 |
T.C.
YARGITAY
8. Ceza Dairesi
Esas No : 1996/15673
Karar No : 1997/833
Tarih : 30.1.1997
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
765/m.312/2
3713/m.13
5680/m.16
3713 Sayılı Kanuna aykırılık ve bölge farklılığı gözeterek halkı suç işlemeye açıkça tahrikten sanıklar H.K., M.S., D.T., M.C.Y.'nin yapılan yargılanması sonunda; Hükümlülüklerine dair İstanbul 2. Nolu Devlet Güvenlik Mahkemesi'nden verilen 19.12.1995 gün ve 252 esas, 326 karar sayılı hükmün süresi içinde duruşmalı olarak Yargıtay'ca incelenmesi sanık M.C. ve diğer sanıklar vekilleri tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile 6.12.1996 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
KARAR :
Tayin edilen cezanın türü ve tutarına göre sanık D.T. vekilinin duruşmalı inceleme issteminin istem gibi ( REDDİNE ),
Dosya üzerinde yapılan incelemede;
1- Sanıklar H.K. ve M.C.Y. haklarında yapılan duruşmaya, toplanıp karar yerinde gösterilen delillere, mahkemenin tahkikat neticelerine uygun olarak tecelli eden kanaat ve takdirine, tetkik olunan dosya münderecatına göre sanık H.K. vekili ile sanık M.C.Y.'nin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmediğinden bu sanıklar hakkındaki hükmün istem gibi ( ONANMASINA ),
2- Sanıklar M.S. ile D.T. haklarındaki hükümlere yönelik temyize gelince:
Yerinde görülmeyen sair itirazların reddine,
Ancak;
a ) Suça konu 15.12.1994 günlü Ö.Ü. gazetesinin 9. sayfasında yer alan sanık D.T. tarafından kaleme alınan "O bomba, o bombanız vız gelir bize vız" başlıklı yazı bir bütün olarak incelendiğinde, tahrikin TCK'nun 312/2. madde ve fıkrasının 2. cümlesinde yer alan umumun emniyeti için tehlikeli olabilecek şekilde yapılmadığı ve sanıklar hakkında anılan cümlenin uygulama yeri bulunmadığı gözetilmeden yazılı biçimde uygulama yapılması,
b ) Yukarıda sözü geçen gazetenin 7. sayfasındaki "Olayların dili" başlıklı yazının yazarı belli olduğuna göre; 3713 sayılı yasanın 13. maddesine eklenen 29.10.1995 günlü Resmi Gazete'de yayınlanarak yürürlüğe giren 4126 sayılı yasanın 2. maddesiyle "ancak bu madde hükmü 8. madde uyarınca verilen mahkumiyet kararları için uygulanmaz" biçimindeki düzenleme ile 5680 sayılı Basın Kanunu'nun 16. maddesi karşısında yazı işleri müdürü olan sanık M.S. hakkında verilen hürriyeti bağlayıcı cezanın para cezasına çevrilmesi gerektiğinin gözetilmemesi,
Bozmayı gerektirmiş sanıklar M.S. ve D.T. vekillerinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı kısmen istem gibi BOZULMASINA, 30.1.1997 gününde oybirliği ile karar verildi.