 |
T.C.
YARGITAY
8. Ceza Dairesi
E: 1990/7241
K: 1990/8221
T: 16.10.1990
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Sahte altın satmak sanıklar Savaş ve Salih'in yapılan yargılanmaları sonunda, beraatlerine dair (Tokat Ağır Ceza Mahkemesi)nden verilen 5.12.1989 gün ve 60 esas, 200 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi C. Savcısı tarafından istenilmiş olduğundan, dava evrakı C. Başsavcılığı'ndan tebliğname ile 27.9.1990 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
KARAR : TCK.nun 316. maddesi; paralarda, itibari amme kağıtlarınıda ve kıymetli damgalarda yapılan sahtekarlıkları yaptırıma bağladığı gibi bu maddenin son fıkrasında milli ziynet altınları hakkında da yanı madde hükmünün uygulanacağı vurgulanmış, konu ile ilgili 1.4.1953 gün ve 9/4 sayılı İçtihadı Birleştirme Kararı ile altın sikkeyi taklit edenlerin, daha yüksek kıymeti göstermek için tagyir edenlerin ve bu kabil mukallet altınları bilerek memlekete sokanları, muhafaza edenlerin, tedavüle koyanların, satın alanların her ne surette olursa olsun bulundurulanların, TCK.nun 316. maddesine göre cezalandırılması öngörülmüştür.
Altın para çıkarma yetkisi Merkez Bankası Darphane MÜdürlüğü'nün tekelinde bulunduğundan, bu darphanede basılmayan tüm altın paraların alınması, satılması bulundurulması, TCK.nun 316. maddesine aykırılık suçunu oluşturur. Suça konu darphane dışında basılmış altınların, bilirkişilerce belirlenen niteliklerine göre, sürüm kabileyetine haiz oldukları, yapılışındaki ustalık ve özenin derecesine, göre de kalıplığının kolaylıkla anlaşılamayacağı tüm bilirkişilerin ortak bildirimden anlaşılmaktadır.
Sanıkları kuyumculuk yaptığı, mesleklerinin ticari ve mali mevzuatın gereği olarak altın alım-satımında herkesten çok özen göstermeleri ve özellikle de faturalı veya belgeli olarak alıp satmaları gerekmektedir.
Dosyadaki bilgilere göre kuyumculukla iştigal eden sanıkların, eylemlerine uyan TCK.nun 316, 318. maddeleri ile tecziyeleri gerekirken TCK.nun 321. maddesinden yararlandırılmalarına engel teşkil eden suç konusu altınların, yapılışındaki ustalık nedeniyle kalıplığının kolaylıkla anlaşılamayacağına ilişkin bilirkişilerin bildirimlerinin yanlış değerlendirilmesi sonucu yazılı şekilde beraatlerine karar verilmesi,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş, Yerel Savcının temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 16.10.1990 gününde oybirliğiyle karar verildi.