 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E. 1996/6763
K. 1996/9416
T. 28.11.1996
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
MİRASÇILAR ARASINDA YÖNTEME UYGUN PAYLAŞMA
PAYLAŞMANIN BOZULUP BOZULMADIĞI
KARAR ÖZETİ : Yöntemine uygun paylaşmanın varlığından söz edilebilmesi için, terekeye dahil tüm taşınmazların paylaşılması zorunlu değildir. Kaldı ki, Medeni Kanunun 611. maddesi hükmünce terekeye konu tapulu taşınmazların paylaşımında yazılı sözleşmenin varlığı yeterlidir. Bir başka anlatımla, terekenin kısmen paylaşımı geçerlidir. Mahkemece toplanıp değerlendirilen delillere, davaya konu tapusuz taşınmazların tüm mirasçıların katılımı, topulu taşınmazların noterce düzenlenen sözleşme ile paylaşıldığı, daha sonra paylaşmanın bozulmadığı saptanmıştır. Tapuda kayden intikal yapılmamış, ya da bir bölüm mirasçı tarafından dava açılmış olması varlığı belirlenen paylaşmanın bozulduğu anlamına gelmez. O halde, kanıtlanan paylaşma uyarınca karar verilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 13, 14, 15)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında 76 ada 2, 22 ada 9,106 ada 12, 98 ada 11, 119 ada 99 parsel sayılı 2685, 9289, 2847, 7676 ve 7028.48 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar, davalı olduğundan söz edilerek, malik haneleri açık bırakılmak suretiyle; 187 ada 52, 105 ada 2, 128 ada 2,100 ada 45 parsel sayılı 2239, 4994, 3565 ve 8115 m2 yüzölçümündeki taşınmazlar tapu kaydına ve miras yolu ile gelen hakka dayanılarak Mehmet mirasçıları adına; 213 ada 16 parsel sayılı taşınmaz Perihan adına; 213 ada 17 parsel sayılı taşınmaz Şaziye adına tapu kaydına ve bağışa dayanılarak tesbit edilmiştir. Davacı Nail tarafından, Mehmet mirasçıları aleyhine açılan tapu iptali ve tescil davası ile Bahri ve Perihan tarafından Zeki aleyhine açılan muarazanın meni davası ile Perihan tarafından açılan paylaşma nedeni ile tescil ve müdahalenin önlenmesi davası görevsizlik kararı ile kadastro mahkemesine aktarılmış ve tutanaklarla birleştirilmiştir. Ayrıca Hüseyin, Şaziye ve Nail tarafından açılan paylaşmaya dayalı tescil davaları da bu dava ile birleştirilmiştir. Mahkemece; davacıların davalarının reddine, taşınmazları n Mehmet mirasçıları adına tapuya tesciline, 76 ada 2 parsel sayılı taşınmaz üzerinde (A) harfiyle gösterilen ev ve ahırın Zeki, (B) harfi ile gösterilen evin Hüseyin, (E) harfi ile gösterilen ahırın Hüseyin'e ait olduğunun tutanağa şerh verilmesine karar verilmiş, hüküm; Hüseyin, Nail, Şaziye, Perihan ve M. Bahri tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazların tarafların miras bırakanı adına tapuda kayıtlı olduğu, 1980 yılında ölen Mehmet terekesine dahil tapuda kayıtlı taşınmazların mirasçıları arasında noter sözleşmesi ile paylaşıldığı, ancak daha sonra paylaşmanın bozulduğu gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de, varılan sonuç dosya içeriğine ve kanun hükümlerine uygun değildir. Paylaşmanın geçerli olması için terekeye dahil tüm taşınmazların birlikte paylaşılması zorunlu değildir. Medeni Kanunun 611. maddesi hükmüne göre, terekeye dahil tapulu taşınmazların paylaşılmasında yazılı sözleşme yapılması yeterlidir. Açık anlatımla, terekenin kısmi paylaşılması geçerlidir. Davaya konu taşınmazların tüm mirasçıların katılımı ile tapulu taşınmazların noter sözleşmesi ile paylaşıldığı anlaşılmıştır. Paylaşmanın daha sonra bozulduğu saptanmamıştır. Tapuda intikallerin yapılmamış ve bir kısım mirasçılar tarafından dava açılmış olması sözleşmenin bozulduğu anlamında kabul edilemez. Öyle ise, paylaşma sözleşmesinde yazılı taşınmazların kadastroda aldığı parsel sayıları belirlenerek, sözleşme uyarınca hangi taşınmaz hangi mirasçı payına isabet etmiş ise, onun adına tescile karar verilmesi gerekir. Mahkemece, aksine düşüncelerle yazılı olduğu şekilde hüküm kurulması isabetsiz, temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), 28.11.1996 gününde oybirliği ile karar verildi.