 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 2004/1024
K: 2004/1458
T: 13.4.2004
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
- TESBİTE ASKl İLAN SÜRESİNDEN SONRA İTİRAZ EDİLMESİ
- TESBİTİN KESİNLEŞMESİ
- KOMİSYON KARARININ İPTALİNE KARAR
- VERİLMESİ
İçtihat Özeti: Kuralolarak kadastro komisyonları konum itibariyle idari mercilerdir. Ne varki oluşturdukları komisyon kararları nitelikleri ve içerikleri itibariyle yargısal niteliktedir. Kadastro komisyonları; askı ilan süresi içersinde yapılan itirazlari inceler. İlan süresi geçtikten sonra yapılan itirazlarla ilgili komisyon kararının hukuksal değeri yoktur. Bu nedenle; mahkemece komisyon kararının iptaline karar verilmesi gerekir.
Taraflar arasında kadastra tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı Hazine tarafından istenilmekle, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü:
Kadastra sırasında 750 parsel sayılı 500000. m2 yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydına ve miras hakkına dayanılarak davalılar Yusuf ve paydaşları adına tespit edilmiştir. Itirazı komisyonca reddedilen Hazine dava açmıştır. Mahkemece davacı Hazinenin dava dilekçesinin Kadastra Kanununun 12. maddesine göre reddine, mahkemenin görevsizliğine, dava dosyası ile tutanak ve eklerinin onaylı örneklerinin görevli ve yetkili Silopi Asliye Hukuk Mahkemesine, tutanak asıl ve eklerinin Tapu Sicil Müdürlüğüne gönderiImesine karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından1temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın tesbiti 14.8.1964 tarihinde yapılmıştır. Taşınmazia ilgili askı ilanının 11.2.1969 günü ile 14.3.1969 günleri arasında yapıldığı, davacı Hazinenin tesbite karşı 13.2.1971 tarihinde askı ilan süresinin bitiminden sonra itiraz ettiği, yasal, süresinde itiraz etmediği, tesbitin davacıHazine-yönünden kesinleştiği dosya içeriği ile belirlenmiştir. Dava konusu taşınmaz hakkında dava dışı gerçek yada tüzel kişiler tarafından yasal süresinde tesbite itiraz edilerek oluşturulan komisyon kararına karşı bir dava açılmadığı, Hazinenin bu davasının açıklanan nedenle katılma olarak nitelendirilmesine olanak bulunmadığı da belirlenmiştir. Hal böyle olunca Hazinenin açtığı davanın kesinleşen kadastraya karşı açılan bir dava olduğunun kabulü gerekir. Bu nitelikteki' davaların kadastra mahkemesinde görülmesi olanaksız genel mahkemede çözümlenmesi zorunludur. Görev kamu düzenine ilişkin olup istek olmasa bile yargılamanın her aşamasında mahkemece resen gözetilmesi zorunludur. Mahkemece bu olgular dikkate alınarakdavacıdilekçesinin görev yönünden reddine dava dosyasının usulün 27; maddesi hükmü uyarınca görevli hukuk mahkemesine gönderilmesine, tutanak ve eklerinin geri çevrilmesine karar verilmesinde, bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
Bu nedenlerle davacı Hazinenin sair temyiz itirazları yerinde değildir. Kural olarak kadastra komisyohları konum itibari ile idari mercilerdir. Ne varki oluşturdukları komisyon kararları nitelikleri ve içerikleri itibari ile yargısal niteliktedir. Kadastro komisyonları kendilerine askı ilan süresi içerisinde yapılan itirazları incelemekle yükümlüdürler. Askı ilan süresinin dolumundan sonra bir başka deyişle askı ilan süresi geçtikten sonra yapılan itirazlarla ilgili olarak oluşturdukları komisyon kararının hukuksal bir değeri bulunmamaktadır. Mahkemece bu olgular dikkate alınarak hüküm yerinde ayrıca dayanaktan yoksunkomisyon kararının iptaline karar verilmesi gerekirken, bu konuda olumlu yada olumsuz bir hüküm kurulmamış olması isabetsiz, davacı Hazinenin t~myiz itirazları bu nedenlerle yerinde isede yanılgının düzeltilmesi yargılamanın tekrarını gerektirmediğinden hüküm fıkrasına "yasal dayanağı bulunmayan komisyon kararının iptaline" sözlerinin yazılmasına, hükmün düzeltilen bu şekli ile (ONANMASINA), hüküm düzeltilerek onandığından harç alınmasına yer olmadığına, 13.4.2004 gününde oybirliği ile karar verildi.