 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 2000/5892
K: 2000/6047
T: 15.12.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- TARAFLARIN DAYANDIĞI TAPU KAYITLARININ DAVA KONUSU TAŞINMAZI KAPSAMADIĞI TAŞINMAZIN KAMU MALI NİTELİĞİNDE MERA OLDUĞU BELİRLENDİĞİNE GÖRE AKTARILAN DAVANIN VARLIĞI GÖZ ÖNÜNDE TUTULARAK KARAR VERİLMESİ DOĞRUDUR.
Karar Özeti: Tarafların tutunduğu tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazı kapsamadığı çekişmeli taşınmazın kamu malı niteliğinde mera olduğu, mahkemece yapılan keşif, uygulama, toplanıp değerlendirilen delillerle belirlendiğine göre bu nitelikteki taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetlik süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımaz. Bu olgular dikkate alınarak davanın reddine, dava konusu taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasında bir isabetsizlik bulunmamaktadır.
(3402 s. Kadastro K. m. 18/2, 30)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi davacı ile davalı Reşit tarafından istenilmekle, temyiz isteğinin süresinde olduğu anlaşılmakla, dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu. Tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 474 parsel sayılı 25200 m2, yüzölçümündeki taşınmaz davalı olduğundan söz edilerek malik ve yüzölçümü hanesi açık bırakılmak suretiyle tespit edilmiştir. Asliye Hukuk Mahkemesinde davacı Necmettin ile davalılar Reşit ve Ahmet'in arasında görülmekte olan tapu kaydına dayalı el atmanın önlenmesi davası görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarılmıştır. Mahkemece davanın reddine, dava konusu 474 parsel sayılı 25200 m2, yüzölçümündeki taşınmazın mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmiş; hüküm davacı ile davalı Reşit tarafından temyiz edilmiştir.
Tarafların tutunduğu tapu kayıtlarının dava konusu taşınmazı kapsamadığı çekişmeli taşınmazın kamu malı niteliğinde mera olduğu, mahkemece yapılan keşif, uygulama toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Bu nitelikteki taşınmazlar üzerinde sürdürülen zilyetlik süresi ne olursa olsun hukukça değer taşımaz. Bu olgular dikkate alınarak yazılı şekilde hüküm kurulmasında bir isabetsizlik bulunmadığından, tarafların yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün (ONANMASINA), ilam harçları peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına, 15.12.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.