 |
T.C.
YARGITAY
8. Ceza Dairesi
E: 1989/2796
K: 1989/4532
T: 31.05.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : 6136 sayılı Kanuna aykırılıktan sanıklar Salih, Fevzi, Hasan ve Kamil'in yapılan yargılanmaları sonunda; Hasan ve Kamil'in yüklenen suçtn beraatlerine, diğer sanıkların 6136 sayılı Kanunun 12/1-2-4, TCK.nun 59. maddeleri gereğince 10'ar sene ağır hapis, 93.750'şer lira ağır para cezasıyla hükümlülüklerine ve zoralım dair, (Diyarbakır Devlet Güvenlik Mahkemesi)nden verilen 10.2.1989 gün ve 80 esas 23 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtay'ca incelenmesi sanıklar Fevzi ve Salih'in vekili ve C. Savcısı tarafından istenilmiş sanıklar ve vekilleri tarafından da CMUK.nun 318. maddesi gereğince duruşmalı inceleme isteğinde bulunulan dava evrakı C. Başsavcılığı'nın 6.4.1989 günlü bozma istekli tebliğnamesi ile dairemize gönderilmiş olup, 17.5.1989 duruşma günü tayin edilerek yapılan inceleme sonunda; gereği düşünüldü:
KARAR : Yapılan yargılamaya, toplanan delillere mahkemenin soruşturma sonuçlarına uygun olarak tecelli eden taktir ve kanaatine göre sanıklar Hasan ve Kamil hakkında kurulan beraat hükmü usul ve kanuna uygun bulunduğundan C. Savcısının bu sanıklara yönelik temyiz isteminin reddiyle adı geçenler hakkındaki hükmün ONANMASINA.
Sanıklar Salih ve Fevzi vekillerinin temyiz itirazlarına gelince:
Sair temyiz itirazların reddine. Ancak:
1 - Hakkındaki soruşturma nedeniyle hala firarda bulunan Abdülkadir ile sanık Salih'in fikir ve eylem birliği içinde 4801 adet 7.62 mm. çapındaki mermileri satmak için topluluk oluşturdukları dosya içindeki kanatlarla subut bulduğu ve sanık Salih yönünden eyleminin nitelendirilmesi isabetli isede; emsal uygulamalara nazaran vehamet halinin daha çok miktarlar için düşünülmesi gerekirken ve bu gibi hallerde yerine göre kanun maddesinde yazılı cezanın asgari ve azami hadlar arasında makul bir ceza tayini mümkün iken 4801 adet merminin sayısal yönden vahim kabul edilerek tayin olunan cezanın 636 sayılı Yasanın 12. maddesinin 4. fıkrası uyarınca ayrıca artırmaya tabi tutularak sanığa fazla ceza tayini,
2 - Hazırlık soruşturması esnasında tutulan tutanaklara ve Ajan Hüseyin'in 14.12.1988 günlü ifadesine nazaran kolluk güçlerinin sanık Salih'in mermi kaçakçılığı yaptığını istihbar etmesi üzerine görevlendirilen ve isminin Hüseyin olduğu anlaşılan Ajan ile yanındaki görevli Komser Muavini Tanık Serdar'ın doğrudan doğruya Salih ile temasa geçtiği adı geçen sanığın alıcı durumundaki bu kişilerden emin olabilmek için garanti istemesi üzerine Ajan Hüseyin'in bir ölçüde zorlamaya varan isteği üzerine sanık Fevzi'nin, Hüseyin'i arkadaşı olması nedeniyle Salih'e tanıştırdığı Fevzi'nin böylece olaya karıştığı anlaşılmaktadır.
Dosyada sanık Fevzi'nin mermi satışına bir menfaat karşılığı aracılık ettiği hususundaki kanıtların varsayımdan öteye gitmediği görülmektedir.
Nitekim, Ajan Hüseyin'in mahkemeye gönderdiği ek 49'daki dilekçesi ile buna uygun 14.12.1988 günlü yeminli talimat ifadesi ve sonraki açıklamalarıda sanık Fevzi'nin bütün aşamalardaki olaya karışma nedeniyle ilgili savunmasını doğrulamaktadır. Sanık Fevzi, alıcılardan kuşku duyan satıcı Salih'e, önceden tanıştığı Hüseyin'in ısrarl isteği üzerine bir deyişle garantörlük yapmış ve dolaylı yoldan da suçun açığa çıkmasını sağlamıştır. Bu oluş içersinde unsurları oluşmayan satışa aracılık etmek suçundan sanık Fevzi'yi hakkında da yazılı şekilde mahkumiyet kararı verilmesi,
3 - Kabule görede tek kişiden ibaret aracı sanık Fevzi'nin eylemi 6136 sayılı Yasanın 12. maddesinin 1. fıkrasına uyduğu halde satıcı ile aracının birlikteliğinin topluluk oluştumayacağı gözetilmeden yazılı şekilde uygulama yapılması,
Bozmayı gerektirmiş, sanıklar vekillerinin temyiz itirazları ile yazılı ve sözlü savunmaları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı istem gibi BOZULMASINA, iki nolu bozma sebebine göre sanık Fevzi'nin salıverilmesine, başka suçtan tutuklu veya hükümlü bulunmadığı takdirde telle tahliyesi için C. Başsavcılığı'na tezkere yazılmasına, 31.5.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.