 |
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E:1990/2492
K:1990/10874
T:19.06.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TAPU İPTALİ VE TESCİL
- HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
ÖZET: 3402 sayılı Kanunun 46. maddesi, geçici bir madde niteliğindedir. Bu hükmü, ihyayı düzenleyen aynı Yasanın 17. maddesiyle karıştırmamak gerekir. 17. madde, ihya ile ilgili yeni bir hukuki düzenlemedir. 17. madde hükmü; hem süresinde açılan davalara, hemde 46. maddeye göre açılan davalara uygulanır.
(3402 s. Kadastro K. m. 17, 33, 46)
Dündar ile Hazine aralarındaki tapu iptali ve tescil davasının reddine dair, (Bodrum Asliye Hukuk Hakimliği)nden verilen 14.2.1989 gün ve 315/39 sayılı hükmün Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla; dosya incelendi, gereği düşünüldü:
3402 sayılı Kadastro Kanununun 46. maddesinin 1. fıkrasında; "Kadastrosu yapılacak veya daha önce tapulama veya kadastrosu tamamlanmış bulunan yerlerde, 766 sayılı Kanunun 37. maddesi veya 4753 sayılı Kanunun ek ve tadilleri uyarınca Hazine adına kaydedilen taşınmaz mallar bu kanun hükümlerine göre doğan iktisap şartlarına istinaden zilyetleri adına tesbit ve tescil olunur" denilmiş, son fıkrasında da "ilgililerin daha önce kadastrosu yapılan yerlerde bu maddeye dayanan talep ve dava hakkı bu kanunun yürürlüğe girmesi tarihinden itibaren iki yıl geçmekle düşer" denilmiştir. Son fıkra hükmünden de açıkça anlaşılacağı üzere, bu kanunla hak düşürücü sürenin geçmiş olması nedeniyle düşmüş olan dava hakkı yenilenmiş ve bunlar için kanunun yürürlüğünden başlayarak iki yıllık ek süre getirilmiştir. 3402 sayılı Kanunun 46. maddesi bu haliyle geçici bir madde niteliğinde olup, kanunun geçici hükümleri arasında düşünülmesi gerekirdi. Bu hükmü, ihyayı düzenleyen aynı Yasanın 17. maddesiyle karıştırmamak gerekir. 17. madde ihya ile ilgili yeni bir hukuki düzenlemedir. Aynı Yasanın 33. maddesine göre eldeki davalara da uygulanır. 17. madde hükmü hem süresinde açılan davalara, hem de 46. maddeye göre açılan davalara uygulanır. Bu dava 46. maddede öngörülen süre içinde açılmış olduğuna göre, iddia ve savunma çerçevesinde delillerin toplanıp birlikte değerlendirilmesinden sonra uyuşmazlığın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm verilmiş olması isabetsiz ve temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA) ve 5500 lira peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 19.6.1990 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.