Hukuki.NET

T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/5078
Karar No : 1999/4039
Tarih : 20.9.1999

Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
  • KADASTRO DAVASINDA DAVA HAKKI
KARAR ÖZETİ: Kadastro davalarında uyuşmazlık tespit günündeki hukuki duruma göre çözümlenir, mera yol gibi herkesin yararlandığı taşınmazlar hakkında ilgili tüzel kişiler dışında mera yada yoldan yararlanan gerçek kişilerinde dava hakkı vardır. Genişletilmeye elverişli kayıtlar miktarı ile geçerlidir.
Hasımsız açılan yüzölçümü artırımı kararları davanın tarafı olmayan gerçek ve tüzel kişileri bağlamaz, tapu kaydının genişletilmeye elverişli sınırlı olduğunu yada bilebilecek durumdaki kişiler yüzölçümü artırımı sonucu alınan tapudan kayden yada ıfrazen taşınmazı satın alan kişiler MK. 931. maddesi hükmünden yararlanamaz.
(3402 s. Kadastro K. m. 20, 21)
(743 s. MK. m. 931)
 
 
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin yasal süresinde olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü:
 
Kadastro sırasında 2288 parsel sayılı 231 m2 yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydına ve kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak davalı Yavuz Selim adına tespit edilmiştir. İtirazları komisyonca reddedilen davacılar Fazlı ve Ali Osman davalı tapu kaydının sınırlarının sığır yolu, mera, kavaklık olduğunu, bu sınırların sabit sayılamayacağını, hasımsız yüzölçümü ve sınır tashihi davası sonucu oluşturulan tapu kaydına değer verilemeyeceğini, taşınmazın hazine adına tesciline karar verilmesi gerektiğini öne sürerek tespit maliki Yavuz Selim ile tespitten sonra kayden satın alan Nedim aleyhlerine dava açmışlardır. Mahkemece davanın reddine, taşınmazın davalı Nedim adına tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacılar tarafından temyiz edilmiştir.
Hükmü temyiz eden davacılar her ne kadar taşınmazda özel hukuk açısından hak ve pay sahibi değil ise de, yol mera gibi herkesin istifade edebildiği taşınmazlar yönünden ilgili tüzel kişilerin dışında davada yararı olan gerçek kişilerin de dava haklarının bulunduğu Yargıtayın içtihatları ile kabul edilmiştir. Öte yandan davalı tarafın tutunduğu tapu kaydının ilk oluştuğu günde sınırları mera, sığır yolu ve kovalık olarak gösterilmiştir. Çekişmeli taşınmazın miktar ve yüzölçümü bakımından bir bölümünün söz konusu tapu kaydının kapsamında kaldığı, bir bölümünün de tapu kaydı kapsamı dışında bulunduğu 14.1.1999 günlü Temel tarafından düzenlenen haritalı raporunda gösterilmiştir. Önceki kayıt maliki kooperatif tarafından kaydın yüzölçümü artırılması için hasımsız olarak açılan dava sonucunda mera sınırlı tapu kaydının yüzölçümü artırılmıştır. Davalı tapu kaydının yüzölçümü artırımı davası sonucunda oluşan tapu kaydına göre çekişmeli taşınmazı da kapsadığı belirlenmiş ise de hasımsız olarak açılan dava sonucunda yüzölçümü artırılmış bulunduğundan o davada taraf olmayanları bağladığı kabul edilemez. Öte yandan çekişmeli taşınmazın kadastro tespiti 10.5.1974 tarihinden yapılmıştır. 0 tarihte taşınmaza uygulanan yüzölçümü artırımı davası sonucu ifraz yoluyla oluşturulan tapu kaydı maliki Yavuz Selim adındaki kişidir. Bu kişinin yüzölçümü artırması davasını açan kooperatifin ortağı olduğu ve bu sıfatla ifraz tapu kaydının kendi adına intikal ettiği dosya içeriğinden anlaşılmaktadır. Hal böyle olunca; davalının durumu bilmediği kabul edilemez. Bu nedenle Medeni Kanunun 931. maddesinden yararlanması mümkün değildir. Kadastro davalarında uyuşmazlığın tespit tarihindeki hukuki duruma göre çözümlenmesi gerekir. Taşınmaz tespit gününde kayıt maliki olan Yavuz Selim'den tespitten sonra 22.5.1975 tarihinde 166 sayılı tapu ile davalı Nedim'e geçmiştir. Önceki malik MK.nun 931. maddesinden yararlanamadığına göre onun halefi sıfatı ile çekişmeli taşınmazı devir alan davalının da anılan yasa hükmünden yararlanması mümkün değildir. Mahkemece bu yönler göz önünde tutularak 14.1.1990 günlü keşif haritasında gösterildiği gibi ilk tapu kaydı kapsamında kalan kesim yönünden davanın reddine, geri kalan kesimin açık anlatımla ilk tapu kaydının kapsamı dışında kalan taşınmaz bölümünün mera olarak sınırlandırılmasına karar verilmesi gerekirken bu yönler göz önünde tutulmadan yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 20.9.1999 gününde oybirliğiyle karar verildi.
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • [Sorumluluk hukuku] Dijital Sağlık ve Yasal Düzenlemeler: Bitkisel Ürünlerin Online Satışı 
  • 01.05.2025 13:12
  • 2. küçük dairemde kira artış anlaşmazlığı 
  • 29.04.2025 15:42
  • Sözleşmede anarak whatsapp yazışmalarının yasal bildirim kanalı ilan edilmesi. 
  • 29.04.2025 00:17
  • Sözleşmedeki "görüş alınarak" ifadesi, görüşü alınan tarafa eylemi engelleme hakkı verir mi? 
  • 29.04.2025 00:03
  • [Babalık davaları] Evlat edinilen çocukların eski baba adı değişimi hk. 
  • 27.04.2025 11:06


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini