 |
T.C.
YARGITAY
8. Ceza Dairesi
Esas No : 1996/6984
Karar No : 1996/8974
Tarih : 13.06.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : 6136 Sayılı Kanuna aykırılık, memura görevinden dolayı fiilen taarruz ve ölümle tehditten sanık Ş.V.'in yapılan yargılanması sonunda; Hükümlülüğüne dair (ARDEŞEN) Asliye Ceza Mahkemesinden verilen 9.11.1995 gün ve 118 esas, 204 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanık ve Üst C.Savcıları tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile 14.5.1996 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
KARAR : Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine, Ancak;
1- Sanığın, olayda kullandığı silah ele geçmediği cihetle, özellikleri ve ateşlenmediğine göre de, nitelikleri saptanmadığı cihetle sağlamlığı ve kullanmaya elverişli olup-olmadığı belirlenmediği bu itibarla, 6136 Sayılı Yasaya muhalefet suçunun subutu kabul edilemiyeceği gözetilmeden bu suçdan da yazılı biçimde mahkumiyet kararı verilmesi,
2- Mağdur Ş.'in ilçe C.Savcısı olduğu, sanık Ş.'nün babası M.'in Orman İşletme Şefini vurması olayında soruşturma yaparak, fezleke düzenleyip Ağır Ceza Mahkemesine sevkettiği, soruşturma aşamasında M.'in, bu suçtan tutuklanması nedeniyle sanık Ş.'nün, mağdur C.Savcısından, babasının tahliyesinin teminini istediği, olaydan birkaç gün önce adliyede babasının tahliye edilmemesi halinde kendisini vuracağını beyan edip, olay sabahı mağdurun evinden çıkışını izleyerek daireye gitmekte olduğu sırada karşısına çıkıp "ben sana daha önce ne demiştim, neden babam hala tutuklu" sözleriyle tehditvari davranışlarını sürdürdüğü, C.Savcısının kendisinin birşey yapamıyacağı yanıtı üzerine de, sanığın silahını çektiği, mağdurun uzaklaşarak hedef olmaktan kurtulduğu, sonradan polis karakoluna telefon açarak karşısına çıkan polis M.'ya hitaben, C.Savcısına silah çekip tehdit eden kişinin kendisi olduğunu, emniyet mensuplarından birisini de vurup öldüreceğini bildirdiği anlaşılmış, mahkemece de oluş bu paralelde kabul edilmiş bulunmakla;
A- Sanığın, süreklilik gösteren hareket bütünlüğü C.Savcısını sıfat ve hizmetinden dolayı silahla koşullu tehdit niteliğindeki suç tipini oluşturacağı cihetle TCK.nun 188/3 ve 273. maddeleri,
B- Telefonda muhatap aldığı polis M.'yı ölümle tehdit biçiminde gelişen eyleminden de TCK.nun 191/1, 273. maddeleri,
Gereğince tecziyesi yerine,
Her iki eyleminde hakaret olarak değerlendirilip suç niteliğinin tayininde yanılgıya düşülmesi,
C- Kabul ve uygulamaya göre de; Hakaret suçundan tertip edilen cezanın uygulama yeri bulunmayan TCK.nun 269.maddesi ile artırılması,
Bozmayı gerektirmiş Üst C.Savcıları ile sanığın temyiz itirazları bu İtibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi (BOZULMASINA), 13.6.1996 gününde oybirliğiyle karar verildi.