 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E. 1994/7820
K. 1995/6389
T. 6.6.1995
Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
KEŞFE İLİŞKİN DELİLDEN VAZGEÇMİŞ
SAYILMANIN KOŞULLARI
KARAR ÖZETİ: Davanın reddi doğrultusundaki hükme, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 36. maddesi hükmünün dayanak yapılabilmesi için, öncelikle; taraf koşulunun oluşturulması; iddia ve savunmaya ilişkin gösterilen tüm delillerin toplanması, dava dosyasının uyuşmazlığın niteliğine göre keşfe hazır hale gelmesi, ondan sonra mahkemece belirlenecek keşif giderlerinin makul süre içerisinde depo edilmesi hususu, ilgiliye yönteme uygun şekilde bildirilmelidir.
(3402 s. Kadastro K. m. 36)
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin yasal süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında temyiz konusu 313, 314 parsel sayılı taşınmazlar; vergi kaydına, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine, dayanılarak Mehmet; 155, 156, 526, 635 parsel sayılı taşınmazlar; pay tapu kayıtlarına, miras hakkına, kazandırıcı zamanaşımı zilyetliğine dayanılarak ve maliki belirlenemeyen paylar Hazineye ait olmak üzere payları oranında Mehmet, ölü Zeynep ve Hazine adına tesbit edilmiştir. itirazı komisyonca reddedilen Vasfiye, taşınmazların Hasan'a ait olduğunu, Hasan mirasçıları adına tapuya tesciline karar verilmesi gerektiğini ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece davanın reddine, taşınmazların ölü Zeynep payı da mirasçısı sıfatıyla Mehmet'e verilmek suretiyle tesbit gibi tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı tarafından temyizedilmiştir.
Mahkemece yapılan meşruhatlı tebligata rağmen davacının keşif gününden evvel tebligatta öngörülen keşif giderlerini yatırmadığı bu nedenle kaşif deliline dayanmaktan vazgeçmiş sayılacağı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Ne var ki bir davada işin esası hakkında deliller toplanmadan önce taraf koşulunun oluşturulması gerekir. Dava konusu taşınmazlardan 155, 156, 526 ve 635 sayılı parseller paylı olarak Hazine , Mehmet ve ölü Zeynep adına tesbit edilmiş davacı Vasfiye dava konusu taşınmazlarının tümünü miras bırakan Hasan' dan kaldığını ileri sürerek Hasan mirasçıları adına tapuya tescilini istemiştir. Ölü Zeynep'in mirasçıları belirlenerek davaya dahil edilmemiş ve taraf koşulu oluşturulmamıştır. Diğer taraftan yapılması öngörülen keşiften sağlıklı bir sonucun alınabilmesi için uygulanacak kayıtların getirilmesinden başka davanın niteliğine göre dinlenecek yerel bilirkişi ve tanıklarında taşınmazların başında hazır bulundurulması zorunludur. O halde keşif kararından önce taraflardan tüm delillerin sorulması tanık gösterdikleri taktirde listenin istenmesi mahallinde dinlenecek yerel bilirkişi yada yerel bilirkişiler ile tanıklara keşif gün ve saatinde mahallinde hazır bulunmaları için davetiye çıkarılması ve davetiye giderlerinin de keşif gününden belirlenerek makul süre içerisinde diğer giderlerle birlikte mahkeme veznesine depo edilmesi hususunun ilgili tarafa bildirilmesi ya da tebliğ olunması gerekir. Olayda mahkemece taraflardan tüm delilleri tanık gösterip göstermeyecekleri sorulmamıştır. Ayrıca vasıtanın temin olunamaması halinde vasıta ücreti yatırılmasını öngören tebligatte kesin nitelik taşımamaktadır. Şu duruma göre dava keşfe hazır hale gelmemiş böylece mahallinde keşif yapılması için gerekli koşullar oluşmamış, bir başka anlatımla yukarıda da değinildiği üzere taraf teşkili tamamlanmamış ve mahallinde dinlenecek yerel bilirkişi belirlenmemiş, taraflardan tanık gösterip göstermeyecekleri sorulmamıştır. Bu nedenlerle usul ve yasaya uygun olmayan ara kararına dayanılarak davacı tarafa keşif ücretlerinin' yatırılmasını öngören tebligat da hukuki sonuç doğurmaz. Davanın usulsüz ara kararı ve tebligat neden gösterilerek reddedilmesi doğru değildir. Davacı tarafın temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), bozma nedenine göre diğer yönlerin şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 6.6.1995 gününde oybirliği ile karar verildi