 |
T.C.
YARGITAY
8. Ceza Dairesi
E:1999/9021
K:1999/9538
Tarih : 9.6.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
6136 SAYILI YASAYA AYKIRI DAVRANIŞ
KARAR ÖZETİ:Sanıkta bir adet 9 mm. çaplı tabanca ile değişik türde mermiler elde edilmesi ve yasaya uygun şekilde elde edilmiş başka bir delil olmaması karşısında eylem silah ticareti kapsamında değerlendirilemez. Mahkeme kararı olmaksızın sanığın telefonunun dinlenmesiyle elde edilen delil Usul Yasasına aykırı şekilde elde edildiğinden hükme esas alınamaz.
(6136 s. ASK. m. 13)
(1412 s. CMUK. m. 254/son)
6136 sayılı Kanuna aykırılıktan sanıklar Hüseyin, Abdurrahman'ın yapılan yargılanmaları sonunda; Hükümlülüklerine ve zoralıma dair (Malatya İki Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi)nden verilen 6.4.1999 gün ve 7 esas, 22 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanıklar vekilleri tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile 25.5.1999 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
1-Sanık Hüseyin hakkındaki hükmün incelenmesinde;
Toplanan deliller karar yerinde incelenip tartışılmış, suçun subutu kabul edilmiş, bu sanığın sattığı tek bir silah ele geçmekle beraber silah ticaretiyle iştigal ettiğinin doneleri saptanmış, bu itibarla suç vasfı isabetle tayin edilmiş ceza uygulaması yerinde görülmüş, sanık vekilinin subuta ve eksik soruşturmaya yönelen temyiz itirazları varit bulunmamış olmakla Hüseyin hakkındaki hükmün istem gibi oybirliğiyle (ONANMASINA),
2-Vekilinin, sanık Abdurrahman hakkındaki hükme yönelik temyizine gelince;
Zabıtaca yapılan araştırma sırasında sanıkta 9 mm. çaplı bir adet tabanca ile değişik türde mermilerin elde edildiği, somut olgunun bundan ibaret bulunduğu sanığın hukuki sorumluluğunun bu sınırlar içersinde saptanması gerekeceği, silah ticareti yaptığı konusunda başkaca maddi bulgu elde edilemeyip polisin duyum üzerine bu kişinin haberleşme özgürlüğüne aykırı olarak mahkeme kararına dayanmaksızın özel hayata müdahale biçiminde telefonunun dinlenmesi sürecinde öğrenilen harici bilgilerin kanıt olarak gösterildiği, CMUK.nun 254. maddesine 3842 sayılı Yasa ile eklenen son fıkrada "soruşturma ve koğuşturma organlarının hukuka aykırı şekilde elde ettikleri delillerin hükme esas alınamayacağı" ilkesi ön görülüp maddenin gerekçesinde de soruşturma organlarının kasdi hareketleri sonucu hukuka aykırı şekilde sağladıkları delillerin yasal değişikliğin esprisine uygun olarak hükme dayanak alınamayacağı belirtildiği halde, bu yolla elde edilen bilgilere dayanılarak suça yazılı biçimde vasıf verilmesi,
Bozmayı gerektirmiş sanık Abdurrahman vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebepden dolayı (BOZULMASINA), 9.6.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.