 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E. 1992/4188
K. 1992/11678
T. 21.4.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
ÖZET : Nizalı yerin geleneksel biçimde kullanıla gelen mera olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 16/B)
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro sırasında dava konusu 1900 parsel sayılı 23.100 m2. yüzölçümündeki taşınmaz mera olarak sınırlandırılmak suretiyle tespit edilmiştir. itirazı kadastro komisyonunca reddedilen davacı zilyetliğe dayanarak dava açmıştır. Mahkemece davanın kabulüne, taşınmazın davacı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davalı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece dava konusu taşınmazın geleneksel biçimde kullanıla gelen kamu malı niteliğinde mera olmadığı, davacı yararına kazandırıcı zamanaşımı zilyetliği ile taşınmaz edinme koşullarının gerçekleştiği gerekçe gösterilerek hüküm kurulmuş ise de; yapılan inceleme ve araştırma yetersizdir. Taşınmazın mera olup olmadığının yöntemine uygun olarak saptanabilmesi için öncelikle taşınmazın bulunduğu çalışma alanında mera tahsisinin yapılıp yapılmadığının araştırılması, tespitten önce mera tahsisinin yapılması halinde tahsis kararı ile dayanaklarının getirtilip komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişi ve teknik bilirkişi aracılığı ile uygulanması, taşınmazın mera tahsis kaydı kapsamında kalıp kalmadığının belirlenmesi, mera tahsisi yapılmamış ise yine dava sonucunda yararı olmayan komşu köylerden seçilecek yerel bilirkişi, olanak bulunduğu takdirde bilirkişi kurulu aracılığı ile mahallinde keşif yapılması, taraflar aynı yöntemle tanık gösterdikleri takdirde tanıkların da taşınmaz başında dinlenmesi, nizalı yerin geleneksel biçimde kullanılagelen mera olup olmadığının duraksamaya yer bırakmayacak şekilde saptanması, yerel bilirkişi ve tanık sözleri, komşu parsellere ait kadastro tutanakları ile dayanakları belgeler getirtilerek denetlenmeli, ondan sonra deliller birlikte değerlendirilerek sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir. Hazinenin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21.4.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|