 |
T.C
YARGITAY
7. HUKUK DAİRESİ
E: 2004/4012
K: 2004/4576
T: 13.12.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
• MİRAS TAKSİM SÖZLEŞMESİ
İçtihat Özeti: Ortak miras bırakanın ölümünden sonra düzenlenen miras taksim sözleşmesine katılan davacı taraf, kendi dayandığı miras taksim sözleşmesinin aksini aynı derecede bir belge ile kanıtlamahdır.
(1086 s. HUMK. m. 290)
(4721 s. MK. m. 545)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 101 ada 149 parsel sayılı 10836,21 m2, yüzölçümündeki taşınmaz satın alma, paylaşma ve miras yoluyla gelen kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davacı Ali ve davalılar Fatma, Rahmiye, Akif, Muzaffer ve İbrahim adlarına paylı olarak tespit edilmiştir. Davacı Ali bağış senedine dayanarak taşınmazın 1000 m2, yüzölçümündeki bölümünün ortak miras bırakanı tarafından sağlığında kendisine bağışlandığını öne sürerek dava konusu 101 ada 49 parsel sayılı taşınmazın 1000 m2, yüzölçümündeki kesimine dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine; dava konusu taşınmazın tespit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davacı vekilince temyiz edilmiştir.
Davacı Ali'nin temyizi 101 ada 49 parsel sayılı taşınmazın teknik bilirkişinin düzenlendiği 8.2.2002 günlü haritalı raporda (A) harfi ile gösterilen 1000 m2, yüzölçümündeki bölümle ilgili hükme yöneliktir. Davacı Ali, 14 Ocak 1980 gününde düzenlenen bağış senedine dayanmıştır. Nevarki, davacı Ali'nin tutunduğu 14 Ocak 1980 günlü bağış senedinin düzenlendiği günden sonra davacı Ali ile davalılar arasında ortak miras bırakanları Mehmet'in ölümünden sonra 29.12.1982 tarihinde düzenlenen miras taksim sözleşmesinde davacı taraftır. Davacının ortak miras bırakanın ölüm gününden sonra 29.12.1982 tarihinde düzenlenen taksim sözleşmesinin aksini aynı kuvvet ve derecede bir kayıt ve belge ile kanıtlaması gerekir. Davacı taraf kendi dayandığı 29.12.1982 günlü miras sözleşmesinin aksini Usulün 290. maddesi hükmü uyarınca aynı kuvvet derecede bir belge ile kanıtlayama-mıştır. Mahkemece bu olgular gözönüne alınarak davanın reddine karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Delillerin değerlendirilmesi mahkemeye aittir. Bu nedenler ve hükümde gösterilen diğer gerekçelere göre davacının yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün (ONANMASINA), ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 13.12.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.