 |
T.C.
YARGITAY
8. Ceza Dairesi
E: 1988/9713
K: 1989/2439
T: 23.03.1989
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
DAVA : Halkı sınıf farklılığı gözeterek basın yolu ile kin ve düşmanlığa açıkca tahrit etmekten sanık Cemal Şen'in yargılanması sonunda; 5680 Sayılı Basın yasasının 16/2. maddesi gereğince TCK.nun 312/2-Son maddesi uyarınca 2 sene hapis 6000 lira ağır para cezasıyla hükümlülüğüne ve zoralıma dair İSTANBUL DEVLET GÜVENLİK Mahkemesinden verilen 9.8.1988 gün ve 185 esas 134 karar sayılı hükmün süresi içinde Yargıtayca incelenmesi Sanık vekili tarafından istenilmiş olduğundan dava evrakı C.Başsavcılığından tebliğname ile 15.12.1988 günü daireye gönderilmekle incelenip gereği düşünüldü:
KARAR : "Çağdaş Yol" adlı siyasi dergide çıkan suç konusu yazı tümüyle değerlendirildiğinde, Devrimci Güçler olarak tanımlanan işçi sınıfı ve Üniversite Gençliği ile onların örgütü olan sendika ve derneklerin, 12 Eylül dönemi öncesi ve sonrasındaki mücadele koşullarının değerlendirilmesi yapılıp, hali hazırdaki koşulların ve verilen hak ve özgürlük mücadelesinin yetersizliğine değinildikten sonra, bundan sonraki demokratik mücadelenin ne biçimde olması gerektiği yönünde görüş getirilip ve bu güçlerin karşıtı olan güçlerin engellemelerinden söz edilerek onlar için dost olmayan yaklaşımlarda bulunulmakla birlikte uygulama maddesinde tanımını bulan (Halkı sınıf, ırk, din, mezhep veya bölge farklılığı gözeterek kin ve düşmanlığa açıkca tahrik etmesi) söz konusu olmadığı yazıda özet olarak 12 Eylül dönemi öncesi ve sonrasının irdelendiği ve bütünü ile eleştiri niteliğinde bulunan görüşler ilre sürüldüğü halde nitelendirmede yanılgıya düşülerek tesbit ve eleştiri mahiyetindeki yazıdan dolayı sanığın TCK?nun 312/2-son maddesi ile mahkumiyetine karar verilmesi,
Kabule göre;
Sonradan yürürlüğe giren 14.12.1988 gün ve 3506 sayılı yasanın 8. maddesi ile değişik 647 sayılı yasanın 6. maddesi 1.fıkrası hükmüne göre 1 yıla kadar (bir yıl dahil) ağır hapis ve 2 yıla kadar (iki yıl dahil) hapis ve hafif hapis cezaları için koşullarının varlığı halindek cezanın ertelenebilmes öngörülmüş bulunduğundan bu madde çerçevesinde yeniden takdir ve uygulama yapılmasına yasal zorunluluğu bulunması,
SONUÇ : Bozmayı gerektirmiş sanık vekilinin temyiz itirazları bu itibarla yerinde görülmüş olduğundan hükmün bu sebeplerden dolayı BOZULMASINA, 23.3.1989 gününde oybirliğiyle karar verildi.