Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E:1989/4578
K:1989/9283
T:09.10.1989

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • TAPU İPTALİ
  • İMAR VE İHYA
  • KESİN HÜKÜM
ÖZET : Yeniden imar ve ihya yoluyla açılan davada, imar ve ihya koşullarının  oluşmadığı  belirtilmemiş  bulunmasına  göre  mahkemece  verilen hüküm 3402  sayılı Yasanın 4. maddesinin 1.  fıkrasında  yazılı  kesin  hükümlerden  sayılmaz.
(3402 s. Kadastro K. geçici m. 4/1)
 
Hasan  ile  Hazine  aralarındaki  tapu  iptali  davasının  reddine  dair,  (Karamürsel  Sulh Hukuk  Hakimliği)nden  verilen  9.11.1988  gün  ve  406/  392  sayılı  hükmün  Yargıtay'ca incelenmesi davacı  tarafından  süresinde  istenilmiş  olmakla;  dosya  incelendi,  gereği düşünüldü:
Nizalı taşınmaz hakkında davacı tarafından tapulama mahkemesine dava açılmış ve sonuçta 1617 sayılı Toprak ve Tarım Reformu Öntedbirler Kanununun yürürlüğünden sonra imar ihyanın mümkün  bulunmamış  olması  sebebiyle  davanın reddine karar verilmiş ve taşınmazın Hazine adına  tescili  yoluna  gidilmiş  ve  davacının  çalılık  ve  pırnallık  araziden emek ve masraf harcamasıyla  imar  ihya  ettiğinin  Tapulama Kanununun 37/2. maddesi uyarınca kütüğe şerh verilmesi  yönüne  gidilmiştir.  Mahkemece,  bu  hüküm kesin hüküm olarak kabul edilmiş ve davanın  reddine  karar  verilmiştir.  3402  sayılı  Yasanın  geçici 4. maddesinin 1. fıkrasında, bu yasaya göre açılacak davalarda kesin hükmün nazara alınması öngörülmüştür. Aynı Yasanın 17. maddesi ile, yeniden imar ihya yoluyla kazanmaya imkan verilmiş ve bu sebebe dayanılan davaların  10  yıllık  süre  geçmiş  olsa bile 3402 sayılı Yasanın yürürlüğünden itibaren 2 yıl içerisinde  yeniden açılabileceği hükmü getirilmiştir. Gerçekten de, tapulama mahkemesince ittihaz  olunan  hüküm  kesin hüküm sayılırsa davacı bu ek süreden istifade edemeyecektir. Oysa,  bu  hükümle  davacının  emek  ve  para  harcamak  suretiyle  taşınmazı  çalılık  ve pırnallıktan imar ve ihya ettiği ve bu  işlemin  27.3.1950  tarihinde  davacı  lehine tamamlanmış  olduğu  belirtilmiştir. Sadece kanuni engel sebebiyle, (daha açık deyimle 766 sayılı  Tapulama  Kanununun  37.  maddesinin  son  fıkrası  hükmünün  kaldırılmış  olması) taşınmazın  davacı  adına tesciline imkan bulunmadığı bu hükümde açıklanmıştır. Bir bakıma hüküm,  davacı  lehine  imar  ihyanın yapılıp tamamlanmış olduğunu göstermektedir. Yeniden imar  ihya  yoluyla kazanmaya imkan sağlandığına göre, bu hükmün davacının aleyhine değil, lehine bir ilam olarak düşünülmesi gerekir. Hüküm şeklen kesin hüküm sayılırsa da, az önce açıklandığı  gibi  davacının  dayandığı  imar  ihya  işleminin  daha önce  tamamlandığını gösterdiğinden  aleyhe  kesin  hüküm  sayılmaz,  aksine davacı lehine kesin hüküm sayılır. Hükümde  imar  ve  ihya  koşullarının  oluşmadığı belirtilseydi şüphesiz artık imar ve ihyaya dayanılarak ikinci kez dava  açılamazdı.  Bu  itibarladır  ki,  anılan  hüküm  3402  sayılı Yasanın  geçici  4.  maddesinin  1.  fıkrasında  yazılı kesin hükümlerden sayılmaz. Bu yön gözönünde  tutulmak  suretiyle  uyuşmazlık  hakkında bir karar verilmesi gerekirken değişik düşüncelerle  yazılı  şekilde  hüküm  verilmiş  olması  isabetsiz  ve  temyiz  itirazları  yerinde olduğundan  kabulü ile hükmün BOZULMASINA ve 3500 lira peşin harcın istek halinde temyiz edene iadesine, 9.10.1989 tarihinde oyçokluğuyla karar verildi.
KARŞI OY
Dava konusu 984 parsel sayılı taşınmaz 1983 yılında yapılan tapulamada emek ve masraf sarfedilmek suretiyle Hasan tarafından imar ve ihya edilmiş olması nedeniyle 766 sayılı Tapulama Kanununun 37. maddesine göre Hazine adına tesbit ve  tescil  edilmiş,  tutanakta  Hasan'ın  zilyet  olduğu  belirtilmiş,  adı  geçenin tapulama mahkemesinde  açtığı  tesbite  itiraz  davası  sonunda mahkemece itiraz reddedilerek taşınmazların tesbit gibi Hazine  adına  tesciline  karar  verilmiş, bu karar kesinleşmiştir. Davacı bu kez, 3402 sayılı Kadastro Kanunu yürürlüğe  girdikten  sonra  aynı  Kanunun  46.  maddesine dayanarak taşınmazları imar ve ihya ettiği tapulama mahkemesi  kararı ile sabit olduğundan Hazine tapusunun iptal ve adına tescili için bu davayı açmıştır. Açılan bu  dava  ile tapulama mahkemesinde görülmüş yukarıda özetlenen davanın tarafları aynı olduğu gibi, konusu ile dayanılan  hukuki  sebep  de  aynıdır.  Tapulama  Mahkemesinin  kesinleşmiş kararı bu dava için HUMK. nun 237. maddesinde  açıklandığı  üzere  kesin  hüküm oluşturur. Olayda maddi manada kesin hükmün tüm unsurları vardır. 3402  sayılı  Kadastro  Kanununun  geçici  4/3.  maddesiyle  tapulama mahkemesinde kesin hükme bağlanmış uyuşmazlıklarda  bu  kanunun  uygulanamayacağı  hükme  bağlanmıştır. Bu itibarla açılan bu davanın kesin hüküm nedeniyle  reddine  karar verilmesi gerekir. Kanunkoyucu aksini düşünseydi, 3303 sayılı Taşkömürü Havzasındaki Malların  İktisabına  Dair  Kanunun  4. maddesinde olduğu gibi ayrık bir hüküm getirilirdi. Mahkemenin davanın kesin  hüküm nedeniyle reddine dair kararı usul ve yasaya uygun olduğundan ONANMASI gerekir görüşündeyim. Dairenin sayın çoğunluğunun aksine olan düşüncelerine katılmıyorum. 
 
Üye Fahri ILDIZ 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini