 |
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E. 1992/3670
K. 1993/3044
T. 1.4.1993 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÖZET Taşınmaz muristen intikal ettiğine göre; muris hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14.maddesinde yazılı kısıtlamalarla ilgili olarak Tapu Sicil Müdürlüğü ve Kadastro Müdürlüğünden araştırma yapılmalı, muris ile tüm mirasçıların belgesizden taşınmaz tescili için hukuk mahkemelerinde açtıkları dava bulunup bulunmadığı soruşturulmalı ve 3083 sayılı Yasaya göre taşınmazın sulu ve kuru niteliği belirlenerek hüküm fıkrasına yazılmalıdır.
Ayrıca, murisin ölüm tarihi ve mirasçıların bir taleplerinin bulunmaması itibariyle iştirak halinde mülkiyet yerine müşterek mülkiyet şeklinde hüküm verilmesi de doğru değildir.
(743 s. MK. m. 639)
(3402 s. Kadastro K. m. 14)
Mustafa ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının kabulüne dair, (İnegöl Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 10.12.1990 gün ve 303/ 710 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
Mahkemece yapılan araştırma ve inceleme hükme yeterli bulunmamaktadır. Miras bırakan Recep ve mirasçılarından Kemal hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesinde yazılı kısıtlamalar yönünden tapu sicil müdürlüğü ve kadastro müdürlüğünden araştırma yapılmadığı gibi miras bırakan ile birlikte mirasçıların tamamı hakkında hukuk mahkemelerinde belgesizden açılmış taşınmazların tesciline dair dava bulunup bulunmadığının yazı işleri müdürlüğünden sorulması ve ayrıca taşınmazın 3083 sayılı Yasaya göre kuru veya sulu niteliğinin belirlenip bu niteliğinin hüküm fıkrasında yazılması gerekirken yazılı şekilde hüküm verilmesi isabetsizdir. Kabule göre de, taşınmaz miras bırakan Recep'ten kalmış olup ölüm tarihi itibariyle iştirak halinde mülkiyet hükümlerine tabidir. Mirasçıların tamamının iştirak halindeki mülkiyetin müşterek mülkiyete çevrilmesi şeklinde bir istekleri olmadığı halde taşınmazın mirasçılar adına iştirak halinde mülkiyet şeklinde tesciline karar verilmek gerekirken hisseleri ayrılmak suretiyle müşterek mülkiyet şeklinde tescile karar verilmesi isabetsiz ise de, temyiz edenin sıfatına göre bu yön bozma nedeni sayılmamıştır. Hazinenin temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 1.4.1993 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.
|