 |
T.C.
YARGITAY
7. Hukuk Dairesi
E. 1992/4183
K. 1992/11688
T. 21.4.1992 Yargıtay içtihatları bölümü
Yargıtay Kararı
- KADASTRO TESPİTİ
- TAŞLIK VE BAYIR NİTELİĞİNDE ARAZİ
- İMAR PLANI
ÖZET : Nizalı yerin imar planı kapsamı içerisinde kalıp kalmadığı yönünden de araştırma yapılmak, ondan sonra toplanmış ve toplanacak deliller bir arada değerlendirilmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekir.
(3402 s. Kadastro K. m. 14, 17)
Taraflar arasında kadastro tespitinden doğan dava sonucunda verilen hükmün Yargıtay'ca incelenmesi istenilmekle; temyiz isteğinin kanuni süresinde olduğu anlaşıldı, tetkik raporu ve dosyadaki belgeler okundu, gereği görüşüldü:
Kadastro tespiti sırasında 600 m2. yüzölçümündeki 1 parsel sayılı taşınmaz belgesiz zilyetliğe dayanılarak davalı Süleyman adına tespit edilmiştir. İtirazı kadastro komisyonunca reddedilen Hazine, edinme koşullarının davalı yararına gerçekleşmediğini ileri sürerek dava açmıştır. Mahkemece; davanın reddine, taşınmazın davalı adına tapuya tesciline karar verilmiş; hüküm, davacı Hazine tarafından temyiz edilmiştir.
Mahkemece, dava konusu taşınmazın öncesinin taşlık ve bayır niteliğindeki yerlerden iken 1951 yılında ihya edildiği ve tespit gününe kadar belgesiz zilyetlikle edinme koşullarının gerçekleştiği kabul edilerek hüküm kurulmuş ise de, yapılan inceleme ve araştırma yetersizdir. Taşınmaz, tespit tutanağı içeriğine göre Tunceli ili, Merkez ilçesi, Alibaba Mahallesi'nde bulunmakta olup, taşlık ve bayır niteliğindeki yerlerden iken 1951 yılında davalı tarafından ihya edilerek kavaklık haline getirildiği toplanan delillerle saptanmıştır. Her ne kadar 3402 sayılı Kadastro Kanununun 17. maddesinde ihya ile başlayan zilyetliğin 14. maddede öngörülen diğer koşullarının da geçekleşmesi haline iktisap sağlayacağı öngörülmüş ise de; 17. maddenin 2. fıkrasında il, ilçe ve kasabaların imar planının kapsadığı alanlarda kalan taşınmaz mallarda bu maddenin ilk fıkrasının uygulanamayacağı hüküm altına alınmıştır. Mahkemece, taşınmazın imar planı kapsamında kalıp kalmadığı yönünden herhangi bir araştırma yapılmamıştır. O halde, nizalı yerin imar planı kapsamı içerisinde kalıp kalmadığı yönünden de araştırma yapılmak, ondan sonra toplanmış ve toplanacak deliller bir arada değerlendirilmek suretiyle sonucuna uygun bir karar verilmesi gerekirken, bu yönden araştırma yapılmadan taşınmazın davalı adına tapuya tesciline karar verilmesi isabetsiz, Hazinenin temyiz itirazları bu nedenle yerinde görüldüğünden kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 21.4.1992 gününde oybirliğiyle karar verildi.
|