 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
Esas no: 1999/2682
Karar no: 1999/3414
T : 2.7.1999
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
BOZMA KARARINA UYMA VE KAPSAMININ YERİNE
GETİRİLMESİ
TAPU KAYDININ YÜZÖLÇÜMÜ İLE GEÇERLİ OLMASI
TAPU KAYDI MİKTAR FAZLASININ 100
DÖNÜMLÜK KISMININ BELGESİZ ZİLYETLİK
YOLU İLE İKTİSABI
ÖZET : Mahkemece; bozma kararına uyulduğuna göre bozma kararı çerçevesinde işlem yapılması gerekir. Bu bağıtta; komşu parsel kaydında davalı tarafın tutunduğu kayıt yönünü sınır olarak göstermesi; değişebilir, sınırlı tapu kaydını değişmez sınırlı hale getirmez. Bozma ilamında'da vurgulandığı gibi, davalı tarafın tutunduğu tapu kaydı hali sınır itibariyle yüzölçümü ile geçerli olduğuna, davalı tarafın kadastro tespiti gününden önce 20 yıldan fazla zilyetliğini sürdüğüne göre taşınmazın 100 dönümlük kesiminin davalı taraf adına; geriye kalan C. Harfi ile gösterilen kalan kesiminin de hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 1 3/B-C, 14, 20, 21)
(743 s. MK. m. 639)
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin yasal süresinde olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü:
Hükmüne uyulan daire bozma ilamında taşınmazın temyize konu edilen kesimi yönünden eksik inceleme ve araştırma sonucu verilen hükmün isabetsiz olduğu belirtilerek; tapu kaydının miktar fazlasından oluşan temyize konu kesiminde zilyetliğin başlangıç tarihinin, sürdürülüş biçiminin, zilyetliğin bu kesimin tümünde mi; yoksa bir kısmında mı, sürdürüldüğünün keşifte yaşlı ve yansız yerel bilirkişiler, tutanak bilirkişileri ve taraflarca gösterilecek yaşlı tanıklardan sorulup saptanmak suretiyle belirlenmesi, komşu 86 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören tapu kaydının ilk oluştuğu tarihten itibaren getirtilerek bu kayıtta, çekişmeli taşınmaz bölümünün, kayıt maliki İbrahim'i okuması durumun da bu hususun zilyetliğin başlangıç tarihi yönünden değerlendirilmesi, tarım uzmanı bilirkişiden de zilyetlik şekli ve kullanım süresi yönünden rapor alınarak toplanan deliller değerlendirilmek suretiyle sonucuna göre karar verilmesi gerektiğine değinilmiştir. Mahkemece daire bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda davanın reddine, taşınmazın gerçek yüzölçümünün 350.500 m2 olduğu belirtilerek tamamının davalı taraf adına payları oranında tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm davacı hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmüne uyulan bozma kararında davalı tarafın tutunduğu tapu kaydının hali sınırı itibariyle yüzölçümü ile geçerli kayıtlardan olduğu belirtilerek taşınmazın tapu kaydı yüzölçümü fazlası olan kesimi üzerinde zilyetlikle taşınmaz edinme koşullarının gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılması ve sonucuna göre hüküm verilmesi gereğine değinilmiştir. Mahkemece bozma kararına uyulduğuna göre artık bozma kararı çerçevesinde işlem yapılması ve bozma dışına çıkılmaması gerekir. Bu yön bozma kararına uyan mahkeme için zorunluluk teşkil eder. Öte yandan komşu parsel kaydında taşınmaz yönünde davalı tarafın tutunduğu kayıt malikinin sınır olarak gösterilmesi değişebilir sınırlı kaydı değişmez sınırlı hale getirmez. Önceki günlü bozma kararında da belirtildiği gibi tapu kaydı yüzölçümü ile geçerlidir. Kadastro tespitinin yapıldığı tarih itibariyle bir taşınmazın en fazla 100 dönümlük kesiminin zilyetlikle iktisabı mümkündür. Mahkemece bozma kararından sonra toplanan delillere göre davalı tarafın kayıt fazlası üzerinde de tespit gününden önce 20 yıldan fazla zilyetliğinin sürdürdüğü saptanmıştır. Ne var ki belgesiz zilyetlikle bir taşınmazın 100 dönümlük kesiminin kazanılması mümkündür. Mahkemece bu yönler göz önünde tutularak dosyada bulunan 22.5.1998 günlü
Adem tarafından düzenlenen keşif haritasında B harfi ile gösterilen 100 dönümlük kesiminde davalı taraf adına C harfi ile gösterilen 138600 m2 yüzölçümündeki kesiminde hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 2.7.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.