 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 2001/7537
K: 2002/1100
T: 14.2.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TAAHHÜDÜ İHLAL
- SÖZLEŞMEDEN DOĞAN YÜKÜMLÜLÜKLER
- HÜRRİYETİ BAĞLAYICI CEZA
ÖZET: Taahhüdü Mal suçundan sanık hakkında hürriyeti bağlayıcı cezaya hükmedilmişse de; Anayasanın açık hükmü karşısında; yalnızca sözleşmeden doğan yükümlülüklerim yerine getirmeyen kişilere yaptırım olarak hürriyeti bağlayıcı ceza verilemez.
[2709 s. Anayasa (4709 s. K. Değ,) m. 38)
(2004 s. İİK. m. 340)
Taahhüdü İhlal suçundan sanık Ali'nin İİK.nün 340. maddesi gereğince 1 ay hafif hapis cezası ile cezalandırılmasına karar verilmiş, hüküm yasal süresi içerisinde sanık tarafından temyiz edildiğinden Yargıtay C. Başsavcılığının bozma istemli tebliğnamesi ile dosya Daireye gönderilmiş olmakla, inceleme raporu ve dosyadaki belgeler okunarak gereği görüşüldü: 4709 sayılı Kanunla Anayasanın 38. maddesinin son fıkrasına "hiç kimse yalnızca sözleşmeden doğan bir yükümlülüğü yerine getirememesinden dolayı özgürlüğünden alıkonulamaz" hükmü eklenmiş, bu hüküm 17.10.2001 gün, 24556 sayılı mükerrer resmi gazetede yayınlanarak yürürlüğe girmiştir. Anayasanın açık hükmü karşısında yalnızca sözleşmeden doğan yükümlülüklerini yerine getiremeyen kişilere yaptırım olarak hürriyeti bağlayıcı ceza verilmesi mümkün değildir.
Sanığa İİK.na aykırı davranışı nedeni ile hürriyeti bağlayıcı ceza tayin ve takdir edilmiştir. Şikayetçi ile sanık arasındaki temel ilişki sözleşme hukukundan kaynaklanmaktadır:
Anayasa hükmünün üstün norm olması, sonradan yürürlüğe girmesi, yaptırım yönünden sanık lehine düzenleme yapılmasını zorunlu kılması karşısında kanun koyucu tarafından yeni .hüküm doğrultusunda yasal düzenleme yapılmasının beklenilmesi ve sonucuna göre uygulama yapılması gerektiği gibi Anayasanın 38. maddesi hükmündeki yerine getirememe ibaresinin İİK.nun 340. maddesindeki "makbul bir sebep olmaksızın" ibaresinden daha geniş bir anlam içerdiğinden sanığın taahhüdünü yerine getirememe nedeninin araştırılması gerekirken araştırılmaması bozmayı gerektirmiş, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), Bozma nedenine göre sair yönlerin incelenmesine yer olmadığına, 14.2.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.