Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 2002/1795
K: 2002/4523
T: 20.9.2002

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
· KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
· BOZMA İLAMINA UYMA
· TAŞINMAZ HAKKINDA SİCİL OLUŞTURMA
ÖZET: Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda; temyize konu bu bölüm tesbit sırasında taşınmazın içerisinde gösterilmiş ve M. Valiliği adına tesbit edilmiştir.
Davacıların bu yöne ilişkin davaları reddedilmiş olduğuna göre, tespitin aynen korunması gerekir. Ayrıca kadastro tutanağının malikhanesi boş olmadığı gibi; aktarılan dava da yoktur. Hazine ve orman da davada taraf bulunmamaktadır.
3402 sayılı Kadastro Kanunu'nun 30. maddesinde yazılı koşullarda bulunmadığından davada taraf olmayan kişi veya kurum adına tescil kararı verilemiyeceğine göre; reddine; 1711.81 m2.lik bölümünde M. Valiliği adına tesciline karar verilmesi gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 30)
 
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davalı idare vekili tarafından istenilmekle, temyiz isteminin süresinde olduğu anlaşılmakla dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu, tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü:
Hükmüne uyulan bozma ilamında özetle yetersiz inceleme sonucu verilen hükmün isabetsiz olduğu belirtilerek, davalı tarafın dayandığı tapu kayıtlarının tarafsız ve taşınmazların yerini iyi bilen bilirkişilerin aracılığı ve uzman bilirkişinin yardımıyla yerlerine uygulanması, kapsamlarının belirlenmesi,sınırlarının değişebilir nitelikte olduğunun anlaşılması halinde miktarına değer verilerek hüküm kurulması gerektiğine değinilmiş, kabule göre de talep edilen miktardan fazla yerin davacı taraf adına tescil edilmesinin de isabetsiz olduğu belirtilmiştir. Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davacıların davasının kabulüne, 410 sayılı parselin yüzölçümünün 8466, 40 m2, 411 sayılı parselin 10204, 82 m2, 412 sayılı parselin 17049, 48 m2, 413 sayılı parselin 4211, 41 m2 ve 414 sayılı parselin ise 3370, 55 m2 olarak düzeltilmesine, 412 sayılı parselin düzeltilmiş şekli ile bilirkişi raporunda (C) harfi ile gösterilen 1711,81 m2'lik kesiminin orman olarak hazine adına tapuya tesciline, (B) harfi ile işaretlenen 3690, 11 m2'lik kesimin ise davacıların adına tapuya tesciline, (A) harfi ile işaretlenen 11647, 56 m2'lik kesimin ise davalı idare adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davalı idare vekili tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava konusu 410, 411, 413 ve 414 parsel sayılı taşınmazlar hakkındaki davanın kabulüne ve yüzölçümlerinin düzeltilmesine karar verilmiş ise de bu taşınmazların kimin adına tescil edileceği hüküm fıkrasında yazılı değildir. Kadastro hakimi doğru sicil oluşturmakla yükümlüdür. Bu husus bozma nedeni ise de bu yanılgının düzeltilmesi yeniden yargılamayı gerektirmediğinden hüküm fıkrasının 1. paragrafına "Çamlı köyü 410, 411, 413 ve 414 parsel sayılı taşınmazların Muğla Valiliği adına tapu siciline tesciline" sözlerinin eklenmesine, hüküm düzeltilen bu şekli ile ONANMASINA,
2-Dava ve temyiz konusu 412 parsel sayılı taşınmazın temyize konu edilen 14.12.2000 tarihli bilirkişi haritasında (B) harfi ile gösterilen 3690.11 m2'lik bölümünün tespite dayanak yapılan tapu kaydı ve dayanağı haritanın kapsamı dışında kaldığı, davacı tarafa ait olduğu, mahkemece yapılan keşif, uygulama, dinlenen bilirkişi beyanı, uzman bilirkişinin raporu ve toplanıp doğru olarak değerlendirilen diğer delillerle saptanmıştır. Açıklanan nedenlerle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulmasında isabetsizlik bulunmadığından Muğla Valiliğinin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile taşınmazın (B) harfi ile işaretli bölümü hakkındaki hükmün ONANMASINA, peşin alınan ilam harcının mahsubu ile geriye kalan 1.720.000. - lira harcın Muğla Valiliğinden alınmasına,
Taşınmazın 14.12.2000 tarihli bilirkişi haritasında (C) harfi ile işaretli 1711.81 m2'lik bölümü hakkındaki hükme yönelik temyiz itirazlarına gelince: Temyize konu bu bölüm tespit sırasında taşınmazın içerisinde gösterilmiş ve Muğla Valiliği adına tespit edilmiştir. Davacıların bu yöne ilişkin davaları reddedilmiş olduğuna göre tespitin aynen korunması gerekir. Kadastro tutanağının malikhanesi boş değildir. Aktarılan dava bulunmamaktadır. Hazine ve orman davada taraf değildir. 3402 sayılı Kadastro Kanununun 30. maddesinde yazılı koşullar bulunmamaktadır. Davada taraf olmayan kişi veya kurum adına tescil kararı verilmesini gerektiren durum bulunmamaktadır. Bu nedenle dava reddedildiğine göre 1711.81 m2'lik bölümünde Muğla Valiliği adına tesciline karar verilmesi gerekirken, orman olarak hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi isabetsiz, temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile bilirkişi haritasında (C) harfi ile gösterilen 1711.81 m2'lik bölüm hakkındaki hükmün (BOZULMASINA), 20.9.2002 gününde oyçokluğu ile karar verildi.
KARŞI OY YAZISI
Davalı tarafın dayandığı Mayıs 1955 tarih 1 ile 5 numaralı ifraz tapu kayıtlarının haritası bulunmaktadır. Sözü edilen haritada kot uzunlukları bulunduğu gibi belli sabit noktalarda mahkemece saptanmış ve böylece davalı tarafın tutunduğu kadastro tespitine esas olan tapu kaydının haritası gereği gibi yerine uygulanmak suretiyle kapsamı belli edilmiş ve tapu kaydı yüzölçüm miktarı 36760 m2 iken kroki kapsamı içinde kalan 43302.62 m2'lik bölümün davalı idare adına tapuya tesciline karar verilmiştir.
Anılan tapu kaydının dayanağı olan harita davalı idareyi bağlıyacağı kuşkusuzdur.
14.12.2000 tarihli krokide (C) harfi ile gösterilen 1711.81 m2'lik bölümün dayanak kroki kapsamı dışında kesinleşen orman tahdit haritası kapsamında kaldığı, mahkemece yöntemine uygun olarak yapılan araştırma ile saptanmıştır. Bu konuda yanlar arasında da herhangi bir çekişme bulunmamaktadır. Diğer bir anlatımla davacı idare kesinleşmiş orman tahdidi içinde kalan 1711.81 m2'lik bölümün kesinleşmiş orman tahdidi içinde kaldığı şeklinde belirlenen rapora herhangi bir itirazı da bulunmamaktadır. Duruşma aşamasında sözü edilen haritaya itiraz edilmemiş olması nedeni ile (C) harfi ile gösterilen bölümün orman tahdit haritası içinde kaldığı ve orman olduğu, davalı idarenin de kabulünde olduğu kuşkusuzdur. Diğer yönden dava konusu taşınmazlarının tespiti 1969 yılında 766 sayılı Kadastro Kanununun yürürlüğü hükümlerine göre yapılmış bulunmaktadır. Anılan Yasanın 54. maddesindeki hükme göre kadastro hakimi gerçek maliki adına tesciline karar vermekle yükümlü olduğu tartışmasızdır. Nevarki, sonradan yürürlüğe giren 3402 sayılı Kadastro Kanununun 34. maddesi hükmü 54.
maddenin kapsamını daraltmış ve üç hale munasır kılmıştır. Anılan maddenin uygulanmasında kadastro hakimi özel kişiler arasında görülen davalarda davacı davasını
kanıtlayamadığı anda tespit gibi tescile karar verilmesi ilkesi uygulanmaktadır. Nevar ki, anılan bu ilke özel mülkiyet çekişmeleri konusundadır. Somut olayımızda çoğunlukla azınlık arasındaki çekişme konusu olan ve krokisinde (C) harfi ile gösterilen taşınmaz kesinleşmiş orman tahdit alanı içinde kalmakta olup,bu bölüm kamu emlaki niteliğindedir. Bu durumda kadastro hakimi aynı zamanda doğru sicil oluşturmakla yükümlüdür. Kesinleşmiş orman tahdidi içerisinde kalan bir bölümün özel mülkiyete konu gibi görülerek kişi adına tapuya tesciline 766 sayılı Kadastro Kanunu ile 3402 Sayılı Kadastro Kanununun amaç ve hükümlerinde herhangi bir olanak bulunmadığı görüşündeyiz. Olayın özelliğine göre orman tahdidi içinde kalan bu bölüm doğru sicil oluşturmakla yükümlü kadastro hakimi tarafından özel mülkiyete konu imiş gibi tescil kararı veremeyeceği görüşünde olduğumuzdan mahkemece verilen kararın onanma sı düşüncesindeyiz. Bu nedenlerle çoğunluk görüşüne katılmıyoruz.
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Emlakçı dolandırıcılığı 
  • 22.06.2025 06:35
  • [Ceza davaları] Kripto Transferi Nedeniyle 7258 Sayılı Kanundan Yargılanıyorum – Yardımcı Olur Musunuz? 
  • 18.06.2025 04:12
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini