 |
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 1988/4394
K: 1988/4085
T: 23.03.1988
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : C.A. vekili ile Tarım Orman ve Köyişleri Bakanlığı, Orman Genel Müdürlüğü aralarındaki komisyon kararının iptali davasının kabulüne dair Asliye Hukuk Hakimliği'nden verilen 25.11.1987 gün ve 336/723 sayılı hükmün, Yargıtayca incelenmesi Orman Genel Müdürlüğü vekili ve Hazine vekili taraflarından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR : Mahkemece bozmaya uyulduğu halde bozma gerekleri yerine getirilmemiştir. Bozmada; nizalı yerin 1982 yılında yapılıp kesinleşen orman tahdidi içinde kalıp kalmadığı, kalmıyorsa 6831 sayılı Yasanın 2/B maddesinin uygulanmasına gerek kalmayacağı nedeniyle orman kadastro komisyonunca sonradan yapılan işlemin bir değer taşımayacağı, orman tahdidi içinde kalıyorsa sonradan bu yerin 2/B maddesinde yazılı koşullar çerçevesinde orman sınırları dışına çıkarılıp çıkarılamayacağı hususlarına, ayrıca bilirkişi raporlarındaki çelişkilere ve inceleme eksikliğine işaret edilmiştir. Mahkemece bu kez, bozmaya uyulmuş ve 6.7.1987 tarihli yargılama oturumunda tarafların bilirkişi seçimindeki önerileri saptanmadan, tensip edilen kimseler üzerinde ittifak edilip edilemiyeceği araştırılmadan Avukat C. S. ile, Orman Mühendisi N.H. bilirkişi olarak seçilmişler ve keşif yapılmaksızın bu bilirkişilerin dosya üzerinde yaptıkları inceleme sonunda ortaklaşa hazırladıkları 5 Kasım 1987 tarihli raporla yetinilmiş ve davanın kabulü yönüne gidilmiştir. Mahkeme hükmü eksik incelemeye dayanmaktadır:
1 - HUMK.nun 276/1. maddesine göre, bilirkişi, iki taraf ittifa edemedikleri halde hakim tarafından intihap olunur. Bu hüküm uyarınca bilirkişi listesi önce tarafların ittifakı sağlanmak üzere onlara bildirilir. İttifak edemedikleri takdirde hakim tarafından re'sen seçilir.
2 - Ormancılık işi bir uzmanlık işidir. Başka deyimle böyle bir uyuşmazlığın çözümünde özel ve teknik bilgi sahiplerinin görüşlerinden yararlanılır. Yargıtay'ın bu güne değin kararlı uygulamalarına göre, bilirkişiler serbest orman yüksek mühendisleri arasından seçilmekte uygulama yerel, fenni bilirkişi ve orman yüksek mühendisleri aracılığı ile yapılmakta ve bundan sonra da ormancı bilirkişi orman yüksek mühendisi görüşüne başvurulmaktadır. HUMK.nun 275. maddesinin amacı, işin özelliği ve teknik yönü gözönünde tutularak ona göre bilirkişi seçilmesidir.
Bir yerin orman sayılan veya sayılmıyan ya da 2/B uygulamasıyla orman sınırları dışına çıkarılması gereken yerlerden olduğunu belirleme işi teknik ve hukuki bir iştir. Ancak, orman yüksek mühendisleri işin hem teknik yönünü hem de hukuki yönünü bilebilecek kimselerdir. O nedenle ayrıca hukukçu bir bilirkişi seçilmesine ihtiyaç yoktur. HUMK.nun 2494 sayılı Yasa ile değişik 275. maddesinin son cümlesinde, hakimlik mesleğinin gerektirdiği genel ve hukuki bilgi ile çözümlenmesi mümkün olan konularda bilirkişi dinlenemeyeceği hükme bağlanmıştır.
3 - Bilirkişiler ya duruşmaya yada keşfe çağrılır. Hüviyetleri tesbit edilir, taraflar dinlendikten sonra bilirkişiye sorulacak sualler tayin edilir, gerekiyorsa, beyan ettikleri ve edecekleri şey ve mütalaanın tarafsız olduğuna veya olacağına dair yemin ettirilir. Bunlar tutanakta gösterilir.
4 - Uyuşmazlığın özelliği gözönünde tutularak yerinde keşif yapılıp, 1982 yılında yapılıp kesinleşmiş bir orman tahdit haritası varsa, nizalı yer belirlendikten sonra bu harita ve tutanaklardaki poligon noktaları ve diğer sınırlar önce yerel bilirkişi, daha sonra da ormancı bilirkişi aracılığı ile saptandıktan sonra, nizalı yerin kesinleşen orman tahdidinin içinde kalan ve orman olarak belirlenen yer olup olmadığının, önceki orman tahdidi içinde kalan ve orman sayılan bir yer ise, sonradan 6831 sayılı Yasanın 2. maddesinin (B) bendine göre, yapılan uygulamada, 43 numaralı orman komisyonunca ne suretle belirlendiğinin, yine orman sayılarak sınırı içinde bırakılıp bırakılmadığının, orman sınırı içinde bırakılmış ise, bozma kararında işaret edildiği gibi 2/B şartlarının mevcut olup olmadığının, bu nedenle orman dışına çıkarılması gerekip gerekmiyeceğinin ve 10.10.1987 tarihinde yürürlüğe giren 3402 sayılı Kanununun 45. maddesinin 1 veya diğer fıkralarında gösterilen şartların davacı lehine oluşmuş olup olmadığının ya da, orman bölge müdürlüğünün 16.10.1987 günlü yazısında belirtildiği gibi nizalı yerin, 1982 tarihinde yapılıp kesinleşen orman tahdidinin kapsamında kalmıyan ve orman sayılmayan bir yer olup olmadığının ve dolayısıyle 2/B uygulamasına konu olup olamayacağının bilirkişilerden sorulup saptanması, bilirkişilerden uygulamanın seyrini gösteren bir kroki istenmesi ve bu suretle uygulamanın seyir ve safahatının Yargıtayca da denetlenmesine imkan sağlanması ve bozma kararında açıkça belirtilen çelişkilerin giderilmesi ve sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken bunlardan zuhul ve eksik inceleme ile yazılı biçimde hüküm verilmesi isabetsiz ve hazinenin gerekçe ile, orman idaresinin esasla ilgili temyiz itirazları yerinde olduğundan kabulü ile hükmün (BOZULMASINA) ve 2500 lira peşin harcın istek halinde Orman Genel Müdürlüğüne iadesine 23.3.1988 tarihinde oybirliği ile karar verildi.