 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 2001/10579
K: 2002/733
T: 4.2.2002
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
3402/m.9
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtay'ca incelenmesi Salih C. mirascıları tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü:
KARAR :
Kadastro sırasında 613 parsel sayılı 121000 m2, 880 parsel sayılı 12400 m2, 586 parsel sayılı 10000m2, 585 parsel sayılı 10000 m2, 582 parsel sayılı 13200 m2, 1141 parsel sayılı 21400 m2 yüzölçümlerindeki taşınmazlar 613 sayılı parsel Asliye Hukuk Mahkemesinde davalı olduğu belirtilerek ve zilyetleri yararına zilyetlikle taşınmaz edinme koşulları gerçekleşmediğinden söz edilerek hazine adına tesbit edilmiştir. Tesbitlere karşı Salih C, Mithat B, Mediha Y, Perihan B, Mehmet Feramiz B. ve Emine Hayal B. vekilleri tüm parsellere ve Halil C. dava dışı 734 parsel sayılı taşınmaza uygulanan tapu kaydına, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanarak 1141 sayılı parsele yönelik itiraz yoluyla dava açmışlar açılan davalar birleştirilmiştir. Mahkemece usulüne uygun dava dilekçesi bulunmadığı neden gösterilerek tutanakların tapu sicil müdürlüğüne gönderilmesine ve taşınmazların tesbit gibi tescillerine karar verilmiş; hüküm Salih C. mirascıları Ali O, Ercüment C, İlhan C, Hasan Mithat B mirascıları Coşkun, Yusuf Feramiz, Mehmet Ali, Sevim B, H.Mithat oğlu Altan mirascıları Salih İbrahim ve Pınar B, Hacer Mediha Y. mirascısı Mehmet Tarık Y. vekilleri tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dava konusu taşınmazın tesbite karşı davacılar tarafından dava açılmadığı gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuştur. Ne varki tesbitin yapıldığı günde yürürlükte bulunan 5602 sayılı Tapulama Kanununun 32. maddesi hükmüne göre tesbite karşı öne sürülen itirazlar dava niteliğindedir. Bir başka deyişle tesbite yapılan itirazın dava olarak nitelenmesi gerekir.Hal böyle olunca yöntemine uyun bir davanın varlığı kabul edilmelidir. O halde taraflardan delilleri sorulup saptanılmalı gösterdikleri ve gösterecekleri deliller toplanmalı, sonucuna göre bir karar verilmelidir. Mahkemece bu olgular gözardı edilerek yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 4.2.2002 gününde oybirliği ile karar verildi.