 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E: 2000/2791
K: 2000/3145
T: 20.6.2000
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
BELGESİZ ZİLYEDLİK YOLU İLE BİR ÇALIŞMA ALANINDA KURU TOPRAKTA 100; SULU TOPRAKTA 40 DÖNÜM TAŞINMAZ
EDİNİLEBİLİR
Karar Özeti:1- Davacı hazine tapu kaydına dayanarak dava açmış isede 4753 Sayılı Kanuna göre Hazine adına oluşan tapu kaydı toprak tevzii komisyonunca muhtaç çiftçiye dağıtılmış; dağıtım Valilikçe onaylanmıştır. Dağıtım listesinin Valilikçe onanması halinde Hazinenin mülkiyet hakkının sona erdiğinin kabulü gerekir. Hazine dağıtımın iptal edildiğini de kanıtlayamamıştır. Bu durumda hazine tapu kaydına dayanarak hak iddiasında bulunamaz.
2- Belgesiz zilyetlik yolu ile bir çalışma alanında kuru toprakta 100, sulu toprakta 40 dönüm taşınmaz edinilebilir.
(3402 s. Kadastro K. m. 14)
Kadastro tesbitine dayalı olarak oluşan tapu kaydının iptali istemiyle açılan davada mahkemece verilen kararın davacı hazine tarafından süresinde temyiz edildiği anlaşılmakla dosya incelendi, dosyadaki belgeler okundu. tetkik hakiminin açıklamaları dinlendi. Gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 123 ada 64 parsel sayılı 19877 m2 yözölçümündeki taşınmaz tapu kaydına dayanılarak hazine adına tespit edilmiştir. Dayalı Zaim'in miras yoluyla gelen hakka paylaşmaya ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanan itirazı komisyonca kabul edilerek taşınmazın Zaim adına tesbitine karar verilmiş, komisyon kararının kesinleşmesi üzerine tescil edilmiştir. Davacı hazine tapu kaydına dayanarak Asliye Hukuk Mahkemesi'nde tapu iptali tescil davası açmıştır. Mahkemece davanın reddine karar verilmiş; hüküm davacı hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın 4753 sayılı Kanuna göre hazine adına 55 nolu toprak komisyonunca tapuya bağlandığı, bilahere 13.2.1970 tarihinde muhtaç çiftçiye dağıtılıp kişilere tahsis ve temlik edildiği, temlikin Valilikçe onaylandığı böylece hazinenin tapu kaydına dayalı bir hakkının kalmadığı, mahkemece yapılan keşif, uygulama ve toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Davacı hazine tahsis ve temlikin iptal edildiğini kanıtlayamamıştır. Diğer yönden dava konusu taşınmazın öncesinin kamu malı niteliğinde mera olmadığı, tarım toprağı niteliğinde bulunduğu, tesbit gününde zilyet dayalı yararına 3402 sayılı Kadastro Kanunun 14. maddesi hükmünde öngörülen taşınmaz edinme koşullarının da gerçekleştiği saptanmıştır. Mahkemece bu olgu ve bulgular gözönünde tutularak yazılı biçimde karar verilmesinde bir isabetsizlik bulunmamaktadır. Bu nedenlerle hazinenin yerinde görülmeyen temyiz itirazlarının reddi ile hükmün (ONANMASINA), hazineden ilam harcı alınmasına yer olmadığına, 20:6.2000 gününde oybirliği ile karar verildi.