Hukuki.NET

T.C.YARGITAY7. Hukuk DairesiE. 1992/7183K. 1994/10215T. 31.10.1994
Yargıtay içtihatları bölümü

Yargıtay Kararı

 


 
KADASTRO TESBİTİNE İTİRAZ
 
ÖZET: Kayıtta orman olarak tarif edilen sınır yeri eylemli durumla doğrulamadığına göre, miktar fazlasında oluşan dava konusu taşınmazın öncesi orman toprağı ve orman sayılan yerlerdendir. Kaybın oluştuğu günden orman sınırlandırmasının kesinleştiği güne kadar taşınmazda davacının sürdürdüğü zilyetliğin hukukça değer taşıma orman sınırlandırmasının kesinleştiği gün ile tesbit günü arasında iktisap sağlayan yirmi yıllık sürenin dolmadığı dikkate alınarak, dava konusu taşınmazın davalı hazine adına tesciline karar verilmelidir.
 
(3402 s. Kadastro K.m.18)
 
Taraflar arasında kadastro tesbitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü: Kadastro sırasında; 117 ada, 12 parsel sayılı, 6927 metrekare yüzölçümündeki taşınmaz dava dışı 11 sayılı parsele uygulanan tapu kaydının miktar fazlası olarak Hazine adına tesbit edilmiştir. Mustafa zilyetliğe dayanarak itiraz edip dava açmıştır. Mahkemece, davanın kabulüne, dava konusu taşınmazın davacı adına tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir. Davacı tarafın dayandığı dava dışı 11 parsel sayılı taşınmaza revizyon gören tapu kaydında çekişmeli parsel yönü orman olarak sınır tarif edilmiştir. Uzman bilirkişi tarafından düzenlenen haritada da taşınmazın kuzeyinde eylemli biçimde ormanın varlığına işaret edilmiştir. Hal böyle olunca, kayıt miktar fazlasından oluşan dava konusu parselin öncesinin, orman toprağı, orman sayılan yerlerden olduğunun kabulü zorunludur. Ne var ki, tesbit gününden önce taşınmazın bulunduğu bölgede 1971 yılında orman sınırlandırmasının yapıldığı, dava konusu taşınmazın orman sınırlandırma harita ve tutanağının kapsamı dışında kaldığı, mahkemece toplanıp değerlendirilen delillerle belirlenmiştir. Orman sınırlandırmasının kesinleştiği gün ile kadastro tesbitinin yapıldığı gün arasında yasada belirtilen ve iktisap sağlayan 20 yıllık süre dolmamıştır. Mahkemece bu olgu dikkate alınarak davanın reddine, dava konusu taşınmazın davalı Hazine adına tesciline karar verilmesi gerekirken, delillerin takdirinde yanılgıya düşülerek yazılı şekilde hüküm kurulmuş olması isabetsiz, davalı Hazinenin temyiz itirazları bu nedenlerle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 31.10.1994 gününde oybirliği ile karar verildi.
 
 
 
İçtihat:
Hukuk Forumlarından Seçmeler
  • Türk Telekom Borç 
  • 13.06.2025 08:58
  • [Mal Paylaşımı davaları] Mal Paylaşımı dava sonucu alacak Nafakadan düşülebilir mi 
  • 12.06.2025 08:44
  • SGK sözleşmeli özel hastane Savcılığa şikayet edilebilir mi ? 
  • 11.06.2025 20:01
  • Fuzuli İşgalci Evin Demirbaşlarını Söküp Götürebilir Mi 
  • 11.06.2025 18:54
  • Solidworks Lisanssiz kullanımi yanlış adreste arama 
  • 10.06.2025 01:05


    Yeni Mevzuat

  • KDV Filo Kiralama Şirketleri (Fleetcorp) Borçlarını Devir ALan Varlık Yönetim Şirketleri 

  • Filo Kiralama Şirketlerinin Borçlarının Varlık Yönetim Şirketlerine Devri Halinde KDV 

  • Trafik kazasında kusuru olmayan alkollü sürücüye kasko hasarı ödenir 

  • Keşide tarihinin tahrif edildiği ve ibraz sürelerinin geçtiği çekler Borçlu olunmadığının Tespiti 

  • İkinci Nesil İnternet Sitelerinin Hukuki Statüsü 




  • YARGITAY KARARLARI :
    İçtihat Arama motoru anasayfa   2007   2006   2005   2004   2003    2002    2001    2000   1999    1998    1997    1996   1995   1994   1993    1992    1991    1990    1989    1988    1987    1986    1985    1984    1983    1982    1981    1980    1979    1978    1977    1976    1975    1974    1973    1927-1972

    Diğer Bölümlerimiz +
    Tüm Hukuki NET forumları + Hukuki Portal + Hukuk Haberleri + Sözleşme ve dilekçe örnekleri + Mevzuat ve bilimsel incelemeler + Hukukçu Blogları + Avukat ilanları + Videolar + Linkler + Ansiklopedi ve Sözlük +

    İçtihat Arşivi  Eski içtihat dizini