 |
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E. 1995/1755
K. 1995/12485
T. 20.11.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TESPİTTEN ÖNCE TAPULU YERİ HARİCEN SATIN ALMA
EKLEMELİ ZİLYETLİK
KARAR ÖZETİ Kural olarak tapulu taşınmazın tapu dışı (haricen) satışı geçersizdir. Ancak, tapulama tespitinin yapıldığı tarihe kadar eklemeli zilyetliğin iktisaba yeterli süreye ulaşması halinde, sonradan tapu ile malik olan davalının gelişen somut olaya göre iyiniyetli olduğu kabul edilmeyeceğinden zilyedin açtığı iptal davasının kabulü gerekir.
(743 s. MK. m. 909)
(3402 s. Kadastro K. m. 13)
Nusrettin ile Veli ve Hakkı aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının red-dine dair, (Çatalca 1. Asliye Hukuk Hakimliği)'ndenverilen 11.10.1994 gün ve 326-231 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Taraflar arasında görülen tapu iptal ve tescil davasının yargılaması sonucunda; tapu ile satışa karşı harici satışa değer verilemeyeceği gibi davalıların satın almada kötü niyetli oldukları da kanıtlanamadığından, davanın reddine karar verilmiş; hükmü, davacı temyiz etmiştir.
Dava konusu taşınmazın öncesinin Ahmet'e aidiyetinde uyuşmazlık bulunmamaktadır. Ahmet'in bu yeri Ömer'e, Ömer'in de Halit'e sattığı, davacının da bu yeri Halit'ten satın almak suretiyle zilyetliğini devraldığı ve üzerine ev yaparak zilyetliğini devam ettirdiği taraf tanıklarının ifadelerinden anlaşılmaktadır. 1 979'da tapulama geldiğinde taşınmaz ilk malik Ahmet adına tesbit edilmiş, 1985'de kayıt oluştuktan sonra 1992'de davalılara tapu ile satıldığı belirlenmiştir. Taşınmazın öncesi tapusuzdur. Satış tarihleri kesin olarak belirlenmemekle beraber tapulama tesbitinin yapıldığı 1979 yılına kadar davacının eklemeli zilyetliği iktisaba yeterli süreye ulaşmaktadır. Bir kısım tanıkların verdiği ifadeye göre, taşınmaz 1949 yılında Halit'e satılmış ve ondan davacı satın almıştır. Daha önceye gidilmese dahi tapulama tesbitinin yapıldığı tarihe kadar davacının bu yerde iktisap hakkı doğmuş bulunmaktadır. Mahkemenin tapulu taşn5mazların harici satışına değer verilemeyeceği görüşü yerinde değildir. Zira, yukarıda açıklandığı üzere tesbitten önce taşınmaz tapusuzdur. Tapusuz taşınmazların satışı resmi şekle tabi değildir. Mahkeme, davalıların bu yeri tapudan satın aldıklarını ve satın almada kötü niyetli olduklarının isbat edilemediğini de davanın reddine dair kararında gerekçe göstermiştir. Taraflar, taşınmazın bulunduğu köydendirler. Davacının bu yeri satın aldıktan sonra üzerine ev yapmak suretiyle kullandığını tüm köylüler bildikleri gibi davalıların da bilmesi gerekir. Bu husus tanıklarca da doğrulanmıştır. Bu durum karşısında, davalıların satın almada iyiniyetli oldukları söylenemez. Bu açıklamalar karşısında davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken, aksine düşüncelerle yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsiz, temyiz itirazları bu itibarla yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle (BOZULMASINA) ve 60000 lira peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 20.11.1995 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.