Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 2005/1020
K: 2005/991
T: 04.04.2005
  • GÖREV
  • KAYIT KAPSAMININ BELİRLENMESİ

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


İçtihat Özeti: Genel mahkemede yargılaması devam eden taşınmazlar hakkında, kadastro tespit tutanağının düzenlenmesiyle genel mahkemenin görevi kendiliğinden sona erer. Bu durumda dava dosyasının görevsizlik kararı ile Kadastro Mahkemesine gönderilmesi zorunludur.
Ayrıca kayıtların haritaya dayanmaları halinde, kapsamlarının haritasına göre belirlenmesi zorunludur.
(3402 s. Kadastro K. m. 5, 20, 25, 30, 46)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, Dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 351 ada 1 parsel sayılı 10684.26 m2 yüzölçümündeki taşınmaz, üzerindeki kargir binaların Şükrü'ye aynı ada 2 parsel sayılı 1000.06 m2 yüzölçümündeki taşınmazın ise İsa'nın işgalinde olduğu aynı ada 3 parsel sayılı 10381.45 m2 yüzölçümündeki taşınmazda üzerindeki kargir binaların Cihangir'e ait olduğu beyanlar hanesinde gösterilmek suretiyle tapu kaydına dayanılarak davalı Hazine adına tesbit edilmiştir. Tesbitten sonra askı ilanından önce, davacı Şükrü ve Cihangir'in Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı Hazine aleyhine açtıkları tapu iptali ve tescil davası görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, 351 ada 1, 2 ve 3 parsel sayılı taşınmazların Cihangir ve Şükrü adına payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece davalı Hazinenin tutunduğu 4753 ve 5618 sayılı yasalar uyarınca oluşan tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazlara ait olmadığı, tasınmazlar üzerinde tespit gününde adlarına tescile karar verilen zilyetleri davacılar yararına 3402 sayılı Kadastro Kanununun 14. maddesi hükmünde öngörülen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de yapılan arasta, soruşturma hüküm vermeye yeterli değildir. Dava konusu taşınmazların kadastro tespit tutanakları getirtilip incelenmemiş, dava konusu taşınmazlar hakkında kadastro tespit gününden önce genel mahkemeye açıldığı, öne sürülen 1997/168 esas sayılı dava dosyasının hükme bağlandığı hükmün temyizi üzerine yerel mahkemece oluşturulan hükmün bozulduğu ve bozma kararından sonra 1999/44 esas sayısını aldığı gözönüne alınarak sözü edilen dava dosyası getirtilip incelenmemiş bu davanın usulün 409. maddesi hükmü uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmediği bir başka deyişle derdest olduğunun saptanması halinde taşınmazlar hakkında kadastro tespit tutanağı düzenlenmesiyle genel mahkemenin görevinin kendiliğinden sona ereceği düşünülerek sözü edilen dava dosyasının görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarılmasının zorunlu olduğu düşünülmemiştir. Öte yandan hazine tapusunun uygulamasına ilişkin yerel bilirkişi sözleri, olaylara dayanmayan soyut nitelikteki sözlerden ibaret olup, uzman bilirkişi tarafından düzenlenen harita da keşfi ve uygulamayı izlemeye bilirkişi sözlerini denetlemeye imkan vermediğinden yetersizdir. Kaldıki hazine tapusunun temelini oluşturan belirtmelik tutanağında sözü edilen vergi kaydı da getirtilip incelenmemiş, davacıların vergi kayıt maliki yada malikleri ile akdi, irsi ilişkisi de yöntemine uygun biçimde saptanmamıştır. Öte yandan hükme dayanak yapılan keşifte dinlenen bilirkişi ve tanık sözleri ile belirtmelik tutanağı bilirkişilerinin beyanları çeliştiği halde belirtmelik tutanağı bilirkişileri de dinlenmemiştir. Kural olarak 3402 Sayılı Kadastro Kanununun 20. maddesi hükmü uyarınca kayıtların haritaya dayanmaları halinde kapsamlarının haritasına göre belirlenmesi zorunludur. Nevarki davalı Hazinenin dayandığı tapu kayıtlarının dayanağı haritasının uygulaması da yetersizdir.
O halde sağlıklı bir sonuca varılabilmesi için öncelikle dava konusu taşınmazların tümünün kadastro tespit tutanakları ve dayanakları belgeler getirtilip incelenmeli, tespitten önce genel mahkemeye açılan 1999/44 esas sayılı dava dosyası da getirtilmeli, bu davanın usulün 409. maddesi hükmü uyarınca açılmamış sayılmasına karar verilmediği, bir başka deyişle derdest olduğu saptandığı takdirde görevsizlik kararıyla kadastro mahkemesine aktarılması sağlanmalı, sözü edilen davanın taraflarının kadastro mahkemesinde görülen davada da taraf olacağı düşünülmeli, sözü edilen dava dosyası derdest ise taşınmazların kadastro tespitlerinin 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5. maddesi hükmü uyarınca malik hanelerinin açık bırakılmak suretiyle yapılmış sayılacağı düşünülmeli, taşınmazlarda tespit maliki olarak gösterilen gerçek yada tüzel kişi yada kişilerin bu davada zorunlu olarak taraf olacağı taşınmazların malikhanelerinin doldurulmuş olmasının bunun dışında hukuksal bir değer taşımadığı dikkate alınmalı, 351 ada 2 parsel sayılı taşınmazların isa'nın işgalinde bulunduğu tesbit tutanağının beyanlar hanesinde gösterildiği dikkate alınarak davada İsa'nın da taraf olacağı düşünülmeli, isa'ya dava dilekçesi ve duruşma günü 7201 sayılı Tebligat Kanunu ve Nizamnamesi gereğince yöntemine uygun şekilde tebliğ edilmeli, davaya karşı diyecekleri delilleri sorulup saptanmalı, göstereceği deliller toplanmalı, Asliye Hukuk Mahkemesinin 199/44 sayılı dava dosyası derdest ve görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarıldığı takdirde taşınmazlar hakkında 30 günlük yöntemine uygun şekilde askı ilanları yapılmalı, askı ilanları yapılmadıkça kadastro hakiminin oturumu açamayacağı ve yargılamaya devam edemeyeceği düşünülmeli, Hazine tapusunun temelini oluşturan belirtmelik tutanakları da getirtilmeli, bundan sonra yöreyi iyi bilen elverdiğince yaşlı, yansız, yerel ve uzman bilirkişi, tarafların aynı yöntemle gösterecekleri tanıklar, belirtmelik ve kadastro tesbit tutanağı bilirkişilerinin tümü hazır olduğu halde taşınmazlar başında yeniden keşif yapılmalı, öncelikle genel mahkemeden görevsizlikle aktarılacak davanın kapsamı dava dilekçesi yerel bilirkişiye okunarak uzman bilirkişi eliyle dava dilekçesi yerine uygulanarak aktarılan davanın kapsamı belirlenmeli, daha sonra hazine tapusunun temelini oluşturan tapu kayıtlarının dayanağı haritaların ölçeği ile kadastro paftasının ölçeği eşitlenmeli, yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle tapu kayıtlarının dayanağı haritalar ile kadastro paftası çakıştırılmak suretiyle yerine uygulanmalı, uygulamada haritalarda tarif edilen belli poligon ve röper noktalar ile arz üzerindeki doğal yada yapay sınır yerlerinden yararlanılmalı, bu yolla dava konusu taşınmazların aktarılan dava ile davalı hazinenin tutunduğu tapu kayıtlarının kapsamında kalıp kalmadığı duraksamasız saptanmalı, aktarılan davanın kapsamı dışında kalan taşınmaz yada taşınmaz bölümü yönünden 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5 ve 30. maddesi hükümlerinin uygulanamayacağı bu taşınmaz yada taşınmaz bölümü yönünden taşınmazın olağan yönteme göre yapılan kadastro tesbitine değer verileceği düşünülmeli, taşınmazların Hazine tapusunun kapsamında kaldığı saptandığı takdirde tapu kayıtlarının temelini oluşturan belirtmelik tutanaktaki vergi kaydı maliki yada malikleri ile davacı tarafın akdi yada irsi ilişkisi saptandığı takdirde yerel bilirkişi yardımı, uzman bilirkişi eliyle sözü edilen vergi kaydı yerine uygulanmalı, kapsamı belirlenmeli, daha sonra belirtmelik tutanağı içeriği dikkate alınarak dava konusu taşınmazların öncesinin kaçak ve yitik kişilerden kanunları uyarınca devlete kalan taşınmazlardan olup olmadığı yolunda yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, hükme dayanak yapılan keşifte dinlenen bilirkişi ve tanık sözleri ile tespit tutanağı bilirkişileri ve belirtmelik tutanağı bilirkişilerinin beyanları arasında çelişki olduğu dikkate alınarak belirtmelik tutanağı bilirkişileri ve tespit tutanağı bilirkişileri taşınmazlar başında ayrı ayrı dinlenerek aykırılık giderilmeli, dava konusu taşınmazların kaçak ve yitik kişilerden kalmadığı sonucuna varıldığı takdirde hazine tapusunun oluştuğu dönemden önce davacıların taşınmazlar üzerinde sürdürdüğü zilyetliğin başlangıç günü, süresi ve sürdürülüş biçimi hakkında yerei bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, vergi kaydının mülkiyet belgesi olmadığı, zilyetlikle birleşmeyen vergi kaydına değer verilemeyeceği öte yandan kanunları uyarınca kaçak ve yitik kişilerden kalan taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetliğin süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımadığı gibi bu nitelikte taşınmazlar için oluşturulan vergi kayıtlarının da hukuksal bir değer taşımadığı düşünülmeli, dava konusu taşınmazlar üzerinde bulunan muhdesatlar hakkında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 19. maddesi hükmü dikkate alınarak sözü edilen muhdesatların hangi günde kim yada kimler tarafından meydana getirildiği, muhdesatların cinsi ve taşınmaz üzerindeki konumu belirlenerek bu konuda yerel bilirkişi ve tanıklardan olaylara dayalı bilgi alınmalı, bundan sonra az yukarıda saptanan hukuksal olguların ışığı altında 3402 sayılı Kadastro Kanununun 5, 30, 14 ve 46/1. maddesi hükmünde öngörülen koşulların davacılar yada dava dışı gerçek yada tüzel kişiler yararına gerçekleşip gerçekleşmediği belirlenmeli, toplanan ve toplanacak tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmelidir. Mahkemece böylesine bir araştırma ve soruşturma yapılmaksızın yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davalı Hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 4.4.2005 gününde oybirliği ile karar verildi.
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini