 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 2000/6068
K: 2001/18
T: 15.1.2001
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO İLE OLUŞAN TAPU KAYDININ İPTALİ DAVASI
- TUTANAKLARIN KESİNLEŞMESİ VE 10 YILLIK HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE
- 10 YILLIK HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜRE İÇİNDE AÇILAN DAVANIN AÇILMAMIŞ SAYILMASINA KARAR VERİLMESİ HALİNDE BU DAVA HAK DÜŞÜRÜCÜ SÜREYİ KESMEZ
Karar Özeti: Davacı tarafından; kadastro teshiline dayalı olarak oluşan tapu kaydının iptali davası; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmıştır. Daha önce davacı tarafından 10 yıllık süre içinde açılan davanın hiç açılmamış sayılmasına karar verildiğine göre 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. madde hükmündeki W yıllık süreyi kesmez. Mahkemece bu yön göz önünde tutularak; belirtilen haklara, sınırlandırma ve teshillere ait tutanakların kesinleşme tarihinden itibaren 10 yıl geçtikten sonra kadastrodan önceki hukuki sebeplere dayanarak itiraz olunamayacağı ve dava açılamayacağından; mahkemece davanın reddine karar verilmesinde de bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
(3402 s. Kadastro K. m. 12)
(1086 s. HUMK. m. 409)
Kadastro tesbitine dayalı olarak oluşan tapu kaydının iptali istemiyle açılan davada mahkemece verilen karar davacı tarafından incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla dosya incelendi. Dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü:
Dava konusu .taşınmaz tapu kaydına dayanılarak davalı taraf adına tespit edilmiş; kesinleşmesi üzerine tescil edilmiştir. Davacı Türk ocakları derneği dava konusu 139 ada 23 parsel sayılı 990 m2, yüzölçümündeki taşınmazın kadastroca tespite esas alınan tapu kaydında 1/4 oranında paydaş olduğunu ileri sürerek davalılar aleyhine tapu iptali ve tecil davası açmıştır. Mahkemece 10 yıllık hak düşürücü sürenin geçmesi nedeniyle davanın reddine karar verilmiş, hüküm davacı tarafından temyiz edilmiştir.
Davacı tarafın aynı konuda açtığı dava takip edilmediğinden 7.9.1998 gün ve 997/420-998/277 sayılı kararla davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiş ve söz konusu karar 5.3.1999 tarihinde kesinleşmiştir. Davacı taraf önceki davanın açılmamış sayılmasına karar verilmesinden sonra 5.11.1999 tarihli dilekçe ile bu davayı açmıştır. Kadastro tespitinin ise 25.8.1983 tarihinde kesinleştiği dosya içeriği ile belirlenmiştir. Şu hale göre dava 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12. maddesinde öngörülen 10 yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açılmıştır. Daha önce yasal süresi içinde açılan dava hiç açılmamış sayıldığından 10 yıllık hak düşürücü süreyi kestiği kabul edilemez. Mahkemece bu yönler gözönünde tutularak karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle davacı tarafın temyiz itirazları yerinde görülmediğinden reddi ile hükmün (ONANMASINA), peşin alınan ilam harcının mahsubu ile geriye kalan 1.160.000 lira ilam harcının davacı taraftan alınmasına, 15.1.2001 gününde oybirliği ile karar verildi.