 |
T.C.
YARGITAY
8. Hukuk Dairesi
E: 2001/5793
K: 2001/6828
T: 4.10.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
3621/m.7
743/m.369
4721/m.713
Kemal ve Hüseyin U. ile Hazine ve Öndeldede Köyü Muhtarlığı aralarındaki tescil davasının kabulüne dair Pazarcık Asliye Hukuk Hakimliğinden verilen 24.10.2000 gün ve 455-555 sayılı hükmün Yargıtayca incelenmesi Hazine vekili tarafından süresinde istenilmiş olmakla dosya incelendi gereği düşünüldü:
KARAR :
Davacılar dava konusu taşınmazın adına tapuya tesciline karar verilmesini istemişlerdir. Hazine Temsilcisi davanın reddine karar verilmesini savunmuş, mahkemece davanın kabulüne karar verilmesi üzerine hüküm davalı Hazine vekili tarafından temyiz edilmiştir.
Tescil konusu taşınmazın dava tarihine kadar davacılar tarafından 20 yıldan fazla süre ile ev yerinde bahçesi olarak kullanıldığı yerel bilirkişi ve tanıklar tarafından ifade edildiğini, uyuşmazlığın niteliğine göre Yasal ilamlar ve incelemeler yapılmış bulunduğuna göre aşağıda belirtilen husus dışında Hazine vekilinin temyiz itirazları yerinde bulunmamaktadır. Kadastro Müdürlüğünün 2.6.2000 günlü karşılık yazısında dava konusu taşınmaz ve çevresinin göl olması nedeniyle 29.5.1961 tarihinde tespit dışı bırakıldığı açıklanmıştır. Yerel bilirkişi ve tanıklar, tescil konusu taşınmazın öncesi itibariyle göl yeri ve bataklık olduğunu, tahliye kanalının açılması ile ortaya çıktığını, 1973 senesinde köy muhtarının davacıların annesine satıp devrettiğini bildirmişlerdir. Bu durumda taşınmazın niteliği itibariyle kazanılmaya elverişli yerlerden olup olmadığının kabulü gerekmektedir. Jeolog bilirkişi tarafından düzenlenen raporda taşınmazın jeolojik olarak göl olmadığını bildirmiştir. Kadastro Müdürlüğünün yazısındaki bilgiler, yerel bilirkişi ve tanık sözleriyle jeolog bilirkişinin raporundaki açıklamalar arasında açık bir çelişki mevcuttur. Mahkemece bu husus giderilmemiştir. Dava konusu taşınmaz ve çevresini kapsayan birleşik pafta ayrıca taşınmazın bulunduğu yerde tahliye kanalının yapıldığı ifade edildiğine göre, buna ait harita ve belgelerin DSİ den ayrıca yöreye ait jeolojik haritanın bulunduğu yerden getirtilerek yeniden yerel, teknik ve jeolog bilirkişiler aracılığıyla dava konusu taşınmaza uygulanması, taşınmazın öncesi itibariyle göl yerel ve bataklık olup olmadığının araştırılıp belirlenmesi, DSİ tarafından tahliye kanalının hangi tarihte açıldığı, taşınmazın hangi tarihte ortaya çıktığının belirlenmesi, jeolojik durumunun gözönünde tutulması, tüm bu belge ve uygulamalara göre taşınmaz göl yatağı ve bataklık bir yer ise 3621 sayılı Kıyı Kanunu uyarınca böyle bir yerin kazanılıp kazanılmayacağının değerlendirilmesi, ondan sonra uyuşmazlık hakkında hüküm kurulması gerekir.
SONUÇ : Hazine vekilinin temyiz itirazları bu bakımdan yerinde olduğundan kabulü ile hükmün açıklanan nedenlerle BOZULMASINA 4.10.2001 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.