Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 1990/4251
K: 1990/10610
T: 14.06.1990

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  DAVA : Uğur ile Belediye Başkanlığı, Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı
ve Orman Genel Müdürlüğü aralarındaki dava hakkında (Üsküdar 4. Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 26.10.1988 tarih ve 1219/756 sayılı hükmün
Dairenin 23.11.1989 gün ve 11023/1325 sayılı ilamıyle onanmasına karar verilmişti. Davacı vekili tarafından süresinde kararın düzeltilmesi istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü
 
  KARAR : Nizalı taşınmazlar tapusuz iken Üsküdar Kaymakamlığı'nın 6.1.1930
tarihli yazısı üzerine Üsküdar Tapu Komisyonunun 8.10.1935 tarih 75 numaralı
kararı ile tahsis keyfiyeti tasdik edilmiş ve 1771 sayılı Kanuna göre addi iskan suretiyle İbrahim oğlu Asım, anası Emine ve hemşireleri Pakize ve Fatma adlarına 24.9.1938 tarih 45 sıra numarası ile tapuya tescil edilmiş, bilahare
hissedarlardan Emine'nin 5.2.1958 tarihinde vefatı ile 174 hissesi kayıtta yazılı diğerlerine intikal etmiş ve bunların da 1500 lira bedelle satışı ile 22.5.1969 tarih 10 sıra numaralı tapu ile İzzettin oğlu Uğur adına tapuya tescil ediliş ve daha sonra 50 ve 51 parseller revizyon görmüştür. Dosyadaki kağıtlara göre 1938 tarihinde 3116 sayılı Yasaya göre yapılan orman tahdidinde bu yerler az önce açıklanan tapuda kayıtlı olarak orman tahdidi içine alınmış ve orman tahdidi kesinleşmiştir. 1971 yılında o yörede tapulama çalışmaları başlamış ve nizalı taşınmazlar 50 ve 51 parseller olarak davacı adına tesbit edilmiş, ancak orman idaresinin itirazı üzerine tapulama komisyonu bu itirazı reddetmiş, bunun üzerine Orman İdaresi tapulama mahkemesine başvurmuş ve bu mahkemece 51 parselin tamamı, 50 parselin de 4525 metrekarelik kısmı kesinleşmiş orman tahdidinin içinde görülerek tesbitin iptaline ve taşınmazların açıklanan miktarlar bakımından orman olarak tesbit dışı bırakılmasına karar verilmiş ve bu hüküm 12.3.1976 tarihinde kesinleşmiştir. 1980 yılında 1744 sayılı Kanuna göre yapılan uygulamada orman kadastro komisyonunca nizalı yerlerin 15.10.1961 tarihinden önce orman niteliğini yitirdiğinden bahisle Hazine adına orman sınırları dışına
çıkarılmış orman idaresinin itirazı üzerine taşınmazın bir kısmı yine orman sayılarak tahdid içine alınmış geri kalan kısımlarına ilişkin itiraz reddedilmek suretiyle Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılmıştır. Bu işlem aleyhine davacı Danıştay'a başvurmuş ve Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan yerlerin kendisinin tapulu yeri olduğunu, adına yazılması gerektiğini, orman sayılarak sınır dışına çıkarmaya mahal olmadığına dair kararın da iptaline karar verilmesini istemiştir. Danıştay 8. Dairesi, davayı incelemiş ve sonuçta 1981/632 esas 1983/2299 sayılı kararla davacının mülkiyet hakkındaki iddiasının genel mahkemelerce incelenmesi gerekeceğinden bahisle bu yönü incelememiş, ancak Hazine adına orman sınırları dışına çıkarılan kısmın Hazine adına çıkarılmasının yanlış olduğunu ve ayrıca çıkarılmayan kısımların da orman niteliğini yitirmiş olmaları nedeniyle 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesine göre orman sınırları dışına çıkarılması gerektiğini belirtmek suretiyle orman niteliğini yitirmiş olmaları nedeniyle 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesine göre orman sınırları dışına çıkarılması gerektiğini belirtmek suretiyle orman kadastro komisyonu kararının iptaline karar vermiştir. Bu hüküm kesinleşmiştir. Davacı bundan sonra, 26.12.1985 tarihinde orman kadastro komisyonunun kararının iptaline gerekçe göstermek suretiyle bu yerlerin MK.nun 639. maddesi hükmüne göre tesciline karar verilmesini istemiştir. Gerçekten de 1744 sayılı Kanunla değişik 6831 sayılı Kanunun 2. maddesine göre 15.10.1961 tarihinden önce orman niteliğini yitirmiş olan yerlerin taşınmaz tapulu ise tapu sahipleri adına orman sınırları dışına çıkarılması gerekmektedir. Taşınmazın öncesi Hazineye ait
iken iskan suretiyle davacının bayiine verilmiş ve bundan sonra da davacı
tarafından satın alınmak suretiyle davacı adına tapuya tescil edilmiştir. İlk tahdid 1938 tarihinde yapılmış olup, bu tahdide itiraz edildiğine dair bir savunma ileri sürülmemiştir. Bu durumda ilk tahdidin itirazsız kesinleştiği kabul edilmek icabeder. 1744 sayılı Kanunun 2. maddesinde sözü edilen hüküm otomatik olarak taşınmazın tapu sahibine dönmesini ifade eder. Başka anlatımla 15.10.1961 tarihinden önce orman niteliğini yitirmiş olan yerlerin sahibi adına orman sınırları dışına çıkarılması gerekir. 1744 sayılı Kanun 1.1.1984 tarihine kadar yürürlükte kalmıştır. Sahibi adına bu yerlerin orman sınırları dışına çıkarılması az önce anılan Danıştay hükmüyle tesbit ediliş bulunduğuna göre davacının 1744 sayılı Yasanın bu hükmünden yararlanması gerekir. Şu hale göre davacının 2896 sayılı Yasadan önce orman sınırları dışına çıkarılan bu yerler için mülkiyet hakkı doğmuştur. Başka deyimle davacı tescil talep edebilir. Her ne kadar tapulu bir taşınmazın tescili yapılamıyacağı görüşü ileri sürülebilirse de, olayımızda 1971 tarihide bu yörede tapulama yapılmış ve bitmiş olduğundan artık yeniden bu yörede tapulama yapılamıyacağına ve eski tapu işleme tabi kayıt niteliğini yitirmiş bulunduğuna göre davacının bu gayrimenkulün kendi adına tescilini istemekten başka yolu kalmamıştır. O itibarla Danıştay kararı davacının iddiasını doğrulayan kesin hüküm niteliğinde olduğundan taşınmazların davacı adına tapuya tescili gerekmektedir. 2896 sayılı Yasanın olaya uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Her ne kadar dava tescil davası 2896 sayılı Yasanın
yürürlüğünden sonra açılmış ise de, az önce açıkladığı gibi Danıştay kararlarına göre 1744 sayılı Yasanın yürürlükte bulunduğu sırada davacının tescil hakkı doğmuş bulunduğuna göre artık kazanılmış hak durumunda bulunan bu durumunda bulunan bu durumun 2896 sayılı Yasa ile ortadan kaldırıldığı ileri sürülemez. Ayrıca 2896 sayılı Yasanın uygulanmasını gerektirecek bir durum da söz konusu değildir. Çünkü orman kadastro komisyonunca yapılan işlem 1744 sayılı Kanunun yürürlüğü sırasında yapılmıştır. O itibarla, olaya sonradan  yürürlüğe giren 2896 sayılı Yasa ile getirilen değişik hükümlerin uygulanması mümkün bulunmamaktadır. Hal böyle olunca, davanın MK.nun 639. maddesinde açıklanan şartlar çerçevesinde değerlendirilip bir sonuca bağlanması gerekmektedir. Anılan maddeye göre tescil davalarında Hazine yasal hasım durumundadır. Oysa, dava Hazineye yöneltilmemiştir. Bu eksikliğin giderilmesi için davacı tarafa mehil ve imkan verilmesi ve az önce açıklanan kurallar gözönünde tutularak uyuşmazlığın çözümü yönüne gidilmesi gerekirken değişik düşüncelerle yazılı şekilde hüküm tesisi isabetsiz ve davacının temyiz itirazları açıklanan sebeplerle yerinde bulunmuş olduğundan bu sebeplerle hükmün bozulmasının düzeltme isteminin kabulü ile dairemizin yanlışa dayanan 23.11.1989 günlü ve 1989&11023;13225 sayılı onama kararının kaldırılmasına ve hükmün az önce açıklanan nedenlerle BOZULMASINA ve 10.000 lira peşin harcın istek halinde karar düzeltme isteyene iadesine, 14.6.1990 tarihide oybirliğiyle karar verildi.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini