 |
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E. 1991/14464
K. 1991/15564
T. 11.11.1991
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TAPULAMA TESPİTİ
- TRAMPA SÖZLEŞMESİ
ÖZET : Medeni Kanunun 634. maddesine uymayan ve şekle aykırı düzenlenen trampa sözleşmesi, tapulama tespittarihine kadar zilyetliğin davacılar elinde devam etmişolması halinde ancak hüküm ifade eder.
(743 5. MK. m. 634)
Kalender ile Ali, dahili davalılar İsmail ve müşterekleri aralarındaki men'i müdahale, tescil ve ihtiyati tedbir davasının reddine dair, (Akçadağ Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 21.5.1990 gün ve 44/207 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
49 ve 50 numaralı parsellerle 626 numaralı davalılar adına tapuda kayıtlı olan taşınmazların karşılıklı olarak trampa yapıldığı bilirkişi ve tanık ifadeleri ile dosya içerisindeki 8.9.1950 tarihli senetlerden anlaşılmaktadır. Bu durumda, 1950 tarihinden itibaren 49 ve 50 numaralı parsellerin davacıların murisi ve davacılar tarafından tasarruf edildiği ortaya çıkmaktadır. Ne var ki, 1974 tarihinde davalılar bu taşınmazların zilyetliklerini yeniden ele geçirmişlerdir. Aslında MK.nun 634. maddesine uymayan ve şekle aykırı düzenlenen trampa sözleşmesi tapulama tespit tarihine kadar zilyetliğin davacılar elinde devam etmiş olması halinde ancak hüküm ifade edebilecektir. Başka anlatımla, Tapulama Kanununun 32/C maddesine göre trampanın yapıldığı 1950 yılından itibaren tapulamanın yapıldığı 1979 tarihine kadar şekle uygun olmayan bu harici trampadan dönülmemiş olsaydı davacılar 49 ve 50 parsellerin adlarına tescilini isteyebilirlerdi. Ancak, davalılar haricen geçerli
olmayan trampa akdinden 1974 yılında ve tapulamadan önce dönmüşlerdir. Bu durumda, mülga Tapulama Kanununun 32/C maddesinin ya da 3402 sayılı Kanunun 13/B-b maddesinin olaya uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Mahkemece ittihaz olunan karar bu açıklamaya göre doğru olmaktadır. Ne var ki, 626 parsel trampa sebebiyle davacılar tarafından davaIılara verilmiş bulunmaktadır. Her ne kadar iktisap sebebi satış olarak gösterilmiş ise de az önce açıklanan senetler ve delillere göre 49 ve 50 parsellere karşılık trampa yoluyla davalılara geçtiği anlaşılmaktadır. Bu davada 626 parsele ait kaydın iptali istenmemiştir. Bu hususta davacıların dava açma hakları saklıdır. Temyiz itirazları az önce açıklanan gerekçeler karşısında yerinde bulunmadığından reddi ile davanın reddine ilişkin hükmün (ONANMASINA) ve 5000 lira peşin harcın onama harcına mahsubu ile kalan 2700
liranın temyiz edenden alınmasına, 11.11.1991 tarihinde oybirliği ile karar verildi.