 |
T.C.
YARGITAY
8. Ceza Dairesi
Esas No : 1997/13448
Karar No : 1997/16523
Tarih : 27.11.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
RUHSATSIZ PATLAYICIMADDE BULUNDURMAK
KARAR ÖZETİ : Uygulama madde ve fıkrasında öngörülen ceza ağır hapis ise sanığa ağır hapis cezası verilmez ve hapis cezasına TCKnun 31. maddesi uygulanmaz.
Mağdurla aralarında çıkar çatışması olan Söylemezler Çetesinden kişilerin azmettirmesi sonucu, sanığın hiçbir kişisel çıkan olmaksızın verilen el bombasını mağdurun galerisine atması, daha sonra başka suçtan yakalanan Söylemezler Çetesinden bu kişilerin beyanları sonucu sanığın yakalanıpsuçunu ikrar etmesi karşısında, suç sabittir ve eylem TCK.nun 264/6. maddede yazılı suçu oluşturur.
(765 s. TCK. m. 264/6,31)
Ruhsatsız patlayıcı madde bulundurmaktan sanık Nihat'ın yapılan yargılanması sonunda; hükümlülüğüne ve TCK.nun 31. maddesi uyarınca 3 yıl geçici olarak kamu hizmetlerinden yasaklanmasına dair, (İstanbul 1. Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 25.6.1997 gün ve 231 esas 128 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca duruşmalı olarak incelenmesi sanık vekili tarafında istenilmiş olduğundan dava evrakı Cumhuriyet Başsavcılığı'nın 8.10.1997 günlü onama istekli tebliğnamesi ile dairemize gönderilmiş olmakla incelenip gereği düşünüldü;
Suçun niteliği ve uygulamaya göre; bu dosyanın delil olarak diğer dosyalar içinde bulundurulması mümkün olup, azmettirenlerle ilgili yapılan soruşturma ve sanık hakkında TOK. nun 313. maddesi uyarınca yapılan soruşturma dosyaları ile birleştirilmemesi bu nedenle sonuca etkili görülmemiştir.
Mağdur Yalçın'ın olaydan 2 ay önce Cengiz Baki, Şevki, Mehmet ve Mehmet Sena isimli şahıslardan arsa satın aldığı, parasını ödemesine karşın arsanın devrinin yapılmadığı, mağdurun arsanın devrinin yapılmasını istemesi üzerine onu tehdit ettikleri ve 25 adet Ford otomobil faturasını üzerlerine aldıkları, şikayet sonucu Cengiz, Şevki ve Muhittin'in tutuklandıkları, bu durumdan muğber olan kamuoyunda söylemezler çetesi olarak anılan Mustafa ve Mehmet Sena ile Can'ın önceden' oto galerisini bombalaması için azmettirdikleri, bu cümleden hareketle sanığa olay yerini gösterip temin ettikleri bombayı verdikleri, sanığın kişisel çıkarı olmaksızın aldığı talimat üzere olay yerine ticari bir oto ile gidip kendisine verilen ve kullanılması gösterilen el bombasını oto galerisinden içeri yuvarlayarak atıp, olay yerinden 200 metre kadar uzaklaştıktan sonra patlama sesini duyup yoldan bir taksi çevirerek ayrıldığı, bu olaydan sonra Mehmet, Mehmet Sena ve Can'ın başka suçtan yapılan soruşturma sırasında bombalama eylemini talimatları üzere sanık Nihat'ın gerçekleştirdiğini söylemeleri sonucu, evinde sahte kimlikte yakalanan sanığın suçu yer göstererek oluşa uygun ikrar ettiği, azmettiren sanıkların ifade fotokopileri ve tüm dosya kapsamı ile anlaşılmış, kabulün de bu yönde olduğu görülmüş bulunmakla;
Mahkemenin kanıtları değerlendirmede, oluşu bu şekilde kabulde bir isabetsizlik bulunmadığı sonucuna varılmakla, sanık vekillerinin temyiz itirazları ile duruşmalı incelemede soruşturmanın genişletilmesi, davaların birleştirilmesi ve suçun kanıtlanmasına ilişkin yerinde görülmeyen sözlü savunmalarının reddine, ancak;
Uygulama madde ve fıkrasında öngörülen ceza türü hapis iken, sanığa ağır hapis cezası verilmesi ve maddedeki cezanın türüne göre TCK.nun 31. maddesinin uygulanması,
Yasaya aykırı görüldüğünden hükmün CMUK. nun 321. maddesi gereğince (BOZULMASINA), ancak bu aykırılığın giderilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden, mahkemenin takdiri doğrultusunda sanığın, TCK.nun 264/6. madde ve fıkrası uyarınca 5 yıl hapis cezası ile cezalandırılmasına, TCK.nun 59. maddesinin uygulanmasıyla 1/6 oranında indirilip, 4 yıl 2 ay hapis cezası ile cezalandırılmasına ve hükümdeki TCK.nun 31. maddesine göre verilen kamu hizmetlerinden mahrumiyetine ilişkinin kısmın çıkarılması suretiyle sair yönleri usul ve yasaya uygun olan hükmün sonuçta istem gibi (DÜZELTİLEREK ONANMASINA), 27.11.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.