 |
T.C.
YARGITAY
8. Ceza Dairesi
E:1999/12715
K:1999/14981
T:3.11.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
HALKIN IRK VE BÖLGE FARKI GÖZETEREK
DÜŞMANLIĞA AÇIKÇA TAHRİK EDİLMESİ
KARAR ÖZETİ : Şeriat özentisi kimliğinde olan sanığın konuşması bütün olarak ele alınıp hukuki kalıplar içinde değerlendirildiğinde; halkı sınıf din ve etnik köken gözetip kin ve düşmanlığa kışkırtma suçundan cezalandırılması doğrudur.
(765 s. TCK. m. 312/2)
Halkı sınıf, ırk, bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkça tahrik etmekten sanık Yaşar'ın yapılan yargılaması sonunda; Hükümlülüğüne dair (Van Devlet Güvenlik Mahkemesi)nden verilen 6.4.1999 gün ve 101 esas, 80 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi sanık vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığından tebliğname ile 6.7.1997 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
İddianame ve hüküm konusu konuşma metni tümü ile incelendiğinde; Şeriat özentisi kimliğinde olan sanığın, Türkiye'nin doğulu-güney doğulu, Türk-Kürt, alevi-sünni, inanan-inanmayan ayrımı yapmayan yöneticiler tarafından yönetilmiyor olması gibi bir problemi olduğunu, en büyük eşkiyanın Ankara'da bulunduğunu, hukukun ve yasaların Ankara'da ayrı Tatvan'da farklı uygulandığını, terör bölgesi gerekçesine sığınıldığını, Anayasal hakların kullanımında fırsat eşitliği bulunmadığını, tatbikatın bölgeden-bölgeye, şahıstan-şahısa değiştiğini, etnik kökenlilere farklı muamele yapıldığını, laik diktatörlük kurulduğunu, bu diktatörlüğe kanun, nizam hakkı istiyorum diye karşı çıkılması gerektiğini, kürt olmanın, müslüman olmanın suç sayıldığını, düzenin başbelası olarak görülen inananların cesaretlerini göstermesi zorunluluğunu, yönetim kadrolarındaki iş imkanlarının çalışanın dinsel kimliğine göre kullanıldığını, Türkiye'nin bir kurtuluş savaşı verdiğini, ancak düşmanların topraklarımızdan sökülüp atılamadığını, düşman ruhunun ve emperyalizmin sürdürüldüğünü, etnik kökenlilere ve değişik inançlara farklı muamele yapan bir düzen ve laik diktatörlük kurulduğunu, bu düzene ve emperyalist zorbalara karşı inananların daha güçlü, daha kararlı olmaya mecbur bulunduğu anlamındaki deyimlerle TCK.nun 312/2. madde ve fıkrasındaki suç tipini oluşturan halkı, sınıf, din ve etnik köken gözetip km ve düşmanlığa kışkırtma eylemini işlediği, mahkemece konuşmanın bütünü ele alınıp hukuki kalıpları içerisinde değerlendirilmiş, suç niteliği ve ceza uygulaması yerinde görülmüş olmakla, sanık vekilinin sübuta yönelen ve eylemin ancak yürürlükte olmayan TCK.nun 163. maddesi kapsamında değerlendirilebileceği lüzumuna ilişkin temyiz itirazlarının reddiyle, usul ve yasaya uygun olan hükmün istem gibi (ONANMASINA), 3.11.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.