 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 2003/2683
K: 2003/2922
T: 14.10.2003
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
- TAPU DIŞI SATIM TARİHİNDEN TESBİT TARİHİNE KADAR 10 YILLIK SÜRENİN GEÇMESİ
İçtihat Özeti: Tapu kaydının dayanağı olan tescil ilamında davacılar taraf değildir. Bu nedenle tapu kaydının davacı tarafı bağlamıyacağı kuşkusuzdur. Davalı taraf 15.8.1980 günlü senedin dava konusu taşınmaza ait olduğunu ve içeriğini kabul etmiş, ne varki oğulları olan davacıların kendisi ne hile yaptıklarını, senedin satış senedi olmayıp, borç senedi olduğunu savunmuş ise de; bu savunmasını kanıtlayamamıştır.
Mahkemece; bu bulgular gözönünde tutularak taşınmazın davacılar adına tapuya tesciline karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik yoktur.
(3402 s. Kadastro K. m. 13/B-b)
(743 s. MK. m. 634)
(4721 s. MK. m. 706)
Taraflar arasında kadastra tesbitinden doğan dava sonucunda verilenhükmün, Yargıtay'ca incelenmesi davalı Rüstem tarafından istenilmekle, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü:
Kadastra sırasında 265 ada 13 parsel sayılı 904.04 m2 yüzölçümündeki taşınmaz kadastra mahkemesinde davalı olduğundan söz edilerek malikhanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Tespitten önce davacı Ramazan ve Sefer tarafından Rüstem aleyhine Asliye Hukuk Mahkemesinde açılan tapu iptali ve tescil davası görevsizlik kararı ile kadastra mahkemesine aktarıimıştır. Mahkemece davanın kabulüne, taşınmazın davacılar Ramazan
ve Sefer adına tapuya tesciline karar verilmiş. hüküm davalı Rüstem tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmaz Mustafa isimli kişinin yeri iken 1974 yılında davacıların babası olan Rüstem'e satılmıştır. Taşınmazın davalı Rüstem'e ait olduğu konusunda yanlar arasında herhangi bir çekişme bulunmamaktadır. Yanlar arasındaki çekişme; davalı Rüstem'in oğulları olan davacılara yaptığı satışın geçerli olup olmadığı noktasında toplanmaktadır. Davalı Rüstem 15.8.1980 günlü senet ile dava konusu taşınmazı yarı yarıya oğulları olan davacılar Ramazan ve Sefer'e satıp zilyetliğini devretmiş ve teslim etmiştir. Hal böyle iken Rüstem sonradan tescil davası açmak suretiyle dava konusu taşınmaza ait olduğu belirlenen ve tespite esas olan 10.5.1989 tarih ve 4 numaralı tapu kaydını oluşturmuştur. Dayanılan tapu kaydının dayanağı olan tescil ilamında davacılar taraf değildir. Bu nedenle tapu kaydının davacı tarafı bağlamayacağı kuşkusuzdur. Davalı taraf 15.8.1980 günlü senedin dava konusu taşınmaza ait olduğunu ve içeriğini kabul etmiş, ne varki oğulları olan davacıların kendisine hile yaptıklarını, senedin satış senedi olmayıp, borç senedi olduğunu savunmuş isede bu savunmasını kanıtlayamamıştır. Mahkemece mevcut bu olgu ve bulgular gözönünde tutularak yazılı biçimde karar verilmesinde herhangi bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davalı Rüstem'in yerinde olmayan te my iz itirazlarının reddi ile hükmün (ONANMASINA), ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 14.10.2003 gününde oybirliği ile karar verildi.