 |
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E. 1992/8364
K. 1993/9673
T. 5.10.1993 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TESCİL
NOKSAN TAHKİKAT
ÖZET Tescili istenen taşınmazın, evvelce yapılan kadastro çalışmaları sırasında tesbit dışı bırakıldığı anlaşıldığına göre; kadastro tesbitinin hangi tarihte yapıldığı, taşınmazın hangi nedenle tesbit dışı bırakıldığı ve o tarihteki niteliğinin ne olduğu, tesbit tarihinde taşlık–kayalık olduğunun saptanması halinde, imar–ihya edilmiş olup olmadığı, edilmiş ise ne zaman, kimler tarafından ve ne şekilde yapıldığı, imar–ihyanın sabit olması halinde ise, taşınmazın belediye sınırları içinde, imar planı kapsamında olup olmadığı ve mücavir saha içinde bulunup bulunmadığı araştırılarak tüm deliller birlikte değerlendirilmelidir.
Ayrıca, taşınmaz davacıya babası tarafından bağışlanmış olmak ve bağışlama tarihi ile dava tarihi arasında 20 yıllık müstakil zilyedlik bulunmamakta, bağışlayan hakkında da 3402 sayılı Kanunun 14. maddesindeki kısıtlamalarla ilgili araştırma yapılması gerekir.
(7435. MK. m. 639)
(3402 s. Kadastro K. m. 14, 15/son, 17)
Şuayip ile Hazine, A Belediye Başkanlığı ve O Köyü Muhtarlığı aralarındaki tescil davasının kısmen kabulüne ve kısmen reddine dair, (Silifke Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 16.10.1990 gün ve 51/833 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli bulunmamaktadır. Dava konusu taşınmazın bulunduğu yörede evvelce kadastro çalışmaları yapıldığı ve bu taşınmazların tesbit dışı bırakıldığı anlaşılmaktadır. Bu yerde kadastronun hangi tarihte yapıldığı ve taşınmazların hangi nedenle tesbit dışı bırakıldığı, o tarihteki niteliğinin ne olduğu kadastro müdürlüğünden araştırılması, kadastronun yapıldığı tarihte taşlık, kayalık olduğunun tesbiti halinde taşınmazların imar–ihya edilmiş olup olmadığı, edilmiş ise ne zaman kimler tarafından, ne şekilde yapıldığı hususunun daha evvel dinlenmiş yerel bilirkişi ve tanıklardan sorulması, ziraatçı uzman bilirkişilerden bu hususta ek rapor alınması, taşınmazların imar ve ihya edildiğinin belirlenmesi halinde belediye sınırları içinde imar planı kapsamında olup olmadığının ve mücavir saha içinde bulunup bulunmadığının belediye başkanlığından araştırılması bundan sonra tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre bir hüküm verilmesi gerekirken eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsiz olduğu gibi taşınmazlar davacıya babası Halil tarafından bağışlanmış olup bağışlama tarihi ile dava tarihi arasında 20 yıla ulaşan müstakil zilyedlik bulunmadığından Halil hakkında da 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesindeki kısıtlamalar yönünden araştırma yapılması gerekirken bu hususların ihmal edilmesi isabetsiz ve temyiz itirazları bu itibarla yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 5.10.1993 tarihinde oybirliği ile karar verildi.
|