 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
Esas No : 1998/4794
Karar No : 1998/5571
Tarih : 18.12.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün, Yargıtayca incelenmesi istenilmekle, temyiz isteminin yasal süresinde olduğu anlaşıldı. Tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu. Gereği görüşüldü.
Kadastro sırasında 17, 72, 97, 87, 185, 192, 491, 220, 277, 1626, 279, 472, 504, 513, 897, 1063, 1164, 1275 ve 1152 parsel sayılı yüzölçümleri tutanaklarında yazılı taşınmazlar vergi kayıtlarına miras yolu ile gelen hakka paylaşmaya ve zilyetliğe dayanılarak Şevki U... adına 71, 96, 186, 221, 274, 358, 474, 501, 896, 881, 1064, 1235, 1276, 1550, 1627, 1708 ve 19. Parsel sayılı taşınmazlar aynı nedenlerle Osman U... adına 734, 98, 188, 1941, 278, 357, 505, 879, 1062, 1201, 1273, 1551, 1625, 1709 parsel sayılı taşınmazlar ise aynı nedenlerle Sadık U... adına 21 parsel sayılı taşınmaz aynı nedenlerle Ahmet U... adına 164 ve 219 sayılı parseller Zülbiye U... 189 parsel sayılı taşınmaz Havva U... adına 18, 273, 506, 514, 736, 1065, 1181, 1274, 1553 parsel sayılı taşınmazlar eşit paylarla Havva U... ile Zülbiye U.... adına 191 parsel sayılı taşınmaz ise vergi kaydına, satın almaya ve zilyetliğe dayanılarak Osman U... adına tesbit edilmiştir. Abdullah B... Medine B... ve Kadem B...'un miras yolu ile gelen hakka dayanan itirazlarının komisyonca kabulüne taşınmazlar 9 pay kabul edilerek 679 payının tesbit malikleri 379 payının ise Kadem B..., Medine ve Abdullah B... adlarına tesbitine karar verilmiştir. Davacılar Osman, Şevki, Sadık, Havva U... ve Zülbiye U... ilk tesbitin doğru olduğunu öne sürerek dava açmışlardır. Mahkemece davanın kabulüne, kadastro komisyonu kararının iptali ile taşınmazların ilk tesbitlerinde olduğu şekilde davacı taraf adına tapuya tesciline, (Şevki U... olu olduğundan mirascıları adına) karar verilmiş, hüküm davalılardan Kadem B... ve Medine B... tarafından temyiz edilmiştir.
1-Dava ve temyiz konusu 591 parsel sayılı taşınmazın tarafların ortak miras bırakanlarından kalmadığı ve davacı tarafça üçüncü kişiden satın alındığını dosya içeriği ile belirlenmiştir. Bu nedenlerle 591 sayılı parsel hakkındaki temyiz itirazlarının reddi ile hükmün ONANMASINA, ilam harcı peşin alındığından yeniden alınmasına yer olmadığına,
2-Dava konusu 21 parsel sayılı taşınmaz Ahmet adına tesbit edilmiş, kadastro komisyonunca itirazın kabul edilmesi üzerinde adına kadastro tesbiti yapılan Ahmet U... tarafından dava açılmamıştır.
Davacılar ise Kendilerinin ilgili olduğu parsellerle birlikte 21 sayılı parselinde ilk tesbitte olduğu gibi, tesciline karar ve l ilmesi isteğiyim dava açmışlardır. Taşınmazda Hak iddia etmedikleri gibi taşınmazın kendi adlarına tescilini: istememişlerdir, istekleri taşınmazın adına kadastro tesbiti yapılan Ahmet U... adına tesciline yöneliktir. Kendileri adı geçen Ahmet'in vekili yada .temsilcisi olmadıklarından davada sıfatları bulunmamaktadır, bu nedenlerle 21. sayılı parselle sayılı davanın sıfat yönünden reddine Karar verilmesi gerekirken bu yön dikkate alınmadan yazılı .şekilde hu hum Kurulması isabetsiz olduğundan temyiz itirazlarının Kabulü ile 21 sayılı parsel hakkındaki hükmün BOZULMASINA
3-Dava ve temyiz konusu 186.1235,.896 ve 1064 sayılı parsellerin miras bırakan Ahmet oğlu Ömer 'den kalmadığı davalıların belirtileri parseller üzerinde bir Haklarının bulunmadığı iddia edilmiş olduğu halde belirtilen parseller hakkında bu yönden bir araştırma yapılmamış ve deliller toplanmamıştır. Taşınmazların Kimden kaldığı, zilyetliğin başlangıç tarihi, süresi ve sürdürülüş biçiminin araştırılıp sorulması ve bu konuda deliller. Birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm Kurulması gerekir, böylesine bir araştırma yapılmadan hüküm kurulması isabetsizdir. Bu nedenlerle temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA
4- Dava ve temyiz konusu diğer tüm parsellerle ilgili temyiz itirazlarına gelince: Kadastro tesbit tutanağında; imzaları bulunan bilirkişiler komisyonca yapılan araştırma inceleme, sırasın da taşınmazların kök miras bırakan Ahmet den. kaldığını açıkça beyan etmişler, bu açıklamalara göre komisyon , kararı oluşturmuştur. Davacı Osman da duruşmadaki açıklamasında bu yönleri kabul etmiş ve taşınmazların kök miras bırakan Ahmet'den kaldığını belirtmiştir. Dinlenen bilirkişi ve tanıklar taşınmazın Ahmet'in oğlu Ömer'in zilyetliğinde gördüklerini açıklamış iselerde Ömer'e de miras bırakan Ahmet'den kaldığına ilişkin komisyon tutanağı içeriğinin aksi ileri sürülüp kanıtlanmamıştır. Bu durumda taşınmazların Ömer'in babası olan ve davalıların da annelerinin dedesi olduğu anlaşılan Ahmet'den kaldığının kabulü gerekir. Ahmet'in oğlu Ömer mirascıları davalıların miras bırakanları ve Ömer'e bırakılması konusunda razı edildiğini kanıtlamakla yükümlüdür. Her ne kadar Ömer'in uzun süre taşınmazları kullanmış olması Ömer'in de olumu üzerine mirascıları tarafından kullanımın sürdürülmesi delillerin değerlendirilmesinde dikkate alınabilir ise de Ömer'in kardeşi Mahi ve onun kızı olan Ayşe'nin miras payının Ömer mirascılarına geçtiğinin kabulü için yeterli sayılamaz Bu itibarla Ömer mirascılarından bu konudaki delilleri sorulması iddiasının kanıtlanmasının istenmesi ve tüm deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna göre hüküm kurulması gerekir. Mahkemece bu yönler dikkate alınmadan yazılı şekilde karar verilmesi isabetsiz temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 18.12.1998 gününde oybirliği ile karar verildi.