 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E. 1998/18
K. 1998/410
T. 12.2.1998
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
HARİTAYA DAYALI TAPU KAPSAMININ BELİRLENMESİ
MİKTAR FAZLASI
DEĞİŞEBİLİR SINIR
KARAR ÖZETİ: Çekişmeli taşınmazın tesbiti, tescil yoluyla oluşan tapu kaydına dayanılarak yapıldığına göre, haritasının bulunması gerekir. Tapu kaydının haritası ya da krokisi bulunduğu takdirde kapsamı, hariitasına göre belirlenmelidir. Tapudaki patika yol sınırının değişebilir sınır olduğu da belirlenmiştir. Tapu kaydının oluştuğu gün ile tesbit günü arasında kayıt miktar fazlası üzerinde sürdürülen zilyedlik iktisaba yeterli süreye ulaşmamıştır. Bu durumda kayıt miktarı taşınmaz kesiminin davalı adına, miktar fazlasının ise hazine adına tesciline, karar verilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 13, 14,20, 17)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin yasal süresinde olduğu anlaşıldı. tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 162 parsel sayılı 8285, 44 m2. yüzölçümündeki taşınmaz tapu kaydına ve zilyetliğe dayanılarak davalı Hüseyin adına tesbit edilmiştir Davacı hazine tapu kaydı yüzölçümü fazlasının hazineye ait olduğunu ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, taşınmazın tesbit gibi tapuya tesciline karar verilmiş, hüküm davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Dava konusu taşınmazın tümünün tesbite dayanak yapılan ve davalının tutunduğu tapu kaydının kapsamında kaldığı gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de 3402 sayılı Kadastro Kanunun 20. maddesi hükmüne göre kayıt kapsamlarının haritası bulunduğu takdirde bu haritalar esas alınmak suretiyle belirlenmesi gerekir. Davalının tutunduğu ve tesbite dayanak yapılan Aralık 1983 günlü 24 sayılı tapu kaydının tescil davası sonucunda oluşturulduğu ve haritasının da bulunduğu anlaşılmaktadır. Her ne kadar, teknik bilir kişi olarak rapor düzenleyen. Ramazan, 23.6.1997 günlü raporunda tapu kaydının dayanağı krokinin ölçeksiz olduğunu, bu nedenle uygulama kabiliyetinin bulunmadığının belirtmiş ise de sözkonusu krokinin 1/1000 ölçekli olduğu krokide kenar uzunlukları da gösterilmiştir. Hal böyle olunca; kayıt kapsamının sözkonusu kroki esas alınmak suretiyle belirlenmesi gerekir. Öte yandan tapuda yazılı bir sınırın patika yol olduğu ve bu niteliğiyle değişebilir nitelikte bulunduğu anlaşılmaktadır. Tapu kaydının miktarı ile çekişmeli taşınmazın miktarı arasında fark olup taşınmazın miktarı tapudaki miktardan fazladır. Kaydın oluştuğu tarih ile tesbit günü arasında 20 yıllık iktisap zamanaşımı süresi de geçmemiştir. Bu durumda tapu kaydı kapsamının haritasına göre belirlenmesi ve kayıt kapsamı dışında kalan kesiminin kaydın oluştuğu tarihten sonra işgal edilerek kazanıldığı dikkate alınarak bu kesimin hazine adına tapuya tesciline karar verilmesi gerekir. Mahkemece, bu yönler dikkate alınmadan yazılı şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 12.2.1998 gününde oybirliğiyle karar verildi.