 |
T.C.
Y A R G I T A Y
8. Hukuk Dairesi
E. 1992/5481
K. 1993/7312
T. 1.7.1993 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
TAPU İPTALİ VE TESCİL
TAPU KAYDININ HUKUKİ DEĞERİNI YİTİRMESİ
ZİLYEDLİKLE KAZANMA
ÖZET Tapulu taşınmazların zilyedlik yoluyla kazanılması kural olarak mümkün değildir. Bununla birlikte, tapunun hukuki değerini yitirmiş olması halinde zilyedlikle iktisap önem kazanır. Bir tapunun hukuki değerini yitirebilmesi ve zilyedin taşınmazı iktisap edebilmesi için ise, kayıt malikinin ölüm tarihi ile intikal tarihi arasında 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin ve zilyedliğin dolması, MK.nun 639/2. maddesi uyarınca zilyedin bu 'yerde mülkiyet hakkının doğması gerekir.
(7439. MK. m. 639/2)
(3402 s. Kadastro K. m. 13/B-c)
Sabahat ve Fatma ile Mehmet Faik ve müşterekleri aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair, (Soma Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 16.12.1991 gün ve 143/414 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davalılar vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Davacılar, zilyedlik hukuki sebebine dayanarak 61 ada 7 parsel nolu taşınmaza ait tapu kaydının iptali ile adlarına tescilini, davalılar ise tapu kaydına dayanarak davanın reddini talep etmişler, mahkemece davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalılar tarafından temyiz edilmiştir.
Davacılar zilyedlikle birlikte murisleri adına kayıtlı 1932 tarih, 953 tahrir numaralı vergi kaydına davalılarda murisleri Hacı Hafız Ali Efendi adına kayıtlı Şubat 1326 tarih ve 99 numaralı ve 4.2.1958 tarih, 6 numara ile davalılara intikal gören tapu kayıtlarına dayanmışlardır. Tapulu yerlerin zilyetlik yoluyla kazanılması mümkün değildir. Ancak tapunun hukuki değerini yitirmiş olması halinde zilyedlikle iktisap önem kazanır. Davalıların dayanağı olan Şubat 1326 tarih, 99 nolu tapu kaydı maliki Hacı Hafız Ali Efendi 1336/1920 tarihinde öldüğü tapu kaydındaki açıklamadan anlaşılmaktadır. Murisin ölüm tarihinden sonra intikal 14.2.1958 tarihinde davalılar üzerine yapılmıştır. Bir tapunun hukuki değerini yitirebilmesi ve zilyedin taşınmazı iktisap edebilmesi için kayıt malikinin ölüm tarihi ile intikal tarihi arasında 20 yıllık kazandırıcı zamanaşımı süresinin ve zilyedliğin dolması ve MK.nun 639/2. maddesi uyarınca zilyedin bu yerde mülkiyet hakkının doğması gerekir. Dinlenen taraf tanıkları davacıların dava konusu yerdeki zilyedliğinin 1950 yılında başladığını beyan etmişlerdir. intikal 1958 yılında yapıldığına göre zilyedliğin başlangıç tarihi ile intikal tarihi arasında geçen süre açıklandığı şekilde davacılar yönünden taşınmazı iktisaba yeterli değildir. Bu durumda davalılar üzerinde kayıtlı olan ve niza konusu 7 parsele revizyon gören tapu kaydı hukuki değerini korumaktadır. Hukuki değer taşıyan bu tapuya rağmen zilyedlikle mal iktisabı mümkün değildir. Davanın bu sebeple reddine karar verilmesi gerekirken değişik düşüncelerle kabulüne karar verilmiş olması isabetsiz, davacıların temyiz itirazları açıklanan nedenlerle yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve 35.000 lira peşin harcın istek halinde temyiz edenlere iadesine, 1.7.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|