaba yeterli 20 yıla ulaşan zilyetliği bulunmadığından bu taşınmazın Ali dışında taraf gerçek kişiler adına tesciline ve Ali'nin müdahalesini men'ine karar verilmesi gerekirken davanın reddine karar verilmesi isabetsiz ve; SONUÇ : Temyiz itirazları bu itibarla yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA), ve 60.000 lira peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 23.3.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.