 |
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E. 1994/3642
K. 1995/2417
T. 13.3.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TESCİL
KAMU MALI
ZİLYETLİĞİN TESPİTİ
KARAR ÖZETİ: Onaylı imar planında yol olarak gösterilen veya eylemli olarak yola dönüştürülen taşınmaz kamu malı sayılacağından, kazandırıcı zamanaşımı veya zilyetliğe dayanılarak tescili istenemeyeceği gibi, MK nun 912. maddesi uyarınca özel mülkiyet şeklinde tapuya tesciline de olanak yoktur. Ancak, imar planında yol olarak ayrıldığı tarihe kadar MK nun 639. maddesinde yazılı koşulların oluşmuş bulunması halinde, bu yer üzerinde zilyetliğin tesbitine karar verilmesi ve zilyetliğin tesbiti ile yetinilmesi gerekir.
(743 s. MK. m 639,912)
Nizamettin ile Hazine ve Belediye Başkanlığı aralarındaki tescil davası-nın reddine dair, (Çaycuma 1. Asliye Hukuk Hakimliğe)' nden verilen30.12.1993 gün ve 268-173 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacı, kadastro çalışmaları sırasında tesbit dışı bırakılan uyuşmazlık konusu yerin MK. nun 639/1. maddesi hükmü uyarınca adına tesciline karar verilmesini istemiştir. Hazine, davanın reddine karar verilmesini savunmuş, mahkemece; davanın reddine karar verilmesi üzerine hüküm; davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı, dava tarihinden önceki kazanmayı sağlayan zilyetliğe dayanarak tescil isteğinde bulunmuştur. Yerel bilirkişi ve tanıklar tescil konusu taşınmazın hiç bir zaman yol olmadığını, eskiden beri davacının zilyetlik ve tasarrufu altında bulunduğunu bildirmişlerdir. Mahkemece, taşınmazın imar planında imar yol olarak ayrıldığını ve bu nedenle özel mülkiyete konu olamayacağı görüşünden hareketle davanın reddi yönüne gidilmiştir. Yapılan keşif ve uygulamaya göre dava konusu yerin imar planında yol olarak bırakıldığı anlaşılmaktadır. Onayla imar planında yol olarak gösterilen veya eylemli olarak yola dönüştürülen bir yer kamu emlaki sayılır. Böyle bir yerin kazandırıcı zamanaşımı ve zilyetlik nedenine dayanılarak tescili istenilemeyeceği gibi MK. nun 912. maddesi hükmü uyarınca özel mülkiyet şeklinde tapuya tescilide mümkün bulunmamaktadır. Ancak, imar planında yol olarak ayrıldığı tarihe kadar MK. nun 639. maddesinde belirtilen koşullar oluşmuş ise o taktirde bu yer üzerinde zilyetliğin tesbitine karar verilmesi gerekir. Mahkemece bu yön gözönünde tutulmaksızın taşınmazın imar planında yol olarak bırakıldığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiş olması doğru değildir. Az öncede açıklandığı üzere imar planında yol olarak alındığı tarihe kadar kazanma koşullarının oluşup oluşmadığının araştırılması, koşullar oluşmuş ise davacının zilyetliğinin tesbiti ile yetinilmesi gerekirken, yazılı gerekçe ile davanın reddine karar verilmiş olması yasaya aykırıdır. Davacının temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenle (BOZULMASINA) ve 46000 lira peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 13.3.1995 tarihinde bozmada oybirliği, sebebinde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Dava konusu 75 metrekarelik taşınmaz, 20 yılı aşkın süre davacının zilyetliğinde bulunduğundan özel mülk olarak tescili mümkündür. Bu yer, etrafı çevrili olarak davacının kullanımındadır. İmar planında yol olarak gösterilmiş ise de, kamulaştırma yapılmamış, bu hususta bir çalışma olmamış, eylemli olarak ta yola dönüştürülmemiştir.Bu yönde hiçbir işlem ve eylem de yoktur. Mücerret imar planında yol olarak gösterilmesi bu yerin kamu malına dönüştüğünü kabul için yeterli değildir. İmar planının her zaman değiştirilmesi mümkün olup tescile karar verilmesine engel teşkil etmez. Aksi hal mülkiyet hakkının kısıtlanması sayılır. MK nun 639/1. maddesi koşullarının oluşması halinde tescile karar verilmelidir.
Sayın çoğunluğun aksine olan görüşe katılmıyorum.
M.FahriILDİZ
Başkan